Kıbrıs Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Orman Mühendisleri Odası, KKTC’nin “orman fakiri bir ülke” olduğuna işaret ederek, siyasi otoriteyi; Ulusal Ormancılık Politikalarına uygun olarak ormanlara ve Orman Dairesi’ne sahip çıkmaya çağırdı.

Oda Başkanı İrfan Tansel Demir yazılı açıklamasında, Kuzey yarımkürede ilkbaharın, Güney yarımkürede de sonbaharın başlangıç günü olan 21 Mart’ın “Dünya Ormancılık Günü” olarak kabul edildiğini kaydetti.

Bu günün ülkede de 1978 yılından beri 38 yıldır kutlandığını belirten Demir, tüm dünya ülkelerinde olduğu gibi ülkede de mevcut ormanların korunması, geliştirilmesi ve çok yönlü faydalarının çeşitli yayın organları ile halka duyurulmasına bir vesile olduğunu ifade etti.

Çevre ve ormanların korunmasının önemine dikkat çeken Demir, ormanların ülkeler ve dünya için büyük önem taşıdığını kaydetti.

KKTC’ye bakıldığında “orman fakiri bir ülke” olduğunun kolaylıkla görülebileceğini belirten Demir, uygulamada olan Ormancılık Master Plan Ağaçlandırma Projesine göre ülke sahasının yüzde 30’luk bölümünün ormanla kaplı olması gerekirken bu idealden uzak olunduğuna işaret etti.

“ÇAM KESE BÖCEĞİ GERÇEĞİNİ ARTIK GÖRMEMİZ GEREKİR”

Ülkedeki iklim şartlarının, orman yetiştirme zorluğunu da beraberinde getirdiğine işaret eden Demir, ormanları tehdit eden çam kese böceğine de dikkat çekti. Demir, bu konuda şunları kaydetti:

“Ülkemiz ormanlarının başlıca düşmanının orman yangınları yanında son yıllarda iyice belirginleşen çam kese böceği zararlısı olduğunu artık her vatandaş görmektedir. Çam kese böceği sadece ülkemize özgü bir böcek olmayıp tüm Akdeniz havzasında özellikle kızılçamlara arız olan ancak o ülke ormanlarının zayıf düştüğü oranda salgın haline gelen bir zararlı.

Ülkemizde her zaman var olan ve var olacak bu zararlı son yıllardaki arka arkaya gelen kurak periyotlar nedeniyle gelişimi için uygun ortamı yakalamış büyük ölçüde zayıflayan ve sağlıksız hale gelen ormanlarımızın en belirgin düşmanı haline gelmiştir.

Mücadelesinin 4-7 yıl gibi uzun bir vadeye ve entegre bir mücadeleye ihtiyaç duyması bu konunun öncelikle siyasi bir iradeye, kesintisiz bir mali kaynağa ve iyi bir programlamaya ihtiyaç olduğu gerçeğini artık görmemiz gerekir.”

Demir, Orman Dairesi’nin yaptığı mücadele yöntemlerinin doğru ve yerinde olduğunu, ancak yeterli olmadığını ifade ederek, “Entegre mücadelenin en önemli parçası doğrudan mücadele yani biyolojik ilaçlamadır. Zararlı belli bir seviyenin altına indirildikten sonra diğer mücadele yöntemleriyle kontrol altında tutulmalıdır” görüşünü dile getirdi.

“KABUK BÖCEKLERİ TETİKLENEBİLİR”

Tansel Demir, özellikle bu dönemde küresel ısınmanın coğrafyada yarattığı kuraklık neticesinde çam kese böceğinin popülasyon artışından dolayı ormanları zayıf duruma düşmesi sonucunda daha tehlikeli ve öldürücü olan kabuk böceklerini tetikleyeceği ve bu yıl içerisinde ciddi oranda ağaç kaybına neden olacağının unutulmamasını istedi.

Ülkedeki ormancılık faaliyetlerinin uygulanmasıyla görevli ve sorumlu Orman Dairesi’nin durumunun da “içler acısı” olduğunu savunan Demir, bu konuda şunları dile getirdi:

“Ülkemizin en büyük operasyonel kamu dairesi olan Orman Dairesi sürekli artan iş hacmine rağmen özellikle teknik personel konusunda ciddi zaafiyetler yaşamaktadır. 10 yıldan fazla bir süredir özellikle mühendis personel kadrosu doldurulmamıştır. Devletin kısıtlı olan istihdam kapasitesi KİT’lerde gelen personelle, popülist istihdamlarla doldurulmakta ama Orman Dairesi’nin asli görevlerini yapmasına imkan veren mühendis ve teknik personel için gerekli boş kadrolar doldurulmamaktadır. Daire envanterinde bulunan teknik kapasitesi yüksek araçlar ehliyetsiz ve eğitimsiz, geçici mevsimlik işçilerle yapılmaya çalışılmakta bu da verimsiz ve riske açık bir tablo oluşturmaktadır. Acı tablonun özeti müdür hariç tüm teknik kadrolar boştur ve doldurulmamaktadır.”