Özlem Çimendal

Türkiye ile imzalanması gündemde olan Ekonomik İşbirliği Protokolü’nde emeklilik yaşının 60’tan 65’e yükseltilmesinin ön görülmesinin kabul edilemez olduğunu vurgulayan Dev-İş Genel Başkanı Hasan Felek, emeklilik yaşının 7 yıl önce 60’a çekildiğini hatırlatarak bunun üzeri bir yaşın da “mezarda emeklilik” ve “insanların emeklilik haklarının elinden alınması” anlamına geleceğini ifade etti.

“Emeklilik yaşının 60’tan 65’e çıkarılmasında hangi bilimsel kriterler kullanılacak?”

Emeklilik yaşının yükseltilirken hangi bilimsel kriterlerin kullanılacağının merak edildiğini ve nasıl bir hesaplama yapılacağının önemli olduğunu ifade eden Felek, “Emeklilik yaşının 60’tan 65’e çıkarılması neye göre öngörülüyor? Bir insanın ortalama ömür yaşı 70 ise insanları ölene kadar çalıştırılmak mı öngörülüyor?” diye sordu.

“KKTC’de ölüm yaşı verisi yok, amaç mezarda emeklilik”

Sosyal devlet anlayışında kişinin emekli olduktan sonra 10-15 yıl yaşamasının ön görüldüğüne değinen Felek, KKTC’deki ölüm yaşının bilimsel kriterlere göre saptanmadığını vurguladı ve şöyle konuştu: “Bizdeki yaş konusunda bilimsel bir hesaplama ve veri yok. 65 yaşındaki emeklilikle insanları mezarda emekli yapacaklar. Hatta emekli yapmayacaklar demektir.”

“Ortalama ömür 67 ise 65’te emekli etmek mantıksızlıktır”

Dünya standartlarında emeklilik yaşının ülke şartlarına göre farklılık gösterdiğini de söyleyen Felek, “Ülkelerin iklimine, koşullarına, yaşam standartlarına, refah düzeyine göre, ekonomik durumuna göre emeklilik yaşları farlılık gösterir. Tüm bu veriler hesaplanarak ömür yaşı ortaya çıkıyor. Bizde ortalama ömür yaşı 67 ise 65 yaşında emekli olmanın da bir anlamı yoktur çünkü zaten emekli olamayacak demektir. Kriterleri kendi ülkemizin şartlarına göre belirlememiz gerekmektedir” şeklinde konuştu.

“Özel sektör çalışanları emekli olamayacak”

KKTC’de özel sektörde çalışanların emekli olamayacağı uyarısında da bulunan Felek, “65 yaş emeklilik kriterine göre özel sektörde çalışanlar hiç emekli olamayacak demektir. Çünkü Sosyal Sigortalarda son 5 yıldır yatırım zorunluluğu var ve özel sektörde çalışanların hiçbirinin öncesi olmadığı için de bu son 5 yıldaki yatırımları nasıl yapılacak. Bunun garantisini kim verecek?” diye sordu.

“Ömür boyu çalışan, emeklilik hakkını kullanamayacak”

Emeklilik yaşının 65 olmasının insanların “emeklilik haklarının ellerinden alınması” anlamına geldiğinin ve “mezarda emekliliği” getirdiğinin altını çizen Felek, “Bir insan ömründe 40-45 yıl çalışır. Geriye kalan 10-15 yıllık ömründe de emeklilik hayatını yaşamalıdır. Kıbrıs için ise ölüm yaşını şu an bilmiyoruz. Eğer 65 ise şu anki 60 yaş da sağlıklı değildir. Ömrü boyunca emekliliği için bekleyen biri bu yaş ortalamalarına göre emekliliğini kullanamadan ölecek” şeklinde konuştu.

“Neoliberal anlayışların sonucudur”

Emeklilik yaşının 60’tan 65’e çıkarılmasını ön gören Ekonomik Protokolün içerisinde çalışanların haklarını budayan birçok madde bulunduğuna da dikkat çeken Felek, yaş ortalamasının yükseltilmesiyle ilgili çalışma yapılıp yapılmadığı konusunda ise, “Bunlar dünyadaki neoliberal anlayışın sonucudur. Protokolde özelleştirmeler, Kıbrıs Türkü’nün varlığını kimliğini deforme edecek maddeler olmasının yanında Kıbrıslı Türkleri yok oluşa sürükleyen istekler mevcut” dedi.

“Vergi artırımı kararı KKTC’nin yüz karasıdır”

KKTC’de vergi artırımı kararını ise yüz karası olarak nitelendiren Felek, “Vergi adaletsizliği var. Çok kazanandan çok, az kazanandan az alınacak bir vergi adaleti sağlanmalıdır ki bu dünyada uygulanan temel formülizedir. Ama bizde o kadar çok kayıt dışılık var ki. Kayıt dışılık demek vergi dışılık demektir. Tabii ki kazananlardan vergiler alınsın ve kamu kaynakları daha verimli kullanılsın.

“Siyasiler vergileri toplumu tehdit etmek için kullanıyor”

“Vergi konusundaki temel prensip, siyasete göre vergi olmamalı” diyen Felek, siyasilerin vergileri insanlar üzerinde tahakküm ve tehdit kurmak için kullandığını savundu. Vergi Dairesi’nin bağımsız özerk bir yapıya kavuşarak,adil, demokratik ve uluslararası adil bir vergi reformu yapılması gerekliliğini yineledi.

“Ticaret Odası’nın verilerine göre milyarlarca kayıt dışı ekonomi var”

Kayıt dışılığın bir an evvel önüne geçilmesi gerektiğini söyleyen Felek, “Bugün Ticaret Odası’nın yaptığı araştırmalarda bile milyarlarca TL’lik kayıt dışı ekonominin var olduğunu kendileri de kabul ediyor. Kayıt dışılığın önüne geçilebilmesi için ciddi devlet politikaları gerekiyor. Samimi ve ciddi girişimler yapılmazsa ve yapar-mış gibi yapılırsa kayıt dışılık önlenmez” dedi.

“KKTC gibi küçük bir ülkede tedbir alınması zor değil”

KKTC gibi küçük coğrafyalı ve 300-500 bin bile nüfusu olmayan bir ülkede kayıt dışılığın önlenmesi için gerekli tedbirlerin alınmasının hiç de zor olmadığına da değinen Felek, “Yeter ki siyasilerde ciddi bir karalılık olsun. Devlet politikası olsun önüne geçilemeyecek hiçbir şey olamaz” diye konuştu.

“İşten atmalar suç, ancak suçun yaptırımı yok”

Özel sektörde sendikalaşmanın zorunlu olması için başlatılan kampanyanın siyasi çevrelerden olumlu karşılık bulmamasına da değinen Felek, “Özel sektörde çalışanların sendikalaşmasını biz 40 yıldır dile getiriyoruz. Bu konuda birçok adım attık ve mağlubiyetler de yaşadık. Özel sektörde sendikalaşmanın önünün açılması için öncelikle İş Güvencesi Yasasında olan işten atmaların suç sayılmasına rağmen yaptırımının olmamasının önüne geçilmeli. Aynı zamanda da sektörel bazda toplu iş sözleşmesiyle özel sektör çalışanlarının önünün açılacağını savunuyoruz” ifadelerini kullandı.

“İş Mahkemeleri kurulmalı”

TDP Girne Milletvekili Zeki Çeker’in de destek verdiği özel sektör çalışanlarının sendikalaşması kampanyasını atılmış önemli bir adım olarak değerlendiren Felek, “Sendikalaşma bu toplumun kanayan bir yarasıdır. Emekten, çalışandan, insandan yana örgütlerin ve partilerin de destek verecekleri ortak bir mücadelede çalışmamız gerektiğine inanıyorum. İş uyuşmazlıklarının kısa sürede çözülebilmesi için iş mahkemelerinin kurulması gerekmektedir. Bu konu kişisel değil, ulusal bir konudur” şeklinde sözlerini tamamladı.