Kıbrıs Türk halkının milli mücadele liderlerinden, Başbakan ve Meclis Başkanı görevlerinde bulunan Osman Örek, ölümünün 17’inci yıldönümünde kabri başında düzenlenen törenle anıldı.

Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı törende yaptığı konuşmada, Osman Örek’in Dr. Fazıl Küçük ile Rauf Raif Denktaş’la aynı seviyede anılması gerektiğini söyledi.

Lefkoşa Mezarlığı’nda yer alan törene, Cumhurbaşkanı Akıncı yanında, Cumhuriyet Meclisi Başkan Vekili Hüseyin Avkıran Alanlı, Başbakan Ömer Kalyoncu, 2’nci Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat, Türkiye’nin Lefkoşa Büyükelçisi Derya Kanbay, Kıbrıs Türk Barış Kuvvetleri Komutanı’nı temsilen Alay Komutanı Kurmay Albay Bekir Furkan Özdaban, Güvelik Kuvvetleri Komutan Yardımcısı Tuğgeneral Erdinç Korkuter, Dışişleri Bakanı Emine Çolak ve ana muhalefet Demokrat Parti Ulusal Güçler Genel Başkanı Serdar Denktaş katıldı.

Törende, kabre protokol sırasına göre çelenk bırakıldı, saygı marşı eşliğinde saygı duruşunda bulunuldu, İstiklal Marşı eşliğinde bayraklar göndere çekildi.

1458820583.jpg

AKINCI

Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı törende yaptığı konuşmada, “Örek, Kıbrıs Türkü’nün varoluş savaşında öne çıkan üç isimden biriydi... 1950’li yıllarda başlayan mücadelede, gerek Kıbrıs’ta, gerek Ankara’da gerek Londra’da, gerek New York’ta vazgeçilmez isimlerden biriydi” dedi.

İyi bir de hukukçu olan Örek’in 1959-1960 sürecinde Kıbrıs Türk toplumu adına önemli katkıları olduğunu ifade eden Akıncı, 1960’da Kıbrıs Cumhuriyetinin ilanından sonra oluşturulan ilk hükümette yer alan 3 bakandan biri olduğuna da işaret etti. Kıbrıs’ın ilk Savunma Bakanı’nın Örek olduğuna dikkat çeken Akıncı, “(Örek’in)Bir anlaşma kurduk ama, bu anlaşmada Rumlar tek başına gidemez, dışişleri bakanı onlarsa savunma bakanı da biziz, dümen onlarda ise fren de bizdedir’ şeklinde veto hakkına yönelik sarf ettiği veciz sözleri vardı” dedi.

Lefkoşa Türk Belediye Başkanlığı yaptığı dönemde Örek ile birlikte çalışma fırsatı bulduğunu kaydeden Akıncı, Örek’in toplumun meselelerinden kendini uzak tutmayan biri olduğunun altını çizdi.

Örek’in emeklerini unutmamak ve unutturmamak gerektiğini de belirten Akıncı, önceki gün kendisine anma törenine katılıp katılmayacağının sorulduğunu, bu soruyu gereksiz bir soru olarak gördüğünü kaydetti.

Akıncı, “Niye katılmayalım? Meğer Cumhurbaşkanı’nın katılması gereken bir anma töreni değilmiş! Bu yanlış ve düzeltilmelidir. Eğer anma törenlerine ilişkin yönetmenlikte bir değişiklik gerekiyorsa, onu da hemen ilk fırsatta yapalım. Dr. Fazıl Küçük’ü, rahmetli Kurucu Cumhurbaşkanımız Rauf Denktaş’ı andığımız gibi aynı seviyede aynı düzeyde rahmetli Osman Örek’i de anmak durumundayız, anısını yaşatmak durumundayız, devlet olarak bu bizim vefa borcumuz” dedi.

1458820567.jpg

ALANLI

Cumhuriyet Meclisi Başkan Vekili Hüseyin Avkıran Alanlı da törende yapığı konuşmada, Osman Örek’i Kıbrıs Türkü’nün “ender yetiştirdiği, büyük değerlerinden, fikir ve icraatlarıyla halen örnek teşkil eden, büyük bir devlet adamı” olarak niteldi.

Tarihin pek çok kez bir iki kişinin öncülüğü ile varoluş mücadelesi başlattığına şahitlik ettiğini kaydeden Alanlı, Osman Örek’in Kıbrıs Türkü’nün Liderlerinden Dr. Fazıl Küçük ve Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Raif Denktaş ile birlikte “tüm yaşamını halkının varoluş mücadelesine” adadığını, Küçük, Denktaş ve Örek için şarkı dahi bestelendiğini belirtti.

Alanlı, bilgi ve becerilerini halkı ile paylaşmaktan büyük mutluluk duyan Örek’in TMT’den KKTC’ye giden meşakkatli yolda Kıbrıs Türküne her alanda öncülük ettiğini, Meclis’te öncülüğünü hissettiren, görev almaktan çekinmeyen bir kişi olduğunu söyledi.

1458820566.jpg

GÜMÜŞDAĞ

Osman Örek’in kızı Yeşim Örek Gümüşdağ ise konuşmasında, 1960’lı yıllarda göç etmek zorunda kalan Kıbrıslı Türklerin, bugün de bölgede yaşanan çatışmalardan dolayı göç etmek zorunda kalanların ızdırabını anladığını vurguladı.

Osman Örek’in, 1965’de Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’na katılmak için gittiği New York’tan yazdığı bir mektupta “Maalesef buralarda cemaatin çektiği ızdırabı anlayan veya ona ehemmiyet veren yok” ifadelerini kullandığını belirten Gümüşdağ, bugün göçe zorlanan milyonlarca insanın çektiği acıyı anlayan bir dünyanın halen oluşmadığını; adada varılacak bir antlaşmanın da Kıbrıs Türk halkını göç yollarından uzak tutmasını, ülkeye barış, huzur ve insanca yaşam getirmesini temenni ettiğini söyledi.

Gümüşdağ, “Babam Örek’i rahmet, hasret ve özlemle anıyorum. Bir yandan da onun engin devlet bilgisi ve tecrübesinden mahrum kalmanın verdiği acı bir burukluk içerisindeyim” dedi.

1458820565.jpg

1458820564.jpg