Osmanlı Ocakları Genel Başkanı Kadir Canpolat, "İslam dininin beş vakit farz kıldığı namaz saatlerini Müslümanlara hatırlatan ezana karşı yasak tutumu Müslüman Türk milleti arafından asla kabul edilemez. Bir millet, nasıl olur da kendi ırkının inanç özgürlüğüne kısıtlama getirebilir" dedi.

Osmanlı Ocakları Genel Başkanı Kadir Canpolat, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin Lefke Kasabası'nda bazı camilerde hoparlörlerden ezan okunmasının yasaklanması kararıyla ilgili sert açıklamalarda bulundu. "Aynı coğrafyada olmamız birbirimize karşı daha fazla hoşgörü, daha fazla insani ve vicdani olarak sorumluluk gerektirir" diyen Canpolat, "Bizler inancından dolayı hiç kimseyi hakir görmüyoruz, hiç kimseyi ötekileştirmiyoruz. Herkesi hoş görürken en meşru şekilde de hoşgörülmeyi ümit ediyoruz. Bu anlamda Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde yaşayan Müslüman Türkler'e karşı, daha önceleri Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nde yaşanmış zulümleri yaşatmaya kimse kalkışmamalı. Kimse, kimseyi inancından dolayı hor görmemeli, tüm inançlar hoşgörmelidir" diye konuştu.

Türkiye'de cemevi ve kilise gibi ibadethanelerin açık olmalarına izin verildiğine dikkat çeken Canpolat, şunları ifade etti:

"Bu anlamda alınan mahkeme kararları toplumun inanç diğerlerine karşı olduğu için, inanç sahibi kişilerin hakları yenilmiştir. Konuyu gerekirse İHM'ye taşıyacağız. İslam dinini hedef alan bu talihsiz karara imza atan görevlileri tarihin kirli sayfalarına not ediyoruz. Hiçbir milletin inancına baskı uygulanmamalı, hiç kimsenin inancı hor görülmemeli, insanlar inançlarından ötürü aşağılanmamalıdır. Kim neye inanıyorsa bu da hoşgörmelidir. Hiç bir din, diğer bir dine etki veya baskı yapmamalıdır. Birlik ve beraberliğe en fazla ihtiyaç duyduğumuz şu zamanda, İslam dininin beş vakit farz kıldığı namaz saatlerini Müslümanlara hatırlatan ezana karşı yasak tutumu Müslüman Türk milleti arafından asla kabul edilemez. Bir millet, nasıl olur da kendi ırkının inanç özgürlüğüne kısıtlama getirebilir? Bunu nasıl kabul edelim? Yavru vatan, bu kararla kurumumuz Osmanlı Ocakları gibi yurt genelinde toplumda tahribi ve tahriği yüksek algı oluşturmuştur. Bir an önce bu kararın düzeltilmesini ümit ediyoruz."

"Yavru Vatanımızda ki gayrimüslim vatandaşlarımız gibi Müslüman kardeşlerimizin de her daim yanlarında olduğumuzu bildiririz" diyen Canpolat, "Bu Ezanlar ki şehadetleri dinin temeli, Ebedi yurdumun üstünde benim inlemeli. Bugün yeryüzünde Türk milletini Türk milleti yapan ilahi değerler, ilahi kıstaslar, maslahati mürsede gibi şeyler, Allah'ın mağruf saydığı şeyler, Allah'ın emrettiği şeyler, yeryüzünde bir ahlak ile özgürce yaşayabilmek adına, hoşgörü ve kardeşlik ilkelerini üzerine sindirmiş bir milletin yapacağı iş değildir bu durum. Muasır medeniyetler üzerine çıkarmış bir anlayışın sesi, hoşgörü tılsımlı, gariplerin feryadı, mazlumun beklentisi olan Ezan-ı Kerim'le kimse uğraşmamalıdır. Birlik ve beraberlik adına hizmet veren selam dini, hoşgörü dini İslam, dünyanın her yerinde istila edilirken, Türk coğrafyasında da mağdur edilmesi, bir Müslüman Türk olarak kanımıza dokunan bir husustur. Müslüman bir bölgede caminin,ezanın olması kadar doğal ne olabilir? Hristiyan bölgesinde kilisenin olması gibi doğal karşılanmalıdır. Alınan bu karar daha fazla toplumun Manevi bağına zarar vermeden düzeltilmelidir. Toplumda infial yaratacak, toplumun öfkesini kazanacak, toplumu kine düşürecek, nefrete düşürecek bu karardan bir an önce vazgeçilmelidir" ifadelerini kullandı.