Kıbrıs’ta Türk tarafının baskıyla çözüme zorlandığını söyleyen Emekli Büyükelçi Onur Öymen, “Biz azınlık değiliz, kurucu ortağız, egemen eşitlik haklarımız var. Yaratmak istedikleri ortam bizim başından beri savunduğumuz çizgiden uzaklaştırılmaya çalışılıyor” dedi. Güney Kıbrıs tarafının Kofi Annan planını da yontarak bir çözümü dayatmaya çalıştığını söyleyen Onur Öymen,  “Rumlarla birleşelim rahat yaşayalım anlayışında olanlar” eleştirdi.

Türkler azınlık değil

“Güney Kıbrıs’ın bulacağı çözüm, Kuzey Kıbrıs ve Türkiye’nin egemenlik, eşitlik ilkesine uymayacağı anlaşılıyor” diyen Onur Öymen, şunları söyledi: “Bize azınlık hakları tanıyacaklar. Biz azınlık değiliz, kurucu ortağız, egemen eşitlik haklarımız var. Böyle yapmazsak AB’ye giremeyiz düşüncesi var. Zaten sizi almayacağız diyorlar. Nicolas Sarkozy’nin sözlerine bakabilirsiniz. Biz bile bile sanki alacaklarmış gibi Kıbrıs’ta tavizler vereceğiz ve AB’nin dışında kalacağız. Kıbrıslı Türkler şunu bilecek: Bu devlet Türkiye’nin, Yunanistan’ın, İngiltere’nin garantörlüğü ile kurulmuş. TBMM’nin onaylamayacağı bir çözümü onaylayamazsınız. Kıbrıs herhangi bir devlet değildir. Uluslararası anlaşmayla, başka ülkenin garantörlüğüyle kurulmuş bir devlettir. Kıbrıs devletini kuran Londra ve Zürih anlaşmalarına göre Türk Cumhurbaşkanı Yardımcısı bütün kanunlar ve bütün anlaşmalarda veto hakkına sahiptir. Verelim de kurtulalım anlayışından uzaklaşsınlar. Yıllardır bunun için mücadele ediyoruz. Ne yazık ki Kıbrıs Türk Kesimi’nde ‘Rumlarla birleşelim rahat yaşayalım’ anlayışında olanlar var. Bu devlet nasıl kuruldu, bu kadar şehidi niye verdik, bunları unutuyorlar. Mevlüt Çavuşoğlu’nun ‘İki tarafın anlaşması çok önemli, birlikte yaşayacak olan onlar, her zamankinden daha iyimseriz’ sözleri devlet adamlığına yakışmıyor. Diplomaside tavizler karşılıklı, dengeli olur ve son 10 dakikada verilir. Kartlarınızı göğsünüze yakın tutacaksınız.”

Eşit haklar lazım

Emekli Büyükelçi Faruk Loğoğlu da, görüşmelerde garantiler konusunda, toprak, mülkiyet gibi ana başlıklarda sıkıntılar olduğunu söyledi. Loğoğlu, “Kıbrıs’ta federal devlet demek Amerika uygulamasında gördüğümüz gibi iki eyaletin üzerinde 3. yapı üst devlet anlamına geliyorsa olmaz. Federal derken hangi federal yapıyı kastediyorlar. Kıbrıs’ta ucuz ve kolay bir çözüme gitme gidişatından endişe ediliyor. Özellikle Türk tarafında bu tehlike daha çok. Toprak ve yetkilerin paylaşılması, eşitlik, doğalgaz kaynakları, kıta sahanlığı gibi konular nasıl çözüme bağlanacak bunların üzerinde de durmak gerekir” dedi. (Yeni Çağ)