Çiğdem AYDIN 

 Suçların artması nedeniyle adanın her iki kesiminde de ‘özel güvenlik’ şirketlerinin sayısında ciddi artışlar yaşanıyor. Özel güvenlik şirketlerinin artmasına paralel olarak, çok sayıda insan ‘güvenlik görevlisi’ olarak çalıştırılıyor.

Güney Kıbrıs’ta 135 ‘Özel Güvenlik Şirketi’nde yaklaşık bin 820 kişi çalışıyor. Ayrıca, Rum polisinin zaman zaman hizmet aldığı 270 kişilik bir koruma şirketinin daha faal durumda olduğu belirtiliyor.

Diyalog muhabiriinin yapmış olduğu araştırmaya göre; Kuzey Kıbrıs’ta 40’ın üzerinde güvenlik şirketi faaliyet gösteriyor. En fazla istihdamı 410 kişi ile ‘Hudut Güvenlik Şirketi’nin yaptığı belirtiliyor. Ada genelinde çalışan özel güvenlik görevlisi sayısı ise net olarak bilinmiyor, ancak 900 civarında olduğu tahmin ediliyor.

Hudut Güvenlik Şirketi direktörü Nurettin Çırakoğlu, Diyalog’a yaptığı açıklamada, son 10 yıl içerisinde özel okullar, hastaneler, üniversiteler, elektrik santralleri, süpermarketler, özel hastaneler olmak üzere fiziki güvenlik talebi olduğunu söyledi.  Ayrıca, taşınır veya taşınmaz malların korunması, gerçek kişilerin korunması, gösteri, sergi, konferans gibi etkinlikler, para ve değerli eşya nakliyesi ve benzeri amaçlar içinde özel güvenliğe ihtiyaç duyulduğunu belirtiyor.

İngiltere birinci Türkiye ikinci sırada

 Diyalog’a konuşan . Hudut Özel Güvenlik Şirketi Direktörü Nurettin Çırakoğlu, özel güvenlik yasası olmadığı için dileyen herkes şirket açabildiğini savundu. 

“Bunun bir kriteri olması gerekiyor ayrıca fiziki güvenlik sağlayacak kişilerin de eğitimden geçmesi gerekmektedir” diyen Çırakoğlu, bu kadar güvenlik şirketinden çalışanların yüzde kaçı eğitimli kim denetliyor? diye sordu. Çırakoğlu, “Şu anda bünyemizde 410 kişi çalıştırıyoruz adanın hemen her bölgesine hizmet götürüyoruz. Çünkü ülkede güvenlik talebi artmıştır” diye konuştu.  Hizmetlerini üç ana başlık altında toplayan Çırakoğlu, bunları  fiziki güvenlik, alarm sistemleri ve kamera sistemleri olarak sıraladı. 

“Yasasının olmaması hoş değil”

1996 yılında ilk açılan Özel Güvenlik Şirketi olarak bu işe sadece devriye gezerek başladıklarını anımsatan Çırakoğlu, son 10 yıl içinde  özel okullar, hastaneler, üniversiteler, elektrik santralleri, süpermarketler ve  özel hastanelerin  fiziki güvenlik talebi doğrultusunda alanın genişlediğini söyledi.  Çırakoğlu, bu kadar güvenlik talebi olmasına rağmen hala bir Özel Güvenlik Yasası’nın olmamasını “hoş değil” sözleriyle değerlendirdi. 
 
“Polis fazla zaman harcamamalı”

“Futbol maçlarında polisin güvenlik görevini yaptığını, oysa dünyada bu işi Özel Güvenlik şirketlerinin üstlendiğini anlatan Çırakoğlu, devletin polisinin bu gibi şeyler için vakit harcamaması gerektiğini,  polisin de bu konuda bir suçu olmadığını taleplere cevap verme durumunda kaldığını kaydetti. 
Özel Güvenlik Yasasının kesinlikle çıkarılması gerektiğini belirten Çırakoğlu “Yasa olmadığı için bazı özel durumlarda silah taşımak yasak, oysa bankalarda özellikle özel güvenliklerin silah taşıyabilmesi gerekir” dedi. 

“Talep belirli bölgelerde arttı”

Özel Güvenlik şirketi olarak çalıştırdıkları elemanların acil yardım için hastanelerden, polisten, itfaiyeden, narkotikten eğitim aldıklarını anlatan Çırakoğlu,  “bu eğitimleri kendi insiyatifimizle aldırıyor ve iyi niyetle yapıyoruz yoksa yasa olmadığı için böyle bir zorunluluk yok” şeklinde konuştu. 

Özel konutların ne kadar güvende olduğu sorusuna Çırakoğlu “KKTC’de  bölgelere  göre konutların güvenliği değişiklik göstermektedir. Konutun bulunduğu mahallenin ne kadar işlek oluşu, bölgede daha önce soygun yaşanıp yaşanmaması önemli risk  faktörleri arasındadır. Hırsızlığa yeltenenler yöntemlerini gittikçe geliştirdiler. Köpekli evlerde  bile önce köpekleri zehirleyip ondan sonra soygun yaptıklarını gözlemliyoruz.  Bu işlerde elektriklerin kesilmesi de çok büyük bir etken, karanlık bir sokak her zaman için daha büyük risk altındadır. Özellikle Girne, Esentepe bölgelerinde talep arttı diyebilirim” şeklinde yanıt verdi. 

Metin Bulut: Yasa tasarısı bir fiyasko

Ayra Güvenlik Sistemleri direktörü Metin Bulut ise Diyalog’a yaptığı açıklamada,  şu anda taslak halinde bulunan ve alt komiteden geçmiş olan Özel Güvenlik yasa tasarısının mevcut halinin tam bir fiyasko olduğunu iddia etti.

 Kayıtlı Özel Güvenlik şirketlerinin 70-80  civarında olduğunu, ancak bunların birçoğunun faal olmadığını ifade eden Metin Bulut,  kayıtsız özel güvenlik şirketlerinin de sayısının bilinmediğine dikkat çekti. Bulut, “ sektörün başını çeken 4 firma var” dedi.

 Yasal bir düzenleme olmadığından her isteyeninin Özel Güvenlik şirketi açabileceğine dikkat çeken  Bulut, KKTC’nin bir hukuk devleti değil bir polis devleti haline geldiğini ve hazırlanan özel güvenlik yasasının da polis devleti içinde küçük silahlı çeteler yaratabileceğini ileri sürdü. 

Sektöre 2002 yılında adım attığını ifade eden Bulut, “Açıldığımız yıl 3 personelimiz vardı. Şimdi 21 personel sayısına çıktık, gün geçtikçe ülkedeki güvenlik talebi artış göstermektedir ama bizim hizmet verdiğimiz alanlar genellikle fiziki güvenlik değil elektronik güvenliktir. Yasa olamadığı için fiziki güvenlik işine çok girmek istemedik çünkü yasal değil, yine de bünyemizde talebe göre fiziki güvenlik hizmeti de veriyoruz “diye konuştu. 

“Silahlı küçük çeteler oluşacak”

Firmasının, şu anda KKTC’de faaliyet gösteren Türkiye bankalarının yüzde 90’ına hizmet verdiğini anlatan Bulut, bunun yanı sıra TED ve bazı özel okullar ve  Girne’de de konut bazında birkaç özel siteye hizmet verdiklerini kaydetti. 

Bulut, özellikle güvenlik şirketlerinin polis üzerindeki iş yükünü azaltmak için bire bir olduğunu, buna karşın  gündemde olan  yasanın da doğru hazırlanmadığını savundu. Metin Bulut, meclisteki yasa tasarısını incelediğinde şok olduğunu dile getirerek, “Özellikle bazı maddeler var ki bu silahlı küçük ama polis niteliğinde çeteler oluşmasına neden olacak” dedi. Özellikle bu sektörün bir yasa altına alınması gerektiğini belirten Bulut, bu yasal düzenleme de yanlış olmamalı ve daha büyük sorunlara davetiye çıkarmamalıdır” diye konuştu. 

“ 21 yaşındaki birine silah veremezssiniz”

Bulut, yasayla ilgili  yetkili makamın İçişleri Bakanlığı olarak gösterildiğini fakat eğitimlerin ise polis tarafından verileceğini belirtti. Bulut,  polis teşkilatının Güvenlik Kuvvetlerine bağlı olması nedeniyle bu sektörde  çok başlılık yaşanmasının kaçınılmaz olduğunu savundu. 

Polisin görev alanları ve amacı  ile özel güvenlik şirketlerinin amaçları  ve görev alanlarının örtüştüğünü,  mevcut yasa tasarısının 10.maddesi’nin özel güvenlikte çalışacak 21 yaşında herhangi birine silah taşıma ve kullanma yetkisi verilğini belirten Bulut, “Bu çok tehlikeli bir durumdur, bir polis 2 yıl eğitim alır. Bir özel güvenlik personeli ise 1 ayda eğitimini tamamlar, 21 yaşındaki bir gencin eline silah ve yetki verirseniz zaman içerisinde küçük çeteler oluşabileceği riskini de göze almalısınız. Bir aylık eğitimle adli bir durumda nasıl davranacağını hangi durumlarda silahlı müdahalede bulunabileceğini ve eğitim psikolojisine sahip olabileceğini 21 aşındaki bir genç bilemez iddiasındayım” dedi. 

“Yasa şart ama müzakere edilmeli”

 İlgili yasa tasarısının 9.maddesinde özel güvenlik çalışanlara tutuklama ve arama yetkisi veriliyor diyen Bulut, sözlerini şöyle sürdürdü: “Yani biz bununla her özel güvenlik şirketi içerisinde oluşturulacak özel bir birime ki yaşları 21 den başlayacak kişilerde var, buyurun ülke içinde polis’in yerini alın sivil veya özel polis olun diyoruz. Böyle bir maddeyi hangi akıl tutulmasıyla buraya koydular bilmiyorum. Evet, polis üzerindeki bazı yükler alınmalı ve polis asli görevini yapmalı ama özel güvenlikte bir ay eğitim almış birilerine de polis yetkileri verilmemeli görüşündeyim.”

Çelebioğlu: Suçlarda çeşitlilik nüfusta artış var 

Diyalog Gazetesine konuşan bir başka özel güvenlik şirketi direktörü Mehmet Çelebioğlu ise, ülkede gerek spor müsabakalarında yaşanan olaylara,  gerekse kriminal olaylara dikkat çekti.
Özel Güvenlik Yasası’nın çıkmasının şart olduğunu vurgulayan Çelebioğlu, dünya genelinde yapılan spor müsabakalarında sahalarda olaylar yaşanma oranının düştüğünü, fakat ülkemizde son zamanlarda bu tür olayların artış gösterdiğinin altını çizdi. Kriminal olayların, hırsızlık, kasti hasar ve daha birçok olayın ülkemizde son 10 içerisinde artış gösterdiğini belirterek bunların önüne geçilmesi için KKTC’de ‘Özel Güvenlik Yasası’nın şart olduğunu belirtti.

“Vatandaşa müdahale hakkı yok”

Çelebioğlu, “Uzun yıllar özel görev ve komando birliklerinde görev yapmış emekli bir subay olarak artık ülkeme daha geniş alanlarda hizmet etmek için bu sektöre girdim deneyimlerimi sivil hayata da profesyonel olarak yansıtmak amacındayım” dedi. Şu anda hastanelerde ve diğer yerlerde görev yapan özel güvenlik çalışanlarının yasal olarak vatandaşlara hiçbir şekilde müdahale etme, kolundan tutma, dışarı atma veya sözlü herhangi bir uyarıda bulunma hakı olmadığına dikkat çeken Çelebioğlu, “İnsanlar bunu bilmiyor ama daha da kötüsü bu şirketlerde çalışan çocuklar da bunun farkında değil” dedi. Yani bugün hastanede bir kavga çıksa ve özel güvenlik darp edilse hakkını orada görevli olarak değil sıradan bir vatandaş olarak arayabilir.” Şeklinde konuştu.

“Yasa tasarısı sadece 3 şirket için”

 Mecliste bir yasa tasarısı bulunduğunu fakat tasarının sadece iki üç şirket için çıkarıldığını, mevcut yasanın KKTC’ye  uyarlanması gerektiğini belirten Çelebioğlu,  geçtiğimiz yıl bu düzenlemelerin yapılarak tasarının alt komiteden geçtiğini kaydetti. Çelebioğlu, “yıllardır özel güvenlik şirketleri açılıyor, istihdamlar yapılıyor ama yasa yok” dedi. Çelebioğlu, Özel Güvenlik şirketinde 20-30 kişi çalıştığına işaret ederek, “Yasa çıktığı takdirde bizler de personel sayımızı artıracağız. polis asli görevine dönmeli, bugün için yasa olmaması nedeniyle  Özel Güvenlik de birçok yerde etkin olamıyor” dedi. 

Çelebioğlu sözlerini şöyle sürdürdü “Yasa ile birlikte, şirket açma kriterleri, personel kriterleri, eğitim kriterleri, ihalelere giriş şartları da belirlenecek. KKTC’de gün geçtikçe artan bir nüfus var  ve buna paralel olarak polis teşkilatı için ayrılan bir bütçe yok, polis sayısı ve teknolojisi artık ülkedeki nüfus oranına ve suç çeşitliliğine göre yetersizdir, ne yapmalı polisin üzerindeki bazı yükleri almalıyız, bunu da dünyada Özel Güvenlik şirketleri yapıyor. Globalleşen dünyaya ayak uydurmak istiyorsak bir sektörü canlandırıp yasallaştırmazsanız gün geçtikçe sistem çöker istenmeyen başka problemler doğar.”