Kıbrıs Türk Tabipleri Birliği Başkanı Dr. Filiz Besim, ülkedeki birinci basamak sağlık ocaklarının ve sağlık merkezlerinin hizmet imkanlarında ciddi sıkıntılar olduğunu belirterek, bu merkezlerin ivedi şekilde ve bütün halinde ele alınması, hekim, personel ve ekipman yönünden güçlendirilmesi gerektiğini vurguladı.

Besim, “Koruyucu hekimlik ve erken teşhis ancak güçlü birinci basamak hizmetleriyle mümkün” dedi.

Her eylül ayının son pazar gününde kutlanan “Dünya Kalp” günü nedeniyle bugün Kıbrıs Türk Tabipleri Birliği’nde düzenlenen basın toplantısında Dr. Gülgün Vaiz ile Dr. Hasan Birtan kalp ve damar hastalıkları hakkında açıklamalarda bulunurken, Filiz Besim ile Kıbrıs Türk Kalp Derneği Başkanı Dt. Öner Özerdem koruyucu hekimliğin önemine dikkat çeken konuşma yaptıklar.

Besim, her yıl olduğu gibi bu yıl da Dünya Kalp Günü’nde etkinler düzenleneceğini belirterek, “Daha sağlıklı bir kalp için dengeli beslenelim, düzenli eksersiz yapalım ve sigara ve alkolden uzak duralım” sloganıyla yola çıktıklarını belirtti.

“BİREYE DE DEVLETE DE GÖREV DÜŞÜYOR”

Bireylerin sağlıklı bir kalp için kendi yaşam tarzlarını organize etmesi gerektiğini kaydeden Filiz Besim, “Evet, bireylere kalp sağlığını korumak için ciddi görevler düşüyor ama devlete, hükümetlere de bu konuda ciddi görevler düşüyor” dedi.

Birinci basamak sağlık hizmetlerinde koruyucu hekimlik programlarını artırmanın, vatandaşları bu konuda bilinçlendirmenin devletin görevi olduğunu kaydeden Filiz Besim, sağlığın gelişmiş, halkın sağlık hizmetlerinden memnun olduğu ülkelerde tedavilerin yüzde 70’inin birinci basamakta yapıldığını aktardı.

“SİSTEM DOĞRU İNŞA EDİLMEDİ”

“Bizim ülkemizde maalesef sistem doğru inşa edilmedi, buna bağlı olarak hastaların çoğunluğu ikinci ve üçüncü basamak hastanelerden hizmet almaya çalışıyor” diyen Besim, bu durumun hastanın hekime ulaşmasını zorlaştırdığını kaydetti.

Ülkedeki tek üçüncü basamak hastane olan Lefkoşa Dr. Burhan Nalbantoğlu Devlet Hastanesi’nin bu nedenle yükünün arttığını da dile getiren Besim, “Üçüncü basamak hastaneler en ileri tetkik ve tedavilerin yapıldığı yer olmalıdır” dedi.

Besim, KKTC’de birinci basamak sağlık ocaklarının ve sağlık merkezlerinin hizmet imkanlarında ciddi sıkıntılar olduğunu belirtti.

Bu merkezlerin ivedi şekilde ve bütün halinde ele alınması, hekim, personel ve ekipman yönünden güçlendirilmesi gerektiğini vurgulayan Filiz Besim, “Koruyucu hekimlik ve erken teşhis ancak güçlü birinci basamak hizmetleriyle mümkün” dedi.

Besim, “Birinci basamak sağlık ocaklarında bireyler ve hastalar hekime ve sağlık hizmetine kolaylıkla ulaşabilmeli, rutin kontrollerini kolaylıkla yaptırabilmeli” ifadesine yer verdi.

“YÜZ GÜLDÜREN GELİŞMELER DE VAR...”

KKTC’deki kalp hastalıklarının tedavisine de değinen Kıbrıs Türk Tabipleri Birliği Başkanı Dr. Filiz Besim, kardiyolojide, kalp ve damar cerrahisinde sağlıktaki sorunlara rağmen yüz güldüren gelişmeler yaşandığını söyledi.

Kalp hastalıklarında en ileri tetkik ve tedaviler yapılabildiğini belirten Besim, “Kardiyoloji ve kalp damar cerrahisi servisleri anlımızın akıdır. Böyle şeylerin olması, başarıdır, umuttur, güzelliktir. Demek ki istersek yapabiliyoruz. İnsan kaynağımız, yetişmiş hekim gücümüz var. Tek yapmamız gereken bu yetişmiş kaliteli insan kaynağını daha iyi şekilde organize etmek, verimli kılmak” dedi.

Besim, kalp hastalıklarının tedavisinde böylesine başarılı işlere imza atılmasına rağmen gerek kardiyoloji servisinde gerekse kalp damar cerrahisi servisinde özellikle fiziki alt yapı şartlarımız yetersiz olduğunu söyledi, daha geniş  donanımlı servislere ihtiyaç olduğunu belirtti.

“YENİ HASTAHANE... UMALIM Kİ BU SÖZDE KALMASIN”

Yeni hastane inşasına da değinen Filiz Besim, “Umalım ki bu sözde kalmasın. İlk kez 2013’de tıp töreninde yeni bir hastaneyi gündeme getirmiştik. Aradan 3 yıl geçti, hala hastanenin proje aşaması konuşuluyor. Sağlık gibi hayati konuların fazla konuşulmadan yapılması gerek. Evet doğrudur, biz fakir bir ülkeyiz, küçük bir ülkeyiz, bağımlı bir ülkeyiz, günün sonunda her ülkenin kendi şartlarında öncelikleri vardır, bu önceliklerde sağlık olmalıdır. Sağlık olmazsa olmazdır” dedi.

ÖZERDEM: “DEMEÇ VEREREK SAĞLIKTA YOL ALAMIYORUZ”

Kıbrıs Türk Kalp Derneği Başkanı Dt. Öner Özerdem, basın toplantısındaki konuşmasında, “Demeçler vererek, belli günlerde basın toplantıları yaparak sağlıkta yol alamıyoruz, yönetenlerin harekete geçmesi, ciddi yasal ve idari tedbirleri alması gerek ” dedi.

Koruyucu önlemlere rağmen dünyadaki ölümlerin yüzde 50’sini kalp ve damar hastalıklarının oluşturduğunu kaydeden Özerdem, şöyle devam etti:

“Ülke insanımızın yüzde 35’inde hipertansiyon, yüzde 60’ında yüksek kan yağı değeri var. Bunların önüne geçmemiz lazım. Metabolik sendrom dediğimiz bel kalınlaşması, diyabet ve hipertansiyon kalp krizlerine davetiye çıkarıyor. Bunlar ciddiyetle ele alınmalı. İnsanlarımızı en üretken yaşta, ülkelerine en faydalı olacakları dönemde kalpten kaybediyoruz, bu ailelerde toplumda ciddi travma yaratıyor.”

“YÜZDE 10 CİVARINDA ÇOCUK DİYABET, YÜZDE 30’UNA YAKINI OBEZ”

Temel sağlık ile koruyucu hekimlik hizmetlerinin öne çıkarıldığı takdirde kalp ve damar hastalıklarının azaltılacağını belirten Özerdem, “Beslenmemizde ciddi yanlışlıklar var, kalbimize gerekli özeni göstermiyoruz. Bugün yüzde 10 civarında çocuk diyabet, yüzde 30’una yakını obez” ifadesine yer verdi.

Öner Özerdem, okul kantinlerinin durumuna da işaret ederek, evlerde de geleneksel yemeklere değil hazıra yönelme olduğunu kaydetti, “Bunlar, çocuklarımızın potansiyel hasta olmasını kaçınılmaz kılıyor” dedi.

“BİLMEDEN KALBİNDE BOMBA TAŞIYAN İNSANLARIN ORANI YÜZDE 20”

Temel sorunlardan birinin insanların hekime veya hastaneye geç gitmesi olduğunu da vurgulayan Özerdem, bunun insanları ilaca ve yatağa bağımlı hale getirebileceği uyarısında bulundu, “Ailesinde kalp damar hastalığı olanlar gerekli tetkikleri zamanında yaparak kaliteli yaşamı seçebilir. Bu ülkede kalp hastası olan, bilmeden kalbinde bomba taşıyan insanların oranı yüzde 20” şeklinde konuştu.

Kardiyoloji ve kalp cerrahisi servislerindeki hekimlerin çok başarılı olduğunu da kaydeden Özerdem, “20 sene önce bunlardan söz edemezdik. Bütün etapları başarıyla aştık. Yeterli mi, değil. Alt yapı, teknik eleman, yardımcı personel, yani devletin kalp sağlığını politika haline getirmesi gerek” dedi.

“KALP TEDAVİSİ VE TEKNOLOJİLERİ PAHALI YATIRIM... TEMEL SAĞLIKLA VE KORUYUCU HEKİMLİKLE BUNU ÖNLERSEK...”

Ülkede bir Kardiyoloji Enstitüsü kurulması gerekliliğine de dikkat çeken Özerdem, “Dünya bunu böyle çözüyor. Kalp tedavisi ve teknolojileri pahalı bir yatırım. Temel sağlıkta, koruyucu hekimlikte kalp ve damar hastalıklarını önlersek devletin maddi gücünü başka kaynaklara yönlendirmiş oluruz. ” ifadesine yer verdi.

Özerdem, konuşmasında kalp hastalarının rehabilitasyon evresinde sıkıntılar yaşadığına da dikkat çekti.