Bağımsız Cumhubaşkanı adayı Kudret Özersay köy ve bölge ziyaretlerine hız verdi ve bu çerçevede Alsancak ve Lapta’yı ziyaret ederek vatandaşlarla biraraya geldi. Vatandaşların aynı yüzleri görmekten, aynı başarısızlıklara tahammül etmekten bıktığını, Nisan ayında yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçiminde şahsi menfaatleri uğruna bugün etrafta görünenlerin değil, sessiz çoğunluğun konuşacağını ve gerçek değişimi sağlayacağını vurguladı. Özersay “bu memleketin gerçek sahipleri, partizanlıktan ve hukuksuzluktan nemalananlar değil, siyasi görüşü ve siyasi partisi ne olursa olsun çocuklarının geleceğinden kaygı duyan sıradan vatandaşlardır, Halktır. Arkamda bir partinin ya da menfaat gruplarının olmasındansa yanımda Halkın olmasını tercih ederim” dedi.

“Ortak Paydada Birleşip Toplum Olarak Ayağa Kalkacağız”

Bağımsız Cumhurbaşkanı adayı Kudret Özersay, toplumu bölen, kamplaştıran ve menfaate dayanan eski siyaset anlayışı yerine, toplumun tüm kesimlerine eşit mesafede duran, kişileri siyasi görüşlerine ya da siyasi partisine göre ayırmayacak olan yeni bir siyaset anlayışına ihityaç olduğunu vurgulayarak “herhangi bir siyasi parti ile bağı olmayan gerçek anlamda bağımsız  bir aday olarak size bunun sözünü veriyorum, bunu hep birlikte başaracağız” dedi. Bugün ülkenin pek çok yerine giderek vatandaşlarla birebir görüştüğünü, dinlediğini ve gözlemlediğini söyleyen Özersay, particilik ve adam kayırmacılık nedeniyle herkesin devlete olan güvenini ciddi şekilde yitirdiğini, bugün ortak paydalardan birinin artık bu tür uygulmalara son verilmesi gerektiği nokasında ortaya çıktığını söyledi. “Artık ortak bu ve benzeri ortak paydalarda toplumun tüm kesimlerini birleştirip geleceğe bakma ve yeni bir siyaset anlayışını hayata geçirme zamanıdır” diyen Özersay “bunu yapacak bir liderlik ortaya koyabileceğime inanıyorum, bu yola onun için çıktım. Ortak paydada birleşerek toplum olarak ayağa kalkacağız, bu ataleti kırıp üzerimizdeki bu ölü toprağını atacağız. Buna samimiyetle inanıyorum” ifadelerini kullandı.

“Oniki Yıllık Müzakere Tecrübemi Kullanacağım”

İlk bölge ziyaretini Alsancak’tan  başlattığını söyleyen Özersay, Alsancak bölgesinin kendisi açısndan önemine değindi. Kıbrıs Türk tarafının bir çözüm vizyonu ile kendi önerilerini kendisinin geliştireceği, yapıcı bir vizyonla müzakere masasında aktör olarak bulunacağı, her zaman devrede olarak kendi geleceğini ilgilendiren her konuda haklarını kendisinin savunacağı ve meseleleri Türkiye’ye havale etmeyeceği bir yapıya ihtiyaç olduğunu ve bunu sağlayacak olanın da müzakerelerde tecrübe sahibi yeni bir liderlik olduğunu vurguladı. Özersay “Kıbrıs Türk tarafı hiçbir aşamada devre dışı kalmamalıdır çünkü bu bizim geleceğimizdir” dedi. Müzakere masasında haklarımızın en iyi şekilde savunulabilmesi ve Kıbrıs Türk’ünün en iyi şekilde temsil edilebilmesi, görünür kılınabilmesi için nasıl bir Cumhurbaşkanına ihtiyacımız var diye kendi kendimize sormamız gerektiğini belirten Özersay sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu konularda eğitim gördüm, bu konuların eğitimini verdim ve yıllarca müzakere masasına bulundum. Bu tecrübemi ülkemin daha güzel bir geleceğe sahip olması için kullanmak istiyorum. Bu görevi en iyi şekilde yapabileceğime inandığım için bu yola çıktım.”

47 yıl aradan sonra kapsamlı çözüm bulunabilir mi bulunamaz mı diye baktığımız zaman bunun cevabının sadece Kıbrıs Türk tarafında olmadığını belirten Özersay,  yapıcı bir vizyon ile uğraş vermenin en doğru yaklaşım olduğunun altını çizerek, kapsamlı çözüm bulunamaması halinde Kıbrıs Türk’ü olarak bu topraklarda var olmaya devam etmek zorunda olduğumuzu belirtti. Özersay,  “kendi kendimizi hak ettiğimiz şekilde yönetmek istiyorsak da, kapsamlı çözüm halinde çözümün yaşayabilir olmasını ve alacağımız hakların kağıt üzerinde kalmasını istemiyorsak da, bugün sahip olduğumuz kurumlara çeki düzen vermek zorundayız ve Cumhurbaşkanı olarak göreve gelmem durumunda bu yönde siyasi liderlik göstereceğim” dedi. Partizanlık ve adam kayırmacılıktan dolayı devlete olan güvenin sarsıldığını belirten Özersay, devletin kurumlarından adil bir hizmet alamamamızın nedenini bu olduğunu söyledi.