Seçim Bürosu’ndan yapılan açıklamaya göre Özersay burada yaptığı konuşmada gerek belediyeler gerekse devletin farklı birimlerinde çevre mühendisliğine gereken önemin verilmemesi ve özellikle ÇED raporlarının uygulamada denetlenmiyor olmasının endişe verici olduğunu ifade etti.
Özersay, “Bu ülke hepimize emanettir, ülkesini sevdiğini söyleyen kimse çevreye karşı duyarsız olamaz, olmamalı. Devletin başı kabul edilen Cumhurbaşkanlarının göstereceği liderlikle çevrenin korunmasına dair kuralların uygulanması ve toplumsal duyarlılığın başarılması mümkün olabilir. Gerek Meclis’in gerekse Hükümetin gündemine çevre alanında yaşanan sorunları taşıyacağım ve çözüm bulunması için liderlik göstereceğim” dedi.
Uzun süreden beri çevre sorunlarının hem kamuoyunun gündemine gelmesi hem de belirli bir duyarlılık olması açısından aktif bir duruş ortaya koyduğunu dile getiren Özersay, yapılan yasaların uygulanması bağlamında bir çaba ortaya koyduklarını fakat siyasette verilen sözlerin tutulması bir yana var olan kuralların uygulanmaması konusunda da sıkıntılar olduğunu belirtti.
Cumhurbaşkanın yetki ve görevlerini hatırlatan Özersay, anayasaya ve ilgili yasalara göre Cumhurbaşkanının bakanlar kuruluna başkanlık edebileceğini, meclisi olağanüstü toplantıya çağırabileceğini söyledi. Özersay, cumhurbaşkanının çevre konusu gibi ülkenin geleceğini doğrudan ilgilendiren konuların uygulanmasında çıkan sıkıntıları ele almak amacı ile bakanlar kuruluna başkanlık ederek, hükümeti adım atmaya zorlaması gerektiğini de belirtti.
Özersay, Bakanlar Kuruluna başkanlık edecek olan bir cumhurbaşkanının hükümet programında verilen taaddütleri yerine getirmesi için hükümeti harekete geçmesi yönünde zorlaması ve bu maksatla bir kamuoyu baskısı yaratması gerektiğini söyledi. Özersay şöyle dedi:
“Belli bir siyasi partinin desteği ile ona vefa borcu duyarak değil, bağımsız ve tarafsız bir cumhurbaşkanı seçersek o zaman hükümeti gerektiğinde denetleyecek, adam kayırmacılık ve partizanlığın önlenmesi bağlamında bir duruş sergileyecek olan bir cumhurbaşkanı ortaya çıkar. Toplumsal olarak geldiğimiz bu noktada ihtiyacımız böyle bir şeydir.”
