Bağımsız Cumhurbaşkanı adayı Kudret Özersay ve gönüllüleri dün akşam Lefkoşa’da geniş katılımlı bir dayanışma etkinliğinde biraraya geldi. Ülkenin farklı bölge ve köylerinden gönüllülerin katıldığı etkinlikte bir konuşma yapan Özersay “Cumhurbaşkanlığı dünya tarafından tartışmasız kabul gören en önemli makamımızdır. Buranın emeklilik günlerinin geçirileceği bir yer olmadığını artık herkes anlamalıdır” dedi. Kudret Özersay ülkenin kaybedecek bir beş yılı daha olmadığını hatta kaybedecek beş dakikası bile olmadığını da söyledi. Özersay ayrıca “her kiminle olursa olsun kuracağımız ilişkide; Kıbrıs Türk halkının iradesini esas almaya; kurumlarımızı ezdirmemeye; bunca yıldır verdiğimiz kimlik mücadelesine yakışır, onurlu bir duruş sergilemeye adayım” ifadelerini kullandı.

Özersay’ın etkinlik sırasında yaptığı konuşmanın tam metni şöyle:

“Arkasında parti yok” dediler, neyse ki yok! Bir parti olmasındansa yanımda halkın olmasını tercih ederim, siz varsınız, sağolun.

“Örgütü yok” dediler, onlarca örgüte taş çıkartacak bir gönüllüler ordusu oluştu, siz varsınız, gönüllüler ordusu var, sağolun.

Herkes artık bir şeyi tartışmasız olarak kabul ediyor: Hızla çoğalıyor, büyüyor, yükseliyoruz. Sözde değil gerçek bir değişim isteyenler olarak, bu ülkede çocuklarının ve torunlarının geleceğini düşünenler olarak, tek gaylesi memleketi olanlar olarak çoğalıyor, büyüyor, yükseliyoruz. İşte kanıtı değerli dostlar!  Eğer bu akşam burada Güzelyurt’tan, Girne’den, İskele’den, Mağusa’dan, Lefkoşa’dan, Erenköy’den, Sipahi’den, Gaziköy’den, Maraş’tan, Alsancak’tan, Sadrazamköy’den, Aydınköy’den gönüllüler varsa başka söze gerek yok değerli arkadaşlar. Hepiniz hoş geldiniz.

Değerli misafirler, sevgili dostlar. Kıbrıs Türkü bu adada yıllardır bir kimlik mücadelesi veriyor. Bir kimliği var etme mücadelesi veriyor. Bunu bir çözüm antlaşmasıyla taçlandırmak elbet ideal olandır. Sizlere haklarımızın ve kimliğimizin korunacağıbir çözüm vizyonuyla hareket etmeyi taahhüt ediyorum. Oniki yıllık müzakere tecrüemle, diplomasi ve uluslararası hukuk bilgi ve becerimle KKTC Cumhurbaşkanlığına adayım.

Uluslararası alanda bu ülkenin tüm vatandaşlarını, hiçbir ayrım gözetmeksizin, hak ettiğimiz şekilde temsil etmeye adayım.

Müzakere masasında yapıcı, yaratıcı bir tutumla, Kıbrıs Türklerinin kendi önerilerini kendisinin geliştireceği, aktif bir diplomasi ile bölgesel bir aktör olacağı, hiç bir zaman devre dışı kalmayacağı bir çözüm vizyonuyla haklarımızı savunmaya adayım.

Her kiminle olursa olsun kuracağımız ilişkide; Kıbrıs Türk halkının iradesini esas almaya; kurumlarımızı ezdirmemeye; bunca yıldır verdiğimiz kimlik mücadelesine yakışır, onurlu bir duruş sergilemeye adayım.

Ülke içinde uzun yıllar yolsuzluklar, ciddi hukuksuzluklar yaşandı. Hesap verebilir bir yönetim kuramadık, zamanla devlete ve devletin kurumlarına olan güven sarsıldı ve bu da yaşamakta olduğumuz kimlik erozyonunu hızlandırdı. Bu nedenle;

İrademizi kemiren partizanlığa ve adam kayırmacılığa karşı mücadele etmeye adayım;

Hukukun üstünlüğü için kararlı bir duruş sergilemeye adayım;

Hükümetleri, toplum yararına olacak şekilde çalışmaya teşvik etmeye, gerektiğinde de zorlamaya adayım;

Yolsuzluklara karşı mücadele etmeye adayım;

Özetle temiz bir siyaset yapmaya adayım.

Değerli misafirler, sevgili gönüllüler;

Cumhurbaşkanlığı, Kıbrıs Türkünün uluslararası alanda tartışmasız olarak kabul gören en önemli noktasıdır, makamıdır. Hem dışarıda temsil etme yetkisi ve kabul görmesi, hem müzakere masasında asıl yetkili müzakereci olması hem de içeride anayasal olarak yürütmenin iki ayağından birisi olması. İşte böyle bir makamın, yani Cumhurbaşkanlığının emeklilik günlerinin geçirileceği bir yer olmadığını artık herkesin anlaması gerekir. Yeni neslin genç ama aynı zamanda da tecrübeli bir temsilcisi olarak bağımsız ve tarafsız bir Cumhurbaşkanı olmaya adayım.

Cumhurbaşkanı bağımsız ve, halktan yana taraf olması hariç, tarafsız olmalıdır. Bir partiye vefa borcu olan bir Cumhurbaşkanı, görevdeyken o borcu taksit taksit ödemek durumunda kalır. Bir partiyle kurumsal, organik veya duygusal bağı olan bir Cumhurbaşkanı, o partinin içinden elini çekemez, çekmez. Tüm vatandaşlara eşit mesafede durabilen, siyasi partilerin iç işlerine karışmayan, adı değil kendi bağımszı ve tarafsız bir Cumhurbaşkanı olmaya adayım.

Sevgili gönüllüler;

Aylardır hep birlikte çalışıyorsunuz. Hiç bir karşılık beklemeden, kendi cebinizden vererek çalışıyorsunuz, öyle benzin kuponları falan olmadan çalışıyorsunuz. Hepinize yürekten teşekkür ederek bravo diyorum.

Bu çalışmalarlarımızla, bu topraklara çok güzel, çok sağlıklı tohumlar ektik. Bu gece eğlenip moral depolayacağız. Ama yarından itibaren 19 Nisan’a kadar blge bölge, köy köy, mahalle mahalle, sokak sokak, kapı kapı çalışacağız. Neden mi? Çünkü bumemleketin değil 5 yıl, kaybedecek 5 dakikası bile yoktur.

Sizlerden beklediğim bir oy değildir. Gittiğiniz her yerde, bulunduğunuz her ortamda bu gerçek değişim için konuşmanızdır, çalışmanızdır. Toprağa ektiğimiz tohumlar ancak bu şekilde çatlayacak, yeşerecektir, değişim umudu yeşerecektir.

Birilerinin en büyük korkusu Halkın uyanmasıdır! Sessiz çoğunluğun çoğunlukta olduğunun farkına varmasıdır. Bu ülkenin geleceğini düşünen, aklı ve vicdanı ile hareket eden vatandaşlar olarak biz artık çoğunlukta olduğumuzun farkındayız. Artık herkes herşeyin farkındadır.

Bunca yıl Kıbrıs Türk halkı toplum olarak çok zor zamanlardan geçti. Göçler, acılar, göz yaşları yaşadık...41 yıl önce Annemin kucağında bir yolculuğa çıktım, bir göç yolculuğuna çıktım. Toprak bir yoldan yürüdük, güneyden kuzeye yürüdük. Şimdi toplum olarak ortak bir paydada birleşip YENİ BİR YOLU yürüyoruz. Bu kez karanlıktan, aydınlığa yürüyoruz...

Toplum olarak kendimize güvenmek ve başarmak zorundayız.

Kendinize güvenin! Başaracağız!

Kendimize güveniyoruz, başaracağız!

Gerçek değişim CESARET ister!

Gerçek değişim KUDRET ister!

O cesaret de, o kudret de bu toplumda vardır, Kıbrıs Türk halkında vardır.

Hep birlikte BAŞARACAĞIZ!