Önemli olan cesaretle bunların da üzerine yürümektir. Halk artık uyandı, sessiz çoğunluk çoğunlukta olduğunun farkında artık. Sandık başında herkes elini vicdanına koyarak bu ülkenin geleceği için ileriye doğru bakabildiğini gösterecek. Hep birlikte başaracağız” dedi.

Özersay: “Devlete Sahip Çıkmak Kimsenin Tekelinde Değildir”

Türk Maarif Koleji’ni ve çeşitli Bakanlıkları ziyaret eden bağımsız Cumhurbaşkanı adayı Kudret Özersay, bir televizyon kanalına açıklamalarda bulundu.Bağımsız aday Kudret Özersay “devlete sahip çıkmak kimsenin tekelinde değildir” dedi. Özersay “Yıllardır partizanlığın ve adam kayırmacılığın önüne geçilmesi için gerekeni yapmıyorsanız, kendi partiniz yıpranmasın diye pek çok yanlışa yanlış diyemiyorsanız, devlete sahip çıktığınızı iddia edemezsiniz” şeklinde konuştu. Özersay ayrıca “100 kişilik yemekler vermeye devam ediyorlar. Ben de soruyorum, “bu harcamalar kimin kesesinden yapılıyor, cevizcinin mi?” dedi.

Bağımsız aday Kudret Özersay “devletin kurumlarının içinin boşaltılması anlamına gelen yanlışlara dur demeyen ya da bunları teşvik eden veya bunlara ortak olan eski siyaset anlayışına sahip olanlar, devlete sahip çıktıklarını iddia edemezler. Ederlerse de inandırıcı olmazlar” dedi. Özersay, devlete sahip çıkmak, bir çözümü dışlamadan kendi kurumlarımıza çeki düzen vermek bu ülkeye yapılacak en büyük iyilik olacaktır” dedi. Özersay devletin kurumlarına sahip çıkılmasının hem çözümün yaşayabilir olması, hem de çözümsüzlüğün devamı halinde Kıbrıs Türkünün kendi iradesine sahip çıkması açısından gerekli olduğuna dikkat çekti.

“Yemeler-İçmeler Devam Ediyor”

Özersay seçim kampanyasına başlarken en başta halka, kamuoyuna söz verdiği üzere bir bağış kampanyası yaptıklarını, üst sınırın kişi başı 5 bin TL olduğunu ve makbuz karşılığında kampanyaya bağış toplandığını söyleyerek “kampanyamıza üstü kapalı olarak göndermede bulunanlara tez zamanda düzenledikleri ve onlarca kişinin katıldığı yemekleri kimin kesesinden yaptıklarını soruyorum. Cevizcinin mi? Kampanya süreci ilk başladığında 100 kişilik, 150 kişilik yemekler veriyorladı. Şimdi bu yemek furyası hızlandı, belli oluyor ki işler yolunda gitmiyor!” dedi.

Taşkent’te vatandaşlarla bir araya gelen Özersay, Cumhurbaşkanının görev ve yetkilerini anlatarak cumhurbaşkanının bakanlar kuruluna başkanlık etme yetkisinin olduğunu ve cumhurbaşkanının dilediği zaman bakanlar kuruluna başkanlık edebileceğini hatırlattı. 

Cumhurbaşkanının ülkenin iç sorunları ile ilgili olarak hükümete doğru yol gösterme ve ağırlığını koyma gibi bir duruş göstermediğini de söyleyen Özersay, Hukukun üstünlüğü, adil hizmet üretilmesi ve bu yolda bu devletin kurumlarının iyi çalışarak vatandaşın devlete olan güveninin yeniden kazandırılması gerektiğinin altını çizdi.

Kıbrıs Türk kimliğini yaşatmak istiyorsak, bu devletin kurumalarına çeki düzen vermemiz gerekir diyen Özersay, devletin kurumlarının yeterli hizmet üretemediğine dikkat çekti.  Adam kayırmacılığın ve partizanlığın devam ettiğine vurgu yapan Özersay, tayin ve terfilerde, işe alımlarda, disiplin kurallarının uygulamasında yetkili olan Kamu Hizmeti Komisyonu’nun başkan ve üyelerini Cumhurbaşkanı atama yetkisine sahip olduğunu hatırlatarak bu görevlere işinin ehli olan, adam kayırmacılık ve partizanlık yapmayacak olan tarafsız isimleri atanması ile bu düzensizliği bir yerden düzeltmesi gerektiğini vurguladı.

Cumhurbaşkanlığı seçiminin devlet başkanlığı seçimi olduğunu hatırlatan Özersay, siyasi partilere eşit olunması gerektiğini söyledi. En büyük sorunlardan birinin müşavirler sorunu olduğunu söyleyen Özersay, yeni müşavir yaratacak olan herhangi bir atamanın altına imza atılmaması gerektiğine vurgu yaptı.

Cumhurbaşkanın görevinin müzakerelerden ibaret olmadığını dış ilişkiler bağlamında da farklı farklı alanlara girişimler yapılması gerektiğini söyledi.

Bir toplum lideri olan cumhurbaşkanının dünyaya çok önemli bir mesaj vermesi gerektiğini belirten Özersay, kapsamlı çözüm yönünde bir vizyon ortaya koymamız durumunda Kıbrıs Türk tarafının kazanan olacağını söyledi.

Özersay, müzakereler bağlamında  çözüme dönük bir vizyon ortaya koyduğunu dile getirerek, sözlerine şöyle devam etti; “Gerek müzakere masasında, gerekse diğer uluslararası platformlarda Kıbrıs Türkünü en iyi şekilde kim temsil edebilir sorusunu kendimize soralım. Bu konularda tecrübeye sahip olan, işinin ehli olan, uluslararası hukuk ve diplomasi bilgisi olan bir Cumhurbaşkanı bu toplumu uluslararası alanda çok daha iyi temsil edebilecektir. Haklarımızı çok daha iyi koruyabilecek, yeni, yapıcı ve yaratıcı önerilerle Kıbrıs Türk tarafının bir aktör olabilmesi için aktif bir diplomasi yürütebilecektir. 

Bağımsız aday Özersay, herhangi bir siyasi parti ile bağı olmayan gerçek anlamda bağımsız bir aday olarak çıktığı bu yolda arkasında siyasi partinin değil yanında halkın olmasını istediğini, geldiğimiz noktada da halkın kendisine ve ülkenin geleceğine gerçekten sahip çıktığını söyledi. Özersay, “hızlı yükselişimiz birilerini rahatsız ediyor ve bu normaldir. Dünyanın her yerinde değişim sancılı olur ve zaman içerisinde siyasi iktidar ve siyasi parti yöneticileri ile kurulan menfaat bağı tehlikeye girdiğinde rahatsız olanlar olur. Önemli olan cesaretle bunların da üzerine yürümektir. Halk artık uyandı, sessiz çoğunluk çoğunlukta olduğunun farkında artık. Sandık başında herkes elini vicdanına koyarak bu ülkenin geleceği için ileriye doğru bakabildiğini gösterecek. Hep birlikte başaracağız” dedi.