Özersay “Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Halk geçmişe değil geleceğe oy verecek. 1970’lerde siyasette olanların, 2015’te, yani Yirmibirinci yüzyılda hala bu ülkeyi ileriye taşıyacağını söylemesi artık kimseye inandırıcı gelmiyor?  Siyasi hayatımızda bir nesil değişikliğinin zamanı geldi. Hayatın her alanında yeni nesil, görevler almaya başladı ve artık bu nesil değişikliğini siyaset hayatımıza da yansıtmak zorundayız. Aksi halde siyasi bir kısır döngünün içerisinde toplum olarak savrulup gideceğiz. Bu kadar yıldır verdiğimiz kimlik mücadelesine yakışır olan şey, yeni nesilleri bu görevlere gelme konusunda teşvik etmek, destek olmaktır. Söylediğim şey açık ve nettir: Halk kendi geleceğine bu seçimde sahip çıkacak ve toplumsal bir başarıya imza atacak. Bu seçimi Halkın gücü, kudreti ile kazanacağıma tüm samimiyetimle inanıyorum” dedi.

“Uzman Statüsündeki Vatandaşların Önemli Sıkıntıları Var”

Bağımsız aday Kudret Özersay’ın ofisinden yapılan açıklamada Özersay’ın ziyaret ettiği köylerde Güvenlik Kuvvetleri bünyesinde görev yapan çok sayıda uzman statüsündeki çalışanından yaşanmakta olan sıkıntıları dinlediği ve bu konuda hükümetin adım atmasının elzem olduğunu söylediğini vurgulandı. Özersay “şimdilerde mukaveleli statüde kabul edilen bu şahısların özlük haklarında ciddi bir geriye gidiş yaşandığı anlaşılıyor. Göç yasası ile yaratılan maaş farklılıklarının bu alanda çalışan vatandaşlarımız açısındansa özlük haklarından kırpılma şeklinde yaşandığını görüyoruz. Bu gençlerimizin siyasilerin iki dudağı arasında bir nevi geçici işçi olarak görev yapmaları çalışma huzurunu olumsuz yönde etkileyen bir konudur. Bu konuda yasal düzenleme yapılması ve özellikle tüzüklerle yapılacak sınav ve benzeri performans değerlendirmeleri için objektif, tarafsız bir sistem kurulması gerekir. Bu toplumsal rahatsızlığın ortadan kaldırılması için gerekli liderliği gösterip konuyu Balanlar Kurulu gündemine taşıyacağım ve hükümetin bunu geciktirmesine müsade etmeyecek şekilde kamuoyu baskısı yaratacağım” dedi. 

Özersay, Kıbrıs Türk halkının geçmiş yıllarda verdiği mücadeleden bahsederek toplum olarak bir kimlik mücadelesi verdiğimizi ve bu kimliğe her durumda sahip çıkmamız gerektiğini vurguladı. Bunca yıl değişik evrelerden geçtiğimize değinen Özersay,  silahlı mücadele evresinden geçerek daha sonra bunu kurumlara dönüştürdüğümüzü ve farklı farklı evrelerden geçerek bir kamu otoritesine sahip olma mücadelesini birlikte yaşadığımızı hatırlattı. Özersay bu mücadelenin içerisinde herkesin farklı şekilde katkılar koyduğunu dile getirdi. Özersay, ‘’eğer bu bir bayrak yarışı ise ben bu bayrağı devralmaya hazırım. Kararı tabi ki halk verecek ve biz de buna saygı duyacağız’’ diye vurguladı.

Cumhurbaşkanlığı makamının iki temel görevi olduğunu söyleyen Özersay, bunlardan birisinin Rum tarafı ile yapılacak müzakerelerde ve dışarıda yürütülecek diğer diplomatik faaliyetlerde Kıbrıs Türkünü en iyi şekilde temsil edilmesi  olduğunu vurguladı. Göreve gelmesi durumunda Kıbrıs Türkünü müzakerelerde en iyi şekilde temsil edeceğine inandığı için aday olduğunda da dikkat çeken Özersay, bunun müzakerelerle sınırlı kalmayacağını uluslararası alanda da Türkiye ile olan ilişkilerde de, yabancı ülkelere yapılacak temaslarda da Kıbrıs Türkü’nü en iyi şekilde temsil edebileceğine inandığını söyledi. Özersay, vatandaşın yaşanan haksızlık ve adaletsizlikler nedeniyle artık devletin kurumlarını sahiplenmemeye başladığını, bunun da bir kimlik sorununu beraberinde getirmeye başladığını söyledi. Cumhurbaşkanın tarafsız olması gerektiğini de dikkat çeken Özersay Cumhurbaşkanı olacak olan kişinin bu konularda titiz davranarak, atamalarda tarafsız olması gerektiğini, bu yolla sorunların bir yerden düzelmeye başlayacağına samimiyetle inandığını belirtti.

Özersay sözlerine şöyle devam etti; ‘’Bizim bir an önce herkese eşit davranabilen, hak edenin hak ettiği görevlere geleceği bir yapı yaratmamız gerekir. Bunun içinde bu ülkenin cumhurbaşkanının partizanlık ve adam kayırmacılığın önüne geçmesi gerekir. Yolsuzlukların üzerine gidilmesi ve hükümetlere baskı unsuru oluşturulması, gerektiğinde bakanlar kurulunun toplantılarına başkanlık ederek ‘’sen yanlış yapıyorsun’’ diyerek kamuoyu baskısı yaratacak yeni bir siyasi liderliğe ve yeni bir cumhurbaşkanına ihtiyacımız olduğunu düşünüyorum’’ dedi. 

image-07-04-15-15_49.jpeg

image-07-04-15-15_49-1.jpeg

image-07-04-15-15_49-2.jpeg