Özersay ziyaret sırasında yaptığı konuşmada Kıbrıs Türk halkının Kıbrıs’ta bir kimliği var etme mücadelesi verdiğini, kendi iradesine dayalı bir geleceği kurmak için güçlü ve halkın iradesine dayalı yeni bir liderlik ile ileriye bakacağına inandığını söyledi. Özersay “özgüvenimizi yeniden kazanmak, yeni nesillerin bu ülkeye sahip çıkmasını sağlayacak yeni bir ruh ve heyecan yaratmak için Cumhurbaşkanlığı seçiminde gerçek anlamda bir değişimin gerekli olduğunu düşünüyorum” dedi.

Özersay, gerçekleştirdiği ziyaretin nezaket ziyareti olmadığını belirterek, Gıda Mühendislerinin sorunlarını yakından dinlemek ve sorunları doğru anlamak için çaba gösterdiklerini söyledi.Özersay, göreve gelmesi durumunda ülkede yaşanan birçok sorunun çözümüne dair inisiyatif alabileceğini ve hükümeti bu konuda harekete geçmesi için tetikleyici olabileceğini ifade etti.Özersay yaptığı konuşmada şu sözlere yer verdi; “Toplum var olma mücadelesini uzun yıllardan beri veriyor,şu anda yaşanan umutsuzluk endişe verici düzeydedir. O nedenle yeni bir ruha, bir heyecana ihtiyacımız vardır. Müzakere sürecinin askıya alınması çözümle ilgili umutların tüketildiğini görüyoruz. Cumhurbaşkanının Dış ilişkiler ve Kıbrıs Müzakereleri olarak değil ayni zamanda bu ülkenin iyi yönetilmesi ve Türkiye ile olan ilişkilerinin sağlıklı yürütülmesi bağlamında çok ciddi görevler yerine getirmesi gerekiyor. Toplumsal ruhu yitirmeye başladığımız bir dönemden geçiyoruz. Toplumun yitirdiği özgüveni yeniden kazanması her şeyden önemlidir. Daha kolektif süreçlerde toplumsal bir başarıya ihtiyacımız olduğu için bu yola çıktım” dedi.

Özersay, Kıbrıs müzakerelerindeki 12 yıllık tecrübesiyle bu görevi çok daha iyi ve bu halkın hak ettiği gibi yapabileceğine inandığını, ancak Cumhurbaşkanlarının sadece bu konularda değil ülkenin içindeki sorunların çözümü konusunda da adım atmaları gerektiğine vurguladı.

Anaysa ve yasalara bakıldığında cumhurbaşkanının iki temel görevi olduğunu söyleyen Özersay; diplomasi, uluslararası hukuk, siyaset bilimi ve genel anlamda uluslararası ilişkiler konusunda uzmanlığı olan, yabancı dile hakim ve müzakere tecrübesi olan birisinin bu ülkeye ve Kıbrıs Türk’üne çok şey verebileceğine, Kıbrıslı Türklerin bölgesel bir aktör olmasını mümkün kılabileceğine inandığını söyledi. Özersay bağımsız ve tarafsız olarak bu yola çıktığını belirterek, toplum olarak bir kimlik mücadelesi verdiğimizi ve bu kimliğe her durumda sahip çıkmamız gerektiğini vurguladı. Özersay kendimizi ezdirmememizi ve görünür olmamız gerektiğini söyleyerek, Türkiye ile yapacağımız temaslarda dengeli bir ilişki kurmamız gerektiğini söyledi. Ara bölgede gösterdiğimiz hassasiyeti ara bölgenin dışında da göstermemiz gerektiğini vurgulayarak, işinin ehli insanların görevde olması ile Türkiye ile çok dengeli ilişkiler kurulabileceğine dikkati çekti.

Kıbrıs Türk kimliğini yaşatmak istiyorsak, bu devletin kurumalarına çeki düzen vermemiz gerekir diyen Özersay, devletin kurumlarının yeterli hizmet üretemediğine dikkat çekti.  Özersay, adam kayırmacılığın ve partizanlığın devam ettiğine vurgu yaparak, tayin ve terfilerde, işe alımlarda, disiplin kurallarının uygulamasında yetkili olan Kamu Hizmeti Komisyonu’nun başkan ve üyelerini Cumhurbaşkanı atama yetkisine sahip olduğunu hatırlatarak bu görevlere işinin ehli olan, adam kayırmacılık ve partizanlık yapmayacak olan tarafsız isimleri atanması ile bu düzensizliği bir yerden düzeltmesi gerektiğini vurguladı.

Daha önceki seçimleri de hatırlatan Özersay, cumhurbaşkanının anayasadan kaynaklanan içerideki sorunların çözümü ile ilgili yetkisinin hiç tartışılmadığını, bu dönemde iç sorunların çözümünde Cumhurbaşkanının yetki ve görevlerinin tartışılmaya başlanmasını daha şimdiden topluım olarak başardığımızı görmekten mutlu olduğunu söyledi.