Özge Kizir

Kartal Harman’ın sunup yönettiği ‘Ayaküstü 1 Saat’ programının konuğu Halkın Partisi (HP) Genel Başkanı Kudret Özersay oldu.

HP’nin çalışmalarına değinen Özersay, “Halkın Partisi (HP) olarak hiç durmuyoruz. Bir taraftan düşündüklerimizi ve çözüm önerilerimizi vatandaşın anlamasını sağlamak için sadece TV kanalları üzerinden veya sosyal medyadan değil, doğrudan doğruya vatandaşa giderek anlatma ve dinleme yöntemini en baştan itibaren kullanıyorduk. Şimdi bunu daha da yoğunlaştırdık çünkü bu sadece bize kendimizi anlatma imkânı sağlamıyor aynı zamanda toplumun nabzını tutma imkânı veriyor. Bu çok önemlidir” şeklinde konuştu.

“Muhalefette iseler sadece seçim döneminde vatandaşa gidip vatandaşın nabzını tutar gibi yapıyorlar”

Özersay, sözlerini şöyle sürdürdü “Siyasiler sadece seçim döneminde vatandaşa gidip vatandaşın nabzını tutar gibi yapıyorlar. Biz bunu doğru bulmuyoruz çünkü seçim döneminde zaten biraz yapay ve birazda samimi olmayan bir ortam oluşur. Asıl bu dönemde insanlarla konuşacaksınız ve sorunların gerçek yönlerini bu şekilde anlarsınız. Bunu yapan HP olarak, insanlar bundan çok memnun oluyor.

“Müşavirlik sistemini yaratan bir takım partiler vardır”

Müşavirlik sistemini yaratan bir takım partiler vardır. Müdür ve müsteşar atandıktan sonra görevden alınanların herhangi bir iş yapmaksızın en üst düzeyden maaş ödenmesi şeklinde bir israfa neden olan sistemi getiren siyasi partiler vardır. Bu siyasi partiler kesinlikle müşavirlik sistemine dokunmaz. Çünkü bunu bilinçli olarak yarattılar. Müşavirlerin pek çoğuna kendi partilerini dışarıda destekleyecek insanlar olarak baktılar. Aslında bir çeşit ödüldür.

“Önemli olan müşavir yaratmayacağız değildir, müşavirliği kaldıracağızdır”

İkincisi ise bu sistemi doğrudan yaratmayan ama göreve geldiğinde bu sistemden gayet yararlanıp da atamaları yine bu şekilde yapıp yeni müşavirler yaratan oldu. Her ikisi de müşavirlik sistemi ile ilgili hiçbir adım atamazlar. O yüzden Başbakan Yardımcısı Serdar Denktaş’ın açıklaması bizi şaşırtmaz. Önemli olan müşavir yaratmayacağız değildir, müşavirliği kaldıracağızdır. Mevzuatımızda üst düzey kamu görevlileri yasasının içerisinde müşavirlik statüsü vardır. Bu statü kalkacaktır. Göreve geldiğimizde doğrudan doğruya bu statüyü kaldıracağız. 

“Dünyanın farklı yerlerinde farklı uygulamalar vardır”

Bir takım müdürler görevden alınacak ama görevden alınmadan önce müşavirlik sistemini yasadan çıkaracağımız için görevden alınanlar müşavir statüsü kazanmayacak. Dünyanın farklı yerlerinde farklı uygulamalar vardır. Eğer siz devletin içerisinde memurken müdür yapıldıysanız belki eski görevinize ve eski maaşınıza geri döneceksiniz. 

“Kimseyle menfaat ilişkisi kurmadım”

Değişik yöntemler vardır. Bundan bir tanesi eski görevine kamudan geçiyor ise eski görevine ve maaşına geri dönmesidir. Dışardan atanmış birisi ise kamunun içerisinde devam etmemelidir. HP’nin ortaya koyduğu bu vizyonu halka anlatmak için arazide veya tv’de de çaba sarf eden insanlar yarın bir gün hükümette biz bu partide çok koşturduk bizi de görmeyecek misin diyemez. Kimseyle menfaat ilişkisi kurmadım. Kimseye de böyle bir sözüm yoktur.”

“Bu toplumun nabzını tutabildiğimize inanıyorum”

Sandığa küsmüş olan insanların çok net bir şekilde yaşananları gördüğünü kaydeden Özersay, “Halk, HP’nin bir seçenek olduğunu görüyor. Dolayısıyla bu yapıyı toplumun değiştirmek istediğini arkadaşlarımla beraber okuyabiliyorum. Köy köy gezerek görüyorum. Meslek grupları, sendikalar, sivil toplum örgütleri ve aynı zamanda da köyde vatandaşlarla görüşüyoruz. Bu toplumun nabzını tutabildiğimize inanıyorum. İnsanlar o dönemde ‘yüzde 20’lerde oy alabildiğini bilseydik bizde verirdik oyumuzun boşa gittiğini düşünüyorduk’ dedi. Halkın şuanda nabzı değişim yönünde atıyor. Biraz özgüvenimizi artırırsak bu değişimi yapacak olan her bireyin kendisidir” ifadesini kullandı.