"Kimseye parti kurma sözü vermedim. Seçimde aday olmuş birisiyim ve parti kurmayı boynumun borcu olarak görmüyorum"

"Peki bu görevden 3-4 hafta sonra ayrılacaksanız, daha öncede yanlış olduğunu söylediğiniz Başbakanlık Denetleme Kuruluna neden atama yapıyorsunuz?"

“Müzakerelerin devam edebilmesi için Türk tarafı doğalgaz faaliyetlerini durdurdu, Rum tarafı devam ediyor! Rum tarafının bu konuda devam etmeye hakkı var mıydı? Burada ciddi bir adaletsizlik var”

ÖZGE KİZİR

Kudret Özersay, partilerin, kişisel menfaat için değil, toplum menfaati için kurulması gerektiğini vurgulayarak, “ben erken seçim var, kaçırmayalım, parti kuralım düşüncesini yanlış buluyorum" dedi. Rum kesiminin müzakereleri başlatmak için Türkiye’nin doğalgaz faaliyetlerini durdurmasını şart koştuğunu anımsatan Özersay, “birde baktık ki onlar faaliyetlere devam ediyor. Bu adaletsizliktir. Bunları da gözden kaçırmamak gerekir. Rum Tarafı için çözüm gündem değil" şeklinde konuştu.

Kartal Harman'ın sunup yönettiği "Ayaküstü 1 Saat" programının geçtiğimiz akşamki konuğu Prof. Dr. Kudret Özersay oldu. 

Cumhurbaşkanlığı seçimin ardından vatandaşın parti kurup kurmama sorusuna değinen Özersay, henüz karar vermediğini belirtti. Özersay, "Kimseye parti kurma sözü vermedim. Seçimde aday olmuş birisiyim ve parti kurmayı boynumun borcu olarak görmüyorum. Genel olarak bakıldığında yeni bir siyaset görüşe ihtiyaç olduğunu düşünüyorum. Yeni birilerinin partilere gelmemesi veya eski kişilerin parti başkanlığına aday olması gibi durumlar yaşanıyor. Bu konuda devlette bir tutukluk olduğunu düşünüyorum" dedi. Seçimin ardından teşekkür ziyareti yaptığını ifade eden Özersay şöyle konuştu: "Vatandaşa siyasi partilerin çıkmazdan çıkacağını inanıp inanmadıklarını sormuştum ve aldığım cevap hayır oldu. Halkın öyle bir beklentisi veya umudu yoktur. Hükümette yaşanan gelişmelerden halkın kızgın olduğunu değerlendiriyorum. 

"Erken seçimi kaçırmayalım, parti kuralım düşüncesini yanlış buluyorum"

Hükümette yaşanan gelişmeleri ben ‘başkanımızı değiştirelim sonra devam edelim’ şeklinde görüyorum. Yeni bir siyasi parti, belirli unsurlar bir araya gelince yapılabilecek bir şeydir. Bunun içinde ilk olarak toplumun talebini yerine getirmektir. Hesap sorabilme, şeffaflık ve güvenli bir şekilde parti işleyişi devam etmelidir. Kişisel menfaati için değil de, toplum menfaati için parti kurulmalıdır. Dolayısıyla ben erken seçim var, kaçırmayalım, parti kuralım düşüncesini yanlış buluyorum." 

"Tarımdan enerjiye işin ehli kişiler getirilmeli…" 

İkinci hususun kadro meselesi olduğunu ifade eden Özersay, "Bir siyasi parti oluşumunda tarımdan enerjiye kadar bütün bu konulardan anlayacak ve işinin ustası kişilerin makamlara getirilmesi gerekiyor. Toplumsal düşünme yeteneğimizi giderek kaybettik. Olması gereken kadroyu yerine getirmek en önemli unsurdur" dedi. Bununla beraber topluma hitap eden bir vizyona sahip olunması gerektiğini belirten Özersay, sağlıklı bir adım için toplumun değişik yerlerini gezerek istişarelerini sürdürdüklerini ifade etti.

"Demek ki toplumda gerçekten böyle bir potansiyel var durumunu gösterir"

"Fırsatçı olsaydım diğer gün parti kuruyorum derdim. Cumhurbaşkanlığı seçim sürecinde kimseden menfaatlenmediğim gibi, kimseye menfaat de sağlamayacağım. Bunları sürekli halka söyledim ve bu kadar oy aldım. Ben bu ilişkiyi kurmadan hiçbir kişisel menfaat içinde bulunmadan insanların verdiği destekle bu kadar destek alabiliyorsam bu demek ki toplumda gerçekten böyle bir potansiyel var durumunu gösterir" diyen Özersay son yapılan atamaları da eleştirdi.

"Başbakanlık Denetleme Kuruluna neden atama yapıyorsunuz?"

Özersay sözlerini şöyle sürdürdü: "Başbakan ve Başbakan Yardımcısı görevden gitmedi mi? Başbakan bir süre sonra bu görevden ayrılmıyor mu? Bu durumu kamuoyuna açıkladı. Peki bu görevden 3-4 hafta sonra ayrılacaksanız daha öncede yanlış olduğunu söylediğiniz Başbakanlık Denetleme Kuruluna neden atama yapıyorsunuz? Görevden ayrılmadan önce Bayrak Radyo Televizyon Kurumu’ndan neden personel alıyorsunuz neden başka yerlere başka birilerini atıyorsunuz. Yanlış olduğunu ve anayasaya aykırı olduğunu başbakan söylemişti ama şimdi atamalar yapılıyor. Madem gidiyorsunuz görevden, gitmeden önce atama yapmamalıydınız."

"Çözümün hızlı olup olmamasından çok, nasıl olacağı önemlidir"

Kıbrıs sorunu konusunda kapsamlı çözümün gerektiğini belirten Özersay, uzun yıllardır bu konunun tartışıldığını ve hızlı bir çözüm süreci yaşanmasının kendisini rahatsız etmeyeceğini belirtti. Özersay, "Çözümün hızlı olup olmamasından daha çok çözümün nasıl olacağı daha önemlidir. Her iki tarafın da kendi içine sindirebileceği bir çözüm olmalıdır. Çözümün ardından da ciddi bir güvenin oluşması gerekiyor. Uluslararası toplumun samimiyet gösterisi yapmaları benim için önemli değildir. İki tarafın çözüme duyduğu ihtiyaç farklıdır ve bu konu daha önemlidir. Rum tarafına engel çıkartmaları gerekir ki onların da çözüme zorunlu bir şekilde gitmesi gerekiyor. Sürecin doğru çalıştığına inanıyorum ama bu durum yeterli değildir" dedi.

"Kıbrıs Türk tarafının ne düşündüğü ne istediği önemlidir"

Türk tarafının Rum tarafı ile anlaşarak sembolik adımlar attığını, görüşmelerinin anlaşmalı bir şekilde devam ettiğini fakat görüşmenin ardından medyaya yansıtılmasının güvensizlik göstergesi olarak gördüğünü belirten Özersay, "Eğer Kıbrıs Türk tarafı garantör konusuna değinmiyorsa karşı tarafın da bu konuda aynı şekilde devam etmesi gerekir. Kıbrıs Türk tarafının ne düşündüğü, ne istediği önemlidir. Tabi ki Rum tarafı masaya garantörleri sunacaktır bunlar müzakerelerde olan şeylerdir ama Kıbrıs Türk halkının altını çizdiği konu bu değildir" şeklinde konuştu.

"Rum tarafının gündemi çözüm değil "

Rum kesiminin gündeminin çözüm olmadığını ifade eden Özersay şunları söyledi: "Rum tarafının hayatı çözüm olmadan da devam edebiliyorsa Kıbrıs sorununun çözümü o zaman birinci madde olmaz. İki taraf da çözümden farklı farklı şeyleri anladığı için çözüm süreci kolay gitmiyor. Peki şunu sormak istiyorum; Müzakerelerin devam edebilmesi için Kıbrıs Türk tarafı doğalgaz faaliyetlerini durdurmak zorundaydı ve Rum tarafının bu konuda devam etmeye hakkı var mıydı? Burada ciddi bir adaletsizlik var. Rum tarafının müzakerelere odaklanmasını söylemekte yarar vardır. Bir baktık ki Rum tarafı doğalgaz faaliyetlerine devam ediyor. Bunları da gözden kaçırmamak gerekir." 

"Avrupa Birliği bir yapı geliştirdi ve o yerleştirdiği yapının dışına çıkılmasına sıcak bakmıyor"

Çözüm müzakereleri uzadıkça toplumun sabrının azaldığını ifade eden Özersay, ülkeyi yönetenlerin bu hassasiyeti gösterebilecek konumda olduklarını ifade etti. Özersay sözlerini şöyle tamamladı: "Avrupa Birliği bir yapı geliştirdi ve o yerleştirdiği yapının dışına çıkılmasına sıcak bakmıyor. Avrupa Birliği’nin temsilcisi serbest dolaşım gibi durumlara sıcak bakmayacaktır nedeni ise yerleştirdiği hukukun dışında bir şeyi kabul etmemesi."