Ziyaretinde yönetim kurulu ve üyeleri ile bir araya gelen Özersay, cumhurbaşkanlığına aday olmanın onur verici bir durum olduğunu kaydederek, vizyonunu anlattı soruları yanıtladı.

Özersay, geçmişte yaşananları hatırlatarak değişik aşamalarda toplumun kendi kendini ayakta tutması ve devletin oluşmasında farklı katkıları olan Emekliler Derneği mensuplarının, siyasi ve her alanda verilen mücadelede KKTC’nin oluşumuna kadar geçen süreçte büyük katkıları olduğunu dile getirdi. Özersay, Kıbrıs Türk kimliğini yaşatmak için vermiş olduğumuz mücadelenin çok daha iyi çalışan kendi içerisinde adil hizmet üreten, vatandaşın güven duyduğu bir devlete sahip olmak için devletin kurumlarının adil bir hizmet üretmesi gerektiğine parmak bastı.

Özersay, Cumhurbaşkanlığı görevine baktığımız zaman bugüne kadar hep müzakerelerin üzerinde durulduğuna dikkat çekerek, Cumhurbaşkanının Müzakerelerin dışında da belli başlı görevleri olduğunu hatırlattı.

Cumhurbaşkanlığı; Kıbrıs Türk tarafını müzakerelerde temsil edecek, haklarımızı savunacak olan en üst mevkidir diyen Özersay, bu makama gelecek olan kişinin hangi niteliklerde haiz olması gerektiğini çok iyi düşünmeliyiz dedi.

47 yıl aradan sonra kapsamlı çözüm bulunabilir mi bulunamaz mı diye baktığımız zaman bunun cevabının sadece Kıbrıs Türk tarafında olmadığını belirten Özersay,  yapıcı bir vizyon ile uğraş vermek zorunda olduğumuzun altını çizerek, kapsamlı çözüm bulunamaması halinde Kıbrıs Türk’ü olarak bu topraklarda var olmaya devam etmek zorunda olduğunuzu belirtti. Özersay,  kendi kendimizi hak edeceğimiz şekilde yönetmek zorunda olduğumuza vurgu da yaptı.

Müzakere masasında bizi en iyi şekilde kim temsil eder sorusunu kendi kendimize sormamız gerektiğini dile getiren Özersay, bu görevi en iyi şekilde yerine getirebileceğine inandığı için yola çıktığını söyledi.

Özersay, çözümün bizim irademiz dışında geliştiği veya bulunmadığı takdirde Kıbrıslı Türkler olarak varlığımızı korumak için bu devletin bu kurumlarına çeki düzen vermek zorunda olduğunuzu belirtti.

 Cumhurbaşkanının yetkilerinden bahseden Özersay,  kamuda adam kayırmacılığın ve partizanlığın önüne geçilebileceğinin de altını çizdi.

Özersay, diplomasi, hukuk, siyaset bilimi ve genel anlamda uluslararası ilişkiler konusunda uzmanlığı olan, yabancı dile hakim birisinin bu ülkeye ve Kıbrıs Türk’üne çok şey verebileceğine, Kıbrıslı Türklerin bölgesel bir aktör olmasını mümkün kılabileceğine inandığını belirtti.

Müzakerelerin ve Dış temsiliyetin haricinde anayasal sistemin bir parçası olan cumhurbaşkanının devletin başı olduğunu söyleyen Özersay, Cumhurbaşkanının görev ve yetkilerini anlatarak cumhurbaşkanının bakanlar kuruluna başkanlık etme yetkisinin olduğunu ve cumhurbaşkanının dilediği zaman bakanlar kuruluna başkanlık edebileceğini hatırlattı.  Cumhurbaşkanının ülkenin iç sorunları ile ilgili olarak hükümete doğru yol gösterme ve ağırlığını koyma gibi bir duruş göstermediğini de söyleyen Özersay, Hukukun üstünlüğü, adil hizmet üretilmesi ve bu yolda bu devletin kurumlarının iyi çalışarak vatandaşın devlete olan güveninin yeniden kazandırılması gerektiğinin altını çizdi.

Kıbrıs Türk kimliğini yaşatmak istiyorsak, bu devletin kurumalarına çeki düzen vermemiz gerekir diyen Özersay, devletin kurumlarının yeterli hizmet üretemediğine dikkat çekti.  Adam kayırmacılığın ve partizanlığın devam ettiğine vurgu yapan Özersay, tayin ve terfilerde, işe alımlarda, disiplin kurallarının uygulamasında yetkili olan Kamu Hizmeti Komisyonu’nun başkan ve üyelerini Cumhurbaşkanı atama yetkisine sahip olduğunu hatırlatarak bu görevlere işinin ehli olan, adam kayırmacılık ve partizanlık yapmayacak olan tarafsız isimleri atanması ile bu düzensizliği bir yerden düzeltmesi gerektiğini vurguladı.

Belli bir siyasi partinin başında yer alan ve belli bir siyasi partinin içinde yer alan isimlerin tarafsız ve bağımsız olmayacağının altını çizen Özersay, herkese eşit mesafede durabilecek, herhangi bir partiye vefa borcu olmayan, sıradan vatandaşın sorunlarına çözüm bulabilecek bir cumhurbaşkanına ihtiyacımız olduğunu söyledi.

1970’lerde ve 1980’lerde verilen hizmetlerin ve bürokrasideki kalitenin geçmişle bugünü kıyasladığımız zaman kalmadığını ve bunun sebebinin de partizanlık ve adam kayırmacılık olduğunu dile getiren Özersay,  yeni bir nesil yetiştiğine dikkati çekerek sadece cumhurbaşkanlığı görevinde değil diğer tüm görevlerde yeni neslin gelmesi gerektiğine vurgu yaptı.