Özgül Gürkut Mutluyakalı

Cumhuriyet Meclisi Ekonomi, Maliye, Bütçe ve Plan Komitesi Başkan Vekili CTP Milletvekili Birikim Özgür, gelecek nesillere daha iyi bir sistem bırakabilmek adına, seçim kaybetmeyi göze alarak daha doğru işler yapılmasını, özellikle siyasetteki yıllanmış kişilerden beklediğini ifade etti.

Özgür, komitedeki konuşmasına ölümlü trafik kazasından duyduğu üzüntüyü ifade ederek başladı. Özgür, gün boyu siyaset kurumunun da kaza üzerinden sorgulandığını belirterek, günün sonunda ülke siyasetçileri olarak ortaya konulan düşünceleri hasır altı edemeyeceklerini söyledi.

Konuya siyasi partiler açısından bakılacak olursa kimsenin kimseye gülecek hali olmadığını kaydeden Özgür, bütçenin  yüzde 80’inin maaş ve maaş nitelikli ödemelere ayrıldığını; geriye kalan yüzde 20 ile “havanda su dövüldüğünü” belirtti.

Birikim Özgür, Türkiye’nin yatırımlar için büyük olanaklar sunduğunu, 2016 için 350 milyon TL’lik altyapı hibesi olduğunu ancak şu ana dek 70 milyon TL’sinin ancak kullanıldığını; yıl sonuna dek ancak 100 milyon TL’ye ulaşılacağını belirtti.

Özgür, hibe edilen rakamı kullanamama gibi yanlış bir sistem bulunduğuna işaret ederek, bu durumu eleştirdi.

“İnsanlar bize kızınca haksız mı olur?” diye soran Birikim Özgür, incelediği diğer bazı ülkelerin kendi gelirlerini altyapı yatırımlarına kullandığını gördüğünü; KKTC’de ise yüzde 80’lik maaş giderlerine dokunulamadığını anlattı. Özgür, teknik olarak siyaset yapılıyorsa, belli alanlarda ciddi geriliği gözlemleyebiliyorlarsa, öncelikli yatırım alanı konusunda gözlem varsa, komitede kaynak tahsisleriyle ilgili bazı popüler olmayan kararları da konuşabilmelerinin şart olduğunu ifade etti.

“KAMU KAYNAKLARIYLA LÜKS İÇİNDE YAŞAYAN AZINLIK…”

Özgür, ancak siyaset kurumunun bunun çok az yapabildiğini, öte yandan kamu kaynaklarıyla lüks içinde yaşayan bir azınlık olduğunu; sorumlunun da siyaset kurumu olduğunu söyledi.

“Bunu tespit edip belli hedefler etrafında kenetlenmemiz lazım” diyen Birikim Özgür, Türkiye’ye 4 milyar dolarlık kredi borcu bulunduğunu belirtti.

Yaptığı araştırmaya göre, 1997’den itibaren 23 kadar kredi anlaşması imzalandığını kaydeden Birikim Özgür, Türkiye’nin bu borçları talep etmediğini ancak çözüm durumunda bugün faiziyle birlikte 20-30 milyar dolara ulaştığını tahmin ettiği bu rakamla Türkiye’nin çözümden sonra bile Kıbrıs’ta çok büyük bir yönetim gücü elde edeceğini kaydetti.

Özgür, CTP iktidarı süresince, iki ülkenin destek konusunda ortak yönetim anlayışı oluşturduğunu belirterek, Türkiye’nin desteğinin yarısından fazlası bütçe açığına aktarılırken, son 2-3 program döneminde bunun ciddi şekilde azaldığını, hedefin de bunu sıfırlamak olması gerektiğini söyledi.

Cari harcamalarda kredi ihtiyacını sıfırlama hedefinin uygulanması gerektiğini belirten Birikim Özgür, gelecek nesillere daha fazla borç yükü bindirilirken politikacıların kendilerini ne kadar başarılı hissettiklerini sordu.
Birikim Özgür, yapısal dönüşüm programlarına değinerek taahhütlerin gerçekleştirilmesi için yapılması gerekenler üzerinde durdu.

Öğretmenlere hazırlık ödeneklerinin yapısal bozukluğu artırdığını belirten Özgür, hükümetin taahhütlerden uzaklaşmaya yol açan ilave harcamalar yaptığını savundu.

Genç nesillere borç yükü bindirildiğini belirten Özgür, “Bütçe yapısındaki bozukluklar devam ediyor, hedeflerimize ulaşamamış, Türkiye’yi kandırmış oluyoruz. Ahde vefa noktasında programlarla ilgili çok ciddi toplumsal zafiyet içinde olduğumuz sonucu ortaya çıkıyor ve günün sonunda bu ülkede maalesef siyaset, yapılması gerekenlerle ilgili zamanında adım atamayan bir kurumsal yapı görüntüsünden de kurtulamıyor…” diye konuştu.

Özgür, Maliye Bakanlığı döneminde, öncesinde reform yapılamadığı için 13. maaş ödeyemediğini hatırlatarak, popülizm değil, seçimlerde ülkenin ihtiyaç duyduğu gerçekçi politikaların yarışması gerektiğini söyledi.”

“POPÜLİZMLE SADECE SEÇİM KAZANILABİLİR”

Hükümete güven duyulamayacağını, ekim sonu itibarıyla yapısal dönüşüm programındaki 17 hedefin hiçbirinin yerine getirilmediğini ifade eden Birikim Özgür, popülizmle sadece seçim kazanılabileceğini anlattı.

Özgür, gelecek nesillere daha iyi bir sistem bırakabilmek adına, seçim kaybetmeyi göze alarak daha doğru işler yapılmasını özellikle siyasetteki yıllanmış kişilerden beklediğini ifade etti.

Özgür, “Seçim kaybetmekten korkmuyoruz” dedi.

Yapısal dönüşüm yapabilecek bir Başbakan gerektiğini kaydeden Birikim Özgür, Başbakan’ın kendini sadece spor bakanı zannettiğini öne sürdü; boşluğu ise Serdar Denktaş’ın doldurduğunu savundu.

Özgür, Türkiye’yle imzalanan protokolde, Başbakanlık’ın değişimi yönetebilecek insan kaynağına sahip olmadığının ortaya konulduğunu belirtti.

Birikim Özgür, yapısal dönüşümün maliye bacağında güzel şeyler olduğunu belirterek Serdar Denktaş’a teşekkür etti ve bazı örnekler verdi.