Maliye Bakanı Birikim Özgür, bir yandan AB, Dünya Bankası ve IMF yetkilileri ile federal yapıya ve AB üyeliğine hazırlanma perspektifi ile perde gerisinde çok yoğun bir çalışma yürütürken diğer yandan da Türkiye’ye mali yardım bağımlılığı ortadan kaldıracak şekilde mali politikalar odaklı yapısal dönüşüm için Türkiye ile çalışmaları sürdürdüklerini kaydetti.

Halkın beklentisinin  toplumsal kimliği ve kültürü de gözetecek şekilde ülkenin geleceği için vizyoner liderlik ve güçlü siyasi irade sergilemeleri olduğunu dile getiren Özgür,  Kıbrıs Türk halkının  yapısal dönüşüme hazır olduğunu ifade etti.

 Kamuda istihdamın işgücünün yüzde 25’ini aştığı koşullarda  değişimci ve kararlı bir yaklaşımla mesafe kat edilebileceğini ifade eden Özgür, vergi mükelleflerinin kaynaklarını toplumsal çıkarlar hilafına eski alışkanlıklarla kullanma hatasına düşmemek gerektiğinin altını çizdi.

“Eğer bir başka ülkeye mali yardım bağımlılığından söz ediyorsak, bu bir mali krizdir” diyen Özgür, bu mali krizin kronikleştiğini ve kanıksandığını belirtti.

“Şu da bir gerçektir ki Türkiye Cumhuriyeti’nin bize sağladığı olanakları en iyi şekilde değerlendirmek, reel sektörümüz ve altyapı yatırımlarımız için sunulan hibelere erişimi önemsemek ve aynı zamanda bu kaynakların etkin kullanımını sağlamak gibi de bir ödevimiz vardır” diyen Özgür,  2016 yılında bütçede öngörülen  Türkiye Cumhuriyeti yardım ve kredilerinin toplamda 1,100 milyon TL tutarında olduğunu, yılın dördüncü ayına girildiği halde bu kaynaklara henüz erişememiş olmanın  topyekûn iflası getirebilecek denli ciddi bir sorun olarak  durduğunu aktardı.

“Bu hibe ve kredilerin  acı reçete uygulamadan mali krizi aşma imkânları ile buluşturduğu tekrar tekrar anlatılması ve bazı kesimlerin Türkiye ile imzalanan programları ya  da Türkiye ile sağlıklı ilişkileri gözeten siyasileri ötekileştirme gayretkeşliğinin kök nedenlerinin doğru tespit edilmesi gerektiğini” belirten Özgür, meselenin Türkiye meselesi olmadığını vurguladı