Züleyha Karaman

Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Milletvekili Birikim Özgür, kayıt dışı ekonomiyle ilgili iş çevreleri kadar özellikle ikinci iş yapan bazı kamu çalışanlarının da sistemdeki boşluklardan yararlandığına işaret etti.

Özgür,“Sendika temsilcilerinin kamu maliyesini ilgilendiren her düzenlemeyi eleştirirken kayıt dışılıktan dem vurması dikkat çekicidir. Siyasileri eleştirirken, ‘vergi kaçıran iş insanlarından alıp kamu çalışanlarına verin’ yaklaşımından medet ummak kolaycılıktır” dedi.

Kayıt dışı ekonomi ve Komite’de oy çokluğu ile kabul edilen  “Vergi Usul (Değişiklik) Yasa Tasarısı”nın getireceği değişikliklerle ilgili HALKIN SESİ’nin sorularını yanıtlayan,  CTP Milletvekili, Meclis Ekonomi, Maliye, Bütçe ve Plan Komitesi Başkanı Birikim Özgür, Vergi Usul Yasası’ndaki değişiklikle, kayıt dışılıkla mücadeleye ve vergi adaletine önemli ölçüde katkı sağlanacağını ve Vergi Dairesi’nin gelişigüzel resen yapmasının engellenmiş olacağını belirtti.

Özgür, kayıtlı dışılıkla mücadelenin çok yönlü bir toplumsal süreç ve sadece devlete bağlı olmayan, toplum kültüründeki değişimleri de kapsayan uzun soluklu bir mücadele olduğunu söyledi.

Yasal düzenlemelerin yanı sıra hükümetin yapabileceği en önemli değişimin e-Vergi ve e-Gümrük gibi projeleri biran önce tamamlamak olacağını kaydeden Özgü, elektronik takibin de çok önemli olduğunu vurguladı.

“AVUÇ AÇMAK SİYASETEN KABUL EDİLEBİLİR DEĞİL”

Ülkede, uzun yıllar içerisinde oluşan sürdürülemez yapıda Kıbrıslı Türklerin kamu çalışanlarının maaşlarını ödemek için dahi Türkiye’ye avuç açar pozisyonda olmasının siyaseten kabul edilemez olduğunu, bunun yanında, maaş ödemeleri için yüksek vergi ve harç uygulamanın da yanlışlığına dikkati çeken Birikim Özgür şöyle devam etti:

“Burada yapılması gereken, uzun soluklu, istikrarlı, mali sürdürülebilirliğin temel alınacağı köklü bir ekonomik değişimin hayata geçirilmesidir.

Maaş ödemek için ne Türkiye’ye avuç açacağımız ne de yüksek vergi ve harç uygulamalarından medet umacağımız bir yapı oluşturma konusunda siyasetçilerin ilkeli ve kararlı bir tutum içerisinde olmaları gerekiyor.”

“YETER Kİ SİYASETÇİLER POPÜLİZMDEN MEDET UMMAKTAN ARTIK VAZGEÇSİN”

Birikim Özgür, siyasetçilerin popülizmden vazgeçmesiyle, orta ve uzun vadede hem cari harcamalarda dış yardıma bağımlı olmayacak hem bölge ülkeleri ile karşılaştırıldığında yüksek vergi ve harç uygulamalarıyla iş dünyasını bunaltmayacak ve bu sayede yatırımı teşvik edebilecek hem de mevcut kamu çalışanlarının eşel mobil ve diğer haklarına göz dikmeyecek bir yapıya kavuşmanın mümkün olduğunu söyledi.

“VERGİ GÜVENLİĞİ ARTIRILACAK, VERGİ AÇIĞI AZALACAK”

Vergi Usul Yasası’ndaki değişikliklerin, sistemin özüne dokunan diğer bazı düzenlemelerle birlikte değerlendirilmesi gerektiğini ifade eden Özgür, bu değişiklikler sayesinde vergi güvenliğinin artırılacağını, yükümlülere elektronik defter ve belge ile elektronik ortamda beyan ve tebligat sunma imkanı sağlanacağını, defter onayının kaldırılacağını, zaman aşımı süresinin 12 yıldan 7 yıla düşürüleceğini, mevcut yasada olmayan enflasyon düzeltmesi ile uygulaması getirilerek enflasyonun yüksek olduğu dönemlerde Maliye Bakanlığı’na usul ve esasları belirleme yetkisi verileceğini, beyan edilmeyen gelirlerle ilgili belgeler üzerinde inceleme yapıldıktan sonra vergi kaybına sebebiyet verildiğinin saptanması halinde resen vergi yapılması gözetileceğini yani Vergi Dairesi’nin gelişigüzel resen yapmasının engellenmiş olacağını anlattı.

Birikim Özgür, Vergi Usul Yasası’nda yapılan değişikliklerin, teknoloji kullanımını özendirerek uygulamada kolaylık sağlayacağını, enflasyon düzenlemesiyle, gecikme faizi uygulamasıyla ve usulsüzlük cezalarındaki güncellemeyle ülkedeki vergi açığının azalmasına önemli katkıları olacağını kaydetti.

CTP Milletvekili, Meclis Ekonomi, Maliye, Bütçe ve Plan Komitesi Başkanı Birikim Özgür, HALKIN SESİ’nin sorularını şöyle yanıtladı:

“EKONOMİYİ GÜÇLENDİRMEK İÇİN SİYASETE DÜŞEN GÖREVLER…”

“Soru: Ekonomi, Maliye, Bütçe ve Plan Komitesi’nde oyçokluğu ile kabul edilerek Genel Kurul gündemine gelen “Vergi Usul (Değişiklik) Yasa Tasarısı” vergi sisteminde nasıl bir değişiklik öngörüyor, nasıl yenilikler getiriyor? Ödül ve ceza uygulaması var mı?

Birikim Özgür: Biz 28 Temmuz seçimlerine giderken halkımıza 212 sayfadan oluşan detaylı bir vizyon ve program sunmuştuk. En temelde hedefimiz sürdürülebilir bir toplumsal ve ekonomik yapı yaratmaktır. Programımız sosyal haklar, kültürel değerlerimiz, hukuk düzenimiz ve demokratik haklar bakımından bugünkünden daha iyi bir noktaya ulaşmayı gözetirken tüm bunlara paralel olarak ekonomimizi güçlendirme iddiasını taşıyor.

Ekonomiyi güçlendirmek için siyasete düşen görevlerin başında yatırım iklimini iyileştirerek ülkedeki istihdam imkânlarını artırmak, bu yolla aynı zamanda kamu gelirlerini de artırmak ve bunu yaparken de kayıt dışılıkla mücadeleyi sürdürmek, vergide adaleti sağlayıp kamu kaynaklarını etkin ve kullanmak geliyor.

CTP-DP hükümeti bu anlamda kısa sürede önemli mesafe kat etmiştir. Toplamda yedi vergi yasasında önemli değişiklikler hayata geçirilmiştir. Bu değişiklikler ödül ve ceza uygulamalarını içermektedir.

Örneğin Gelir Vergisi Yasası’ndaki değişikliklerle gelir vergisinin iki eşit taksitle ödenmesi imkânı getirilmiştir. Gayrimenkul satışlarında profesyonellik yeniden tanımlanmıştır. Süresi içinde beyanname veren ve 3 yıl düzenli ödeme bulunan kira stopaj yükümlülerine indirimler sağlanmıştır. Taşınmaz mal satışlarıyla ilgili kazanç tanımı daraltılmıştır. Salon tipi araçlarda 1600cc’den düşük motor gücüne sahip araçlarda giderlerin tümüne amortisman ve indirim hakkı verilmiştir. KKTC’de sanat icra edenlerden belge düzenlemeyen yerli ve yabancılara yüzde 10 stopaj uygulaması getirilerek işlemleri kolaylaştırılmıştır. Tarım ve hayvancılıkta kazançlar kesin vergi stopajı haline getirilerek hesap tutma ve diğer düzenlemelerle uğraşmaları ortadan kaldırılmıştır.

Kurumlar Vergisi Yasası’nda yaptığımız değişikliklerle zaman aşımı süresi 12 yıldan 7 yıla düşürülmüştür. Süresi içinde beyanname veren ve 3 yıl düzenli ödemede bulunan kurumlara %5 indirim getirilmiştir.

KDV Yasası’ndaki değişikliklerle yine 3 yıl düzenli ödeme yapan yükümlülere yüzde 5 indirim getirilmiş ve banka kartı ya da kredi kartı üzerinden yapılacak alışverişlerde iade uygulaması başlatılmıştır.

Kamu Alacaklarının Tahsili Usulü Yasası’ndaki değişikliklerle devlet gelirlerinin tahsilinde yükümlülerin banka hesapları, banka kartı, kredi kartı ve benzeri yollarla ödeme imkânı sağlanmış, gecikme zammı oranları düşürülmüş ve kamu borçlarının tecilinde tecil faiz uygulaması getirilmiştir.

Bilançoların Güncellenmesi ve Tahsilatın Hızlandırılması Yasası’ndaki değişikliklerle kayıt dışı stok ve ekonomik kıymetlerin kayıt altına alınması sağlanmış, matrah artırımı özendirilmiş, zamanında ödenmeyen yükümlülüklerin gecikme zammı ve cezalarının ortadan kaldırılması veya büyük ölçüde azaltılması yoluyla yıllar içinde biriken yükümlülüklerinin yerine getirilmesi sağlanmıştır. Bu uygulama motorlu araç ruhsat harçlarını ve belediyelere olan borçları da kapsayacak biçimde düzenlenmiştir. Bu düzenlemelerle kısa sürede kamuya ait toplamda 170 milyon TL civarındaki alacakların tahsili mümkün kılınmıştır.

VERGİDE ÖNEMLİ DEĞİŞİKLİKLER

Vergi Usul Yasası’ndaki değişiklikler, tüm bu düzenlemelerle birlikte değerlendirilmelidir. Sistemin özüne dokunan bu değişiklikler sayesinde vergi güvenliği artırılacak, yükümlülere elektronik defter ve belge ile elektronik ortamda beyan ve tebligat sunma imkanı sağlanmış olacak, defter onayı kaldırılacak, zaman aşımı süresi 12 yıldan 7 yıla düşürülecek, mevcut yasada olmayan enflasyon düzeltmesi ile uygulaması getirilerek enflasyonun yüksek olduğu dönemlerde Maliye Bakanlığı’na usul ve esasları belirleme yetkisi verilecek, beyan edilmeyen gelirlerle ilgili belgeler üzerinde inceleme yapıldıktan sonra vergi kaybına sebebiyet verildiğinin saptanması halinde resen vergi yapılması gözetilecek yani Vergi Dairesi’nin gelişigüzel resen yapması engellenmiş olacak. Gecikme Faizi uygulaması başlatılacak. Değişiklikler ayrıca usulsüzlük cezalarını günün koşullarına göre güncellemeyi içeriyor. Son olarak, bu değişiklikle bir Üst İtiraz Komisyonu oluşturulacak ve bu sayede yükümlülerin Yüksek İdari Mahkemesi’ne başvurmadan önce gidebilecekleri bir mekanizma hayata geçirilmiş olacak.

Tüm bu düzenlemeler kayıt dışılıkla mücadeleye ve vergi adaletine önemli ölçüde katkı sağlayan düzenlemelerdir.

TEKNOLOJİ KULLANIMINI ÖZENDİRECEK

Soru: Ülkede büyük bir vergi açığı var, yeni yasa, beyan edilmemiş gelirler ve vergi kaçırmaya karşı nasıl önlemler öngörüyor?

Birikim Özgür: Vergi Usul Yasası’ndaki değişiklikler özelinde bir değerlendirme yapacak olursak, bu değişikliklerin örneğin teknoloji kullanımını özendirerek uygulamada sağlayacağı kolaylıklarla, enflasyon düzenlemesiyle, gecikme faizi uygulamasıyla ve usulsüzlük cezalarındaki güncellemeyle ülkedeki vergi açığının azalmasına önemli katkıları olacak. Burada vergi yükümlülükleriyle ilgili daha hassas ve özenli hareket edilmesini gerektirecek belli düzenlemeler var. Ayrıca yükümlülerin mahkemeye gitmeden önce itirazlarını yapabilecekleri Üst İtiraz Komisyonu sayesinde ihtilaflı durumların daha hızlı çözümlenmesi ve bu yolla kamu alacaklarının tahsilatının hızlandırılması sağlanmış olacak.

KAYITLI DIŞILIKLA MÜCADELE ÇOK YÖNLÜ BİR TOPLUMSAL SÜREÇTİR

Soru:Ticaret Odası’nın kayıt dışı ekonomiyle ilgili yaptığı araştırmada, ki bu çalışmada Maliye Bakanı Zeren Mungan ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Aziz Gürpınar’ın da imzası var, ülkede vergi kaçırma eğiliminin çok yüksek olduğuna vurgu yapılıyor. Milli gelirin yüzde 30’u kadar kayıt dışılık, yüzde 60’ı kadar da vergi kaçırma tespiti yapılıyor. Yasa çıkarmak, vergi toplamak için tek başına yeterli midir, neler yapılması gerekiyor?

Birikim Özgür: Kayıtlı dışılıkla mücadele çok yönlü bir toplumsal süreçtir. Sadece devlete bağlı olmayan, toplum kültüründeki değişimleri de kapsayan uzun soluklu bir mücadeleden söz ediyoruz. Yasal düzenlemelerin yanı sıra hükümetin yapabileceği en önemli değişim E-Vergi ve E-Gümrük gibi projelerin biran önce tamamlanması olacaktır. Takip çok önemli! İnsan gücüyle tüm yükümlülerin bire bir takibinin yapılması mümkün değilken medeni ülkeler teknoloji sayesinde bunu başarmıştır. E-Devlet projesinin hızlandırılması bu açıdan öncelikli bir konudur.

VERGİ VE HARÇLAR BÖLGE ÜLKELERİNDEKİ DÜZEYE ÇEKİLMELİ

Devlet açısından bir başka önemli husus ise vergi ve harçların bölge ülkelerindeki düzeye çekilmesi ile ilgilidir. Uzun yıllar içerisinde oluşan sürdürülemez yapıda Kıbrıslı Türklerin kamu çalışanlarının maaşlarını ödemek için dahi Türkiye’ye avuç açar pozisyonunda olması siyaseten kabul edilebilir değilken, maaş ödemeleri için yüksek vergi ve harç uygulamanın da yanlışlığı ortadadır. Burada yapılması gereken, uzun soluklu, istikrarlı, mali sürdürülebilirliğin temel alınacağı köklü bir ekonomik değişimin hayata geçirilmesidir.

Maaş ödemek için ne Türkiye’ye avuç açacağımız ne de yüksek vergi ve harç uygulamalarından medet umacağımız bir yapı oluşturma konusunda siyasetçilerin ilkeli ve kararlı bir tutum içerisinde olmaları gerekiyor. Orta ve uzun vadede hem cari harcamalarımızda dış yardıma bağımlı olmayacak hem bölge ülkeleri ile karşılaştırıldığında yüksek vergi ve harç uygulamalarıyla iş dünyasını bunaltmayacak ve bu sayede yatırımı teşvik edebilecek hem de mevcut kamu çalışanlarının eşel mobil ve diğer haklarına göz dikmeyecek bir yapıya kavuşmamız mümkündür. Yeter ki siyasetçiler popülizmden medet ummaktan artık vazgeçsin, kamunun ve tüm kamu kurumlarının etkin ve verimli çalışması için gerekli reformlar hızla hayata geçirilsin. Yapılması gereken çok iş var. Pek çok alanda kamu kaynaklarının etkin kullanılamadığını gözlemliyorum.

EK MESAİDE SIKINTI YAŞANACAK

Kamu kaynakları kullanılırken büyük oranda bu kaynakların gündelik alış-veriş mantığıyla değil üretimin niteliğini artırma, teknoloji yatırımlarını destekleme ve benzeri noktalarda değerlendirilmesini sağlamamız gerekiyor. Bunun yanı sıra örneğin kamudaki ek mesai konusunu bile biz henüz raptı zapt altına alabilmiş değiliz. Bundan ötürü her yıl öngörülenden fazla harcama yapmak durumunda kalıyoruz.  2014’te 55 milyon TL öngörülmüşken 80 milyon TL’lik bir harcama söz konusu oldu. 2015 bütçesinde ek mesailer için 50 milyon TL ayrıldı. Nisan ayına girdiğimiz halde bu konuda yeni bir düzenlemeye geçilememiş olması yıl ortasından itibaren ciddi sıkıntılarla karşılaşacağımızın habercisidir.

KTTO’NUN ÇALIŞMASI MUTLULUK VERİCİ

Diğer yandan sivil topluma da kayıt dışılıkla mücadelede büyük görevler düşüyor. Bu açıdan Ticaret Odası’nın yaptığı araştırmanın varlığı dahi önemli bir mesaj içeriyor. Kayıt dışılıktan sorumlu tutulan genellikle iş insanları iken, iş insanlarının temsilcisi konumundaki Ticaret Odası’nın bu konuda kararlılıkla belli çalışmaları yürütüyor olması mutluluk vericidir. Sendikaların da bu konuda hassasiyeti olduğunu biliyoruz. Sendika temsilcilerinin kamu maliyesini ilgilendiren her düzenlemeyi eleştirirken kayıt dışılıktan dem vurması dikkat çekicidir. Siyasileri eleştirirken, “vergi kaçıran iş insanlarından alıp kamu çalışanlarına verin” yaklaşımından medet ummak kolaycılıktır çünkü tüm bu anlattıklarım dahi siyasetin bu konuda üzerine düşen görevleri sorumluluk bilinciyle yerine getirmeye çalıştığının ispatıdır. Birileri kayıt altına girmek istedi, kamuya mükellefiyetlerini yerine getirmek istedi de hükümet buna karşı mı çıktı? Böyle bir durum söz konusu değil. Kaldı ki kayıt dışılıkla ilgili iş çevreleri kadar özellikle ikinci iş yapan bazı kamu çalışanlarının da sistemdeki boşluklardan yararlanma yolunu seçtiği bilinmektedir.

SUÇLAMA DİLİ YERİNE ORTAK ANLAYIŞ

Eğer bu konuda en başta da söylediğim gibi toplumsal bir süreci gerektiriyorsa ben dahil herkesin suçlama dili kullanmak yerine ortak bir anlayışın gelişmesine katkıda bulunması büyük önem taşımaktadır.

Burada kuşkusuz iktidarlara büyük görev düşmektedir. Eğer iktidarlar ve siyasetçiler toplumun bütünlüklü bir vizyon etrafında kenetlenmesini sağlayamazsa sistem de kamu kaynakları da tutanın elinde kalır ve bir arpa boyu yol kat edemeyiz. Sosyal adalete, eşitliğe ve halkın ortak kasasına saygıyla doğruları ortaya koyan çağdaş siyasetçilerin sayısı her geçen gün artıyor. Partim CTP, “sen doğru dur, eğri belasını bulur” diyen yürekli ve dürüst insanların sesidir, soluğudur. Biz bu bilinç ve sorumlulukla çalışmaya devam edeceğiz.”