Başbakan Hüseyin Özgürgün, Kıbrıs görüşmelerinin yapıldığı Cenevre’de harita sunulmasının müzakere tekniği açısından stratejik hata olduğunu belirterek, “Bu noktadan sonra Kıbrıs Türk tarafı neyi müzakere edecek, her şeyi konuşmuş haritayı da sunmuş” dedi.

Başbakan Özgürgün, asgari ücretin bir hafta içinde açıklanacağını ve beklentisinin 2 bin TL’nin üzeri olduğunu, ayrıca kabinede değişikliğin gündemde olmadığını da söyledi.

Başbakanlık açıklamasına göre Özgürgün, Kıbrıs Genç Tv’de Mustafa Alkan’ın sunduğu “Er Meydanı” programında Kıbrıs konusu ve güncel gelişmelerle ilgi soruları yanıtladı.

Hükümet olarak, müzakere heyetinde bir hükümet temsilcisinin yer almamasının eksikliğini ve endişesini hep hissettiklerini belirten Başbakan Özgürgün, ana muhalefet partisinden bir milletvekilinin müzakereci olduğunu, hükümetin ana muhalefet kadar sürecin içinde olmadığını, bunun düzelmesi için yaptıkları önerilerin sonuçsuz kaldığına kaydetti.

Kıbrıs konusunun sadece bir kesimin davası olmadığını, Kıbrıs Türkü’nün bir bütün olarak götürmesi gereken bir konu olduğunu ifade eden Başbakan Özgürgün, hükümetin görevinin, bilgilendirmenin ötesinde olması gerektiğinin altını çizdi.

Cumhurbaşkanı ile Cenevre’de 9-12 Ocak tarihlerinde yapılan Kıbrıs görüşmelerinde diyalog sorunu yaşadıklarını, bilgilendirmede gecikme olduğunu ve stratejik olarak üzerinde durdukları harita konusunda da bir kriz oluştuğunu aktaran Özgürgün, Cenevre’de, görüşmelerde ilerleme olmadan harita sunulmaması gerektiği konusunda iki kez yazılı açıklama yaptıklarını, harita sunulmadan önce Cumhurbaşkanı Akıncı’dan görüşme talep ettiklerini ama Cumhurbaşkanı ile görüşemediğini anlattı.

“HARİTA VERİLDİKTEN SONRA ANCAK SAYIN CUMHURBAŞKANI ‘GELİN SİZE BİLGİ VEREYİM’ DEDİ”

Ancak harita sunulduktan sonra Cumhurbaşkanı Akıncı’nın “Gelin size bilgi vereyim” dediğini, kendisinin de o görüşmeye katılmadığını belirten Özgürgün, harita sunulduktan sonra neyin görüşüleceğini sorduğunu ifade etti.

Özgürgün şunları kaydetti:

“Cumhurbaşkanı’nın atacağı adımlarda takoz koyma niyetinde değilim. Ama böyle önemli bir noktaya gelinirken en azından bizimle istişare edilerek o kararın alınması gerektiğini düşünüyorum. Ben eminim ki; Sayın Anastasiadis ‘haritalar değişecek’ kararını aldığında, Rum tarafındaki bütün siyasilerin olurunu almış durumdaydı. Aksi takdirde o kararı alamazdı, aldığı takdirde çok büyük problem yaşardı. Bizdeki sıkıntı orada; haritayı sunduktan sonra bizim haberimiz oldu. ‘Harita konusu sıkıntılıdır’ diye açıklama yaptık. 9 ve 10’undaki görüşmelerde ilerleme sağlanırsa haritalar verilecek ve harita verilince beşli konferansa geçilecekti. 9 ve 10’un da ilerleme sağlanıp sağlanamadığını da bilmiyoruz. Harita verildikten sonra ancak Sayın Cumhurbaşkanı ‘gelin size bilgi vereyim’ dedi.”

1485274987.jpg

“MÜZAKERE BİTTİ”

Harita verilmesiyle ilgili olarak “Müzakere bitti” değerlendirmesini yapan Başbakan Özgürgün, şöyle devam etti:

“Bu noktadan sonra Kıbrıs Türk tarafı masada neyi müzakere edebilir. Masada oturduk ki bize göre bu noktadan sonra oturulmaması gerekir, masaya oturduk, Kıbrıs Türk tarafı neyi müzakere edecek. Her şeyi konuşmuş, en son haritasını da vermiş. Bundan sonra müzakere, Rum tarafının ‘ver’ deyip, ‘ben vermem’ demesine dönüyor. Bir şey talep etme şansımız yok. Rum tarafının isteyeceği bir tek güvenlik, garantiler kaldı, zaten güvenlik ve garantilerin üzerine gidiyor. Çünkü haritayı da aldı. Biz orada, o stratejik hatanın yapılmaması için uyardık. Harita verilmeyip, güvenlik ve garantilerle beraber haritanın da tartışma konusu olması lâzım. Çünkü toprak, güvenlik, garantiler bunların aynı anda değerlendirilmesi lazım.”

Başbakan Özgürgün, Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş’ın dönemindeki yüzde 29 artı oranının içinde güvenlik ve garantilerin tartışmaya açılmadığını ve verilecek olan yerlerin dışında 44 bin Rum’un Kıbrıs Türklerinin içine gelmediğini, çapraz oy ve uniter devlete giden bir yapının da olmadığını kaydetti.

“ERDOĞAN’IN ERENKÖY-MARAŞ İZAHI GAYET MAKUL VE GAYET DOĞRU”

Kimsenin yerinden olmayacağı sınır düzenlemeleri yapılabileceğini ifade eden Başbakan Özgürgün, “Boş olan topraklarda olabilir. Yüze 3.5 ara bölge var, İngiliz üslerinden yüzde 1.5 gibi oranın bırakılacağını zaten İngiltere açıkladı. Geri kalan sınır düzenlemesiyle de çok rahatlıkla kimsenin yerinden oynamayacağı bir çözüm ortaya çıkabilir. Ama niyet olması lâzım. Kesinlikle hiç kimsenin yerinden oynamayacağı bir ayarlama yapılır ki bunu Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan çok güzel izah etti; ‘Maraş’ı veririz karşılığında Erenköy’e bir bağlantı alırız’ dedi. Gayet makul ve gayet doğru” dedi.

Başbakan Özgürgün Cenevre’de sunulan harita konusunda hala bilgi verilmediğini ve haritada ne olduğunu bilmediğini anlatarak, şunları söyledi:

“Bir başbakan düşünün ülkesinin topraklarının bir kısmı başka ülkeye verilecek de haberi yok. Bu gerçekten bizim için üzücü bir durum. Bunu Sayın Cumhurbaşkanı ile paylaştık. Böyle bir harita kesinlikle bizimle paylaşılmadan verilmemeliydi. Harita verilmesine zaten karşıydık, onu söyleyecektik ama sonuçta en azından karşı görüşümüze rağmen verildiğini, içeriğinin ne olduğunu bilirdik. Harita verilmesi stratejik olarak da, müzakere tekniği olarak da çok yanlış. Başbakanı olduğunuz ülkenin topraklarının bir yere verileceğini bilmeyen bir başbakan, bu olmaz. Bu dünyanın neresinde nasıl olabilir? Cumhurbaşkanı bunu nasıl açıklar bilemem.”

“AKINCI, NET BİR ŞEY SÖYLEMEDİ”

TC Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Erenköy-Maraş konusunda yaptığı açıklamayla ilgili Cumhurbaşkanı Akıncı’nın herhangi bir söylemini duymadığını kaydeden Özgürgün, “Sayın Cumhurbaşkanı Akıncı, ‘Bizim verdiğimiz harita budur’ mu demiştir veya başka bir harita mı vermiştir. Türkiye Cumhurbaşkanı’nın söylediğinin dışında bir harita verildiyse o zaman Türkiye ile de ciddi sorun ortaya çıkıyor demektir” dedi.

Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’nın, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Erenköy-Maraş konundaki açıklamasına ne sahip çıktığını ne de reddettiğini, bu konuda net bir açıklama yapmadığını, Rumların ise bu konuda net ve birlik olduğunu kaydeden Özgürgün, “Bizde ciddi bir sorun var, iyi ki de müzakere durdu, devam edecek olsa yandık” diye konuştu.

Gelinen aşamada tekrar Cenevre’ye gidilmesinin bir anlamı olmadığını söyleyen Başbakan Özgürgün, “Sayın Akıncı masaya daha fazla ne koyabilir ki. Geleceği yere geldi, vereceğimizi biz verdik zaten. Şu anda daha fazla bir şey verme mümkün değil, zaten ben fazla gitti diyorum. Rum tarafından bir şey gelmedi. Anastadiadis oturup yarın ne verecek, hiçbir şey verecek durumu da yok, niye tekrar Cenevre’ye gidilsin ki?” şeklinde konuştu.

Cumhurbaşkanı Akıncı’nın Cenevre’ye parti lideri olarak davet etmiş olabileceğini ama kendisinin başbakan olarak gittiğini ve İsviçre’de de bu protokolle karşılandığını belirten Başbakan Özgürgün, “Beni tanır tanımaz o ayrı; ben oraya ülkenin başbakanı olarak gittim ve İsviçre de öyle bir karşılama gördük. Hem protokolde hem uygulamada başbakanlara yapılan uygulamaydı. Tanıyıp tanımama konusu başka bir şeydir” ifadesini kullandı.

“DAHA NE VERECEKSİNİZ Kİ, ZATEN HEPSİNİ VERDİNİZ”

“Bu aşamada Kıbrıs Türk tarafı masada oturursa bana göre zayıflamaktan başka bir işe yaramaz” diyen Başbakan Özgürgün, şöyle devam etti:

“Çünkü zaten vereceği her şeyini vermiş, koymuş. Şimdi Rum tarafı bir şeyler vermek için yine bir şey isteyecektir. Daha ne vereceksiniz ki, zaten hepsini verdiniz. Masada oturduğumuz sürece, süreç hep Kıbrıs Türk tarafının lehine değil hep aleyhine çalışacak. Zaten Rum tarafının niyeti de yok. Yıllar sonra beşli toplantı da yapılmış, oradan bir sonuç çıkmayacağı da belli, Yunanistan’ın tavrı belli. Sonuçlanmayacağı belli bir süreci götürmek tamamen Kıbrıs Türk tarafını yıpratır. Bundan sonra ciddi kayıplara yol açabilir. Rum tarafı çok net bir açıklamayla tavrını değiştirmediği ve bir niyeti olduğunu ortaya koymadığı sürece, bu görüşmelerin bitmesi lazım.”

ENERJİ ANLAŞMASI

Türkiye ile imzalanan enerji anlaşmasının, KKTC’nin enerji ihtiyacını ucuzlatmak, kalitesini ve verimliğini artırmayı, istihdam yaratmayı öngördüğünü anlatan Başbakan Özgürgün, “Kıbrıs Türk halkına hem ucuz enerji sağlayacak hem yenilenebilir çevre dostu enerjiler anlamında yatırımları buraya kanalize edecek bir işbirliğini öngörüyor. Bu olabilecek en güzel anlaşma. Buna karşı çıkılmaması gerekir diye düşünüyorum” dedi.

“ASGARİ ÜCRETLE ÇALIŞAN KESİMİ EZDİRMEYİZ”

Başbakan Özgürgün, asgari ücretin bir hafta içinde açıklanacağını, asgari ücretle çalışan halkı ezdiremeyeceğini de belirterek, Asgari Ücret Tespit Komisyonu’ndan beklentisinin asgari ücreti 2 bin TL’nin üzerine çıkarması olduğunu söyledi.

Kabinede bir değişikliğin gündemde olmadığını da söyleyen Özgürgün, erken seçim konusundaki soruya karşılık, “Biz ‘erken seçimden kaçmayız, erken seçime varız’dedik ama muhalefetten ses çıkmadı” diye ekledi.