UBP Genel Başkanı Hüseyin Özgürgün, gerekli tedbirlerin alınabileceği ve radikal kararların verilebileceği bir hükümet yapısı gerektiğini söyleyerek, “Erken seçim kararı alınır veya geniş tabanlı bir hükümette yer alma görevi verilirse, biz görevden kaçmayız dedi.

Özgürgün, herhangi bir partiler arası görüşme ve yapı olmadığını, hükümette gerekli tedbirleri alabilecek, yapabilecek kişilerin veya erken seçim düşüncelerinin de ortaya konularak tartışılabileceğini söyledi.

UBP Genel Başkanı Hüseyin Özgürgün bugün İŞAD Başkanı Metin Şadi ve beraberindeki heyeti kabulü sırasında, geniş tabanlı hükümet kurma çalışmasının olup olmadığı sorusunu yanıtladı ve “gerçekten gerekli tedbirlerin alınacak olması halinde, kendilerinin katkı koyabileceklerini” belirtti.

UBP olarak geniş tabanlı bir hükümet konusunda yapılabilecek çalışmalara daha önce de katkı koyabileceklerini söylediğini anımsatan Özgürgün, “Gerçekten bu niyetle yola çıkılması gerekir. Bu niyetin dışında gelelim de birileri bakan, müsteşar veya müdür olsun şeklinde olmaması gerekir. Her şeyi ile anlaşmış bir ortam oluştuğu takdirde bunun içinde yer alırız” dedi.

“İYİ NİYET VARSA MUTLAKA UBP YER ALIR...”

Geniş tabanlı hükümet önerisinin İŞAD’dan geldiğini dile getiren Özgürgün, “Bu hükümet kurulmadan da böyle bir öneri vardı, biz görüşmüştük bunu… Biz gene böyle bir durumda da UBP olarak sorumluluk alabileceğimizi ortaya koymuştuk. Hükümetin oluşması ve iyi niyetin de ortaya konması halinde mutlaka bunun içerisinde UBP yer alır. Adı geniş tabanlı olunca yer alırız ama bunu görmek lazım. Sadece UBP ile olmaz” şeklinde konuştu. 

Ana muhalefet partisi görevini yaklaşık 2 yıldır yürüttüklerini ve üzerlerine düşen görevi yapmaya çalıştıklarını söyleyen Özgürgün, şu andaki hükümetin herhangi bir şekilde sorunlara çözüm amacıyla kurulmadığını düşündüğünü, hükümetin çok ciddi ekonomik, yapısal ve altyapı sorunları olduğunu savundu.

“MUHALEFETİ YANLIŞLARIN DÜZELMESİ AMACIYLA YAPTIK AMA ÇÖZÜM ÜRETİLMEDİ”

Amaçlarının kara muhalefet yapmak olmadığını ifade eden Özgürgün, yanlışların düzeltilmesi yönünde uyarılar yaparak, yapıcı olmaya çalıştıklarını fakat gelinen noktada sorunlara çözüm bulma amaçlı çözümler üretilmediğini kaydetti.

“RADİKAL ADIMLARIN ATILMASI İÇİN GÜÇLÜ BİR HÜKÜMETE İHTİYAÇ VAR”

Ülkenin önünün açılması için gereken cesur adımların atılması ve bunların belki de acıtacak adımlar olduğuna dikkat çeken Özgürgün, bu gibi radikal adımları atmak için güçlü bir hükümete ihtiyaç olduğunu belirtti.

“YA ERKEN SEÇİM, YA PARLAMENTODAN ÇIKACAK GÜÇLÜ BİR HÜKÜMET”

Şu anda görünen iki yol olduğunu kaydeden Özgürgün, bunların da “ya erken seçim, ya da mevcut parlamentodan güçlü bir hükümetle çıkıp kararlı bir şekilde bir program dahilinde reformları tarihlendirerek yapacak bir hükümetin oluşturulması olduğunu” söyledi.

Ciddi bir anlayış içersinde yapılacak çalışmadan kaçmayacaklarını vurgulayan Özgürgün, “Aslında yapılması gerekenler konusunda can acıtıcı olanlar varsa, hatta belki yüklenilmesi gereken sorumluluklar varsa bunları da almaya hazırız” ifadelerini kullandı.

Yapılaması gerek veya alınması gereken tedbirleri yazarak bir döküm haline getirerek gerekli çalışmaların yapılaması gerektiğine dikkat çeken Özgürgün, “İş dünyasının önünü açacak, özel sektörü güçlendirecek, devletin hantallığını ve sıkıntılarını ortadan kaldıracak ve bu anlamda her şekliyle ekonomiyi, yasal ve yapısal güçlü temellere oturtacak adımlar, yasalar ve uygulamaların hepsinin ortaya açıkça konarak, çözümleri de belirlenecek bir hükümet yapısının başarıya ulaşabileceğini düşünüyorum” dedi.

“BİRİNCİ SORUN EKONOMİ”

UBP Genel Başkanı Özgürgün, Kıbrıs sorununun önemli olduğunu ve Cumhurbaşkanı’nın görüşmelerini takip edeceklerini, bugüne kadar gelinen noktanın belli olduğunu ve sorumluluk alarak gerekli adımların atılacağını düşündüklerini belirtti. Özgürgün, içe bakıldığında ise birinci sorunun ekonomi olduğunu ve ekonominin nasıl daha iyi ve güçlü hale getirilebileceği ve önünün nasıl açılacağının da hükümetin birinci gündem maddesi olması gerektiğini kaydetti.

ŞADİ: “GÜÇLÜ, İRADESİ OLAN BİR HÜKÜMET”

İŞAD Başkanı Metin Şadi ise, şu anda ihtiyaç duyulanın güçlü, iradesi olan bir hükümet olduğunu kaydederek, gerekli kararları alarak takvimlendirip uygulayacak çalışmalar yapılması gerektiğini söyledi.

Şadi, “UBP çok önemli bir anahtardır. UBP’siz bir şey olabileceğine biz inanmıyoruz” dedi.

“SEÇİM SONUÇLARI ACİL ÇÖZÜM VE DÖNÜŞÜM TALEBİNİ GÖSTERDİ”

Son seçim sonuçlarını yeni bir dönemin başlangıcı olarak gördüklerini dile getiren Şadi, halkın bu seçimle hem Kıbrıs sorununda acil ve güçlü bir çözüm isteğini gösterdiğini hem de Kuzey Kıbrıs’ta kapsamlı bir değişim ve dönüşüm talebinde bulunduğunu kaydetti.

İŞAD’ın geçen hafta ortaya bir yol haritası koyduğunu ve bunu kamuoyuyla paylaştığını belirten Şadi, halkın hayatın her alanında topyekûn yaşam kalitesinin ve refahının artmasını istediğini, halkın bu talebinin gerçekleşmesi için Kıbrıs sorununun da çözülmesi gerektiğini belirtti.

“YETERİNCE CESUR OLUNMADI”

“Ancak her hal ve kârda mali, ekonomik, idari, mevzuatlar anlamında kapsamlı yapısal reformların yapılması gerekmektedir. Bunları başlangıçta zor ve acı kararlardır ama iyileşmemiz için yapmak zorunda olduğumuz reformlardır” ifadelerini kullanan Şadi, içinde bulunulan dönemde Kıbrıs Türk halkı için hayati ve böylesi dönemlerde cesur, inisiyatif kullanabilen, sorumluluk sahibi, vatansever liderlere ihtiyaç olduğunu ve ne yazık bugüne kadar yapısal reformların uygulanması anlamında gerek tek parti gerekse koalisyon hükümetlerinin yeterince cesur olmadığını ileri sürdü.

“GENİŞ TABANLI TEKNOKRAT KABİNEDEN OLUŞAN BİR REFORM HÜKÜMETİNE İHTİYAÇ VAR”

Şadi, refah ve istihdam üreten sürdürülebilir bir ekonomiye, verimli ve istikrarlı icraat yapabilen bir yürütmeye ve performansı yüksek bir parlamentoya kavuşmak için kapsamlı yapısal reformlar yapılabilecek geniş tabanlı ve azami toplumsal konsensüsün sağlandığı teknokrat kabineden oluşan bir reform hükümetine, koalisyona ihtiyaç olduğunu kaydetti.

Toplum olarak seçim tarihi ve icraat programı önceden tayin edilmiş böylesi bir hükümet dönemini yeniden yapılanma anlamında kullanmak zorunda olunduğunu dile getiren Şadi, böylesi bir hükümetin ancak toplumsal konsensüsü başarabilecek, cesur, irade ve vizyon sahibi siyasi liderlerle olabileceğini, kuşkusuz, böylesi geniş tabanlı bir hükümetin zorunlu müzakere sürecinde cumhurbaşkanı ve ekibine de büyük destek ve güç vereceğini belirtti.

“Ülkemizin ihtiyacı olan böylesi bir reform hükümeti ve programıyla ilgili sizlerle birlikte çalışmaya ve bu konuda İŞAD olarak her tür desteği vermeye hazır olduğumuzu bilmenizi isteriz” diyen Metin Şadi, ayrıca Güney’deki iş adamlarının da ortak hareket etme talepleri olduğunu, iş dünyası olarak birlikte komite kurarak tekrar Kıbrıs’a dikkat çekmek için çalışmalar yapacaklarını fakat bunun yapılabilmesi için çok güçlü bir hükümete ihtiyaç olunduğunu söyledi.