UBP Genel Başkanı Hüseyin Özgürgün, Cumhurbaşkanlığı seçiminde aday olacağını açıklayan Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu’na asıl şimdi ihtiyaç olduğunu söyledi.

Daha seçilmeden Maraş’ı Rumlara vereceğini açıklayan adaylar olduğuna dikkat çeken Özgürgün, “Derviş Eroğlu'nun o güçlü duruşuna ve liderlik vasfına ihtiyacımız var” dedi.

Ada TV’de bir programa konuk olan Anamuhalefet partisi UBP Genel Başkanı Hüseyin Özgürgün, gündeme ilişkin önemli açıklamalar yaptı.

UBP’den yapılan açıklamaya göre, siyasi duruşunu anlatan Özgürgün, 2006 yılında da UBP’nin Genel Başkanlığı’nı üstlendiğini hatırlatarak çok zor bir başkanlık süreci yaşadığını, partide yetkili kim tartışmalarının yaşandığı bir dönemde görev üstlenerek partiyi toparladığını ancak o dönemde siyaseten çok ders çıkardığını söyledi.

Yeniden zor bir dönemde UBP Genel Başkanlığı’nı üstlendiğini belirten Özgürgün, “Partiyle kendimi düşünsel ve ideolojik anlamda tamamladığım için kaçmadım. Ben her dönemde KKTC'ye, Kıbrıs'ta yaşayan Kıbrıs Türklerine, Kıbrıs Türkleri'nin varlık mücadelelerine, mücadeledeki büyük haklılığımıza ve mücadelenin de hala devam ettiğine inandım ve inancım hiç sarsılmadı. Daima ileriyi olumlu düşündüm. Milliyetçi çizgim hiç sarsılmadı” dedi.

2015’in Nisan ayında yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçimiyle ilgili değerlendirmeler yapan Özgürgün, bu dönemde Eroğlu’na daha büyük ihtiyaç olduğunun altını çizdi. Özgürgün, “Cumhurbaşkanımızın göreve devam etmesi tercih değil mecburiyettir. Biz bu yola baş koyduk. Sayın Cumhurbaşkanı’na bu dönemde çok büyük ihtiyacımız var. Sayın Cumhurbaşkanımıza ihtiyacımız olduğunu gösteren ilk neden Cumhurbaşkanlığına aday olan kişilerdir. İkinci neden ise Kıbrıs’ın içinde bulunduğu süreçtir. Bugün UBP ve ülkenin de lideri olan Sayın Cumhurbaşkanı Eroğlu’nun göreve devam etmesi tercih değil mecburiyettir” ifadelerini kullandı.

UBP’nin 39. Yıl Resepsiyonunda Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu’na aday olmasının şart olduğu görüşünün iletildiğini anımsatan Özgürgün, “Sayın Derviş Eroğlu'nun o güçlü duruşuna ve liderlik vasfına ihtiyacımız var. Daha şimdiden bir aday Maraş'ı vereceğim dedi. Maraş'ı verenin daha sonradan neleri vereceğini tahmin bile etmek istemiyorum. Bir diğer aday daha bir kaç yıllık politikacıdır. Henüz hiç bir deneyimi yoktur. Cumhurbaşkanlığı çok farklı bir iştir. Her göreve talip olmak herkesin hakkıdır. Biz bu değerlendirmeleri yaparken bu sonuçlara vardık ve daha sonra Anastasiadis’e baktık ne kadar kurt bir polikacı olduğunu ve olayı nerelere götüreceğini görebiliyoruz. Bu yüzden Sayın Derviş Eroğlu'nun o güçlü duruşuna ve liderlik vasfına ihtiyacımız var” şeklinde konuştu.

Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin bir makam seçimi değil, liderlik seçimi olduğunu belirten Özgürgün, “Kıbrıs Türk halkı liderini seçecek, o lideri de masada karşıdaki liderle görüşecek ve Kıbrıs Türk halkının lideri olup KKTC'yi temsil edecek. Cumhurbaşkanımızın bu görevi çok iyi yaptığını ve devam etmesi gerektiğini düşünüyoruz” dedi.

MÜZAKERE MASASINDAN KAÇAN  CUMHURBAŞKANI  EROĞLU DEĞİL, RUM LİDER ANASTASİADİS

Müzakere masasından kaçanın Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu değil, Rum Lider Anastasiadis olduğunun altını çizen Özgürgün, “Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Özel Danışmanı Eide masadan kaçan tarafın Anastasiadis olduğunu söylüyor, sonra baktığımızda her iki tarafta müzakere masasına geri dönsün diyorlar. Masadan kaçan taraf Derviş Eroğlu değil doğal gazı bahane ederek masadan kaçan Anastasiadis oldu” dedi.

Bütün kesimlerin Derviş Eroğlu'na sempatisi olduğunu bildiğini belirten Özgürgün, “Kesinlikle sağın adayıdır. ‘Anavatanım Türkiyedir’ diyen bir liderdir. Eroğlu, sadece belli bir kesimi kucaklayan bir lider değildir. Derviş Eroğlu ile yıllardır çalışıyorum onu tanıyorum ve bütün kesimlerinde Derviş Eroğlu'na sempatisi olduğunu biliyorum” dedi.

ÜLKEDE Kİ HİÇ BİR SORUNU ÇÖZMEMİŞ BİR HÜKÜMET VAR

CTP-DP hükümetine yönelik eleştirilerde de bulunan UBP Genel Başkanı Özgürgün, “Ülkedeki hiç bir sorunu çözmemiş bir hükümet var. Anladığım kadarıyla Özkan Bey ve ekibi gündemi bu noktaya getirmek istiyordu. Çünkü hükümet sıkıştı ve gidemiyordu. Hükümet gündem değiştirmek istedi.

Hükümet gündemi bu noktaya getirerek yapamadığı götüremediği icraatları unutturup gündem değiştirmek istedi. Başbakan 6 ay önceden ben bütün konsantrasyonumu seçimlere verdim derse zaten gündemi değiştirmek istiyordur. Beceremediği icraatları da bu seçimden arındırmak istiyor” ifadelerini kullandı.

Özgürgün, son zamanlarda eylemlerin sıklaştığını, tüm sektörlerin iyileşmeyi beklediğini belirterek, başbakanın hiç bir sorunu çözemediği için 6 ay önceden seçimlerden bahsederek gündemi değiştirmek istediğini savundu.
Erken seçime ana muhalefet partisi olarak her an hazır olduklarını söyleyen Özgürgün, “CTP, Serdar Bey’den destek bekliyor seçim sürecinde. Serdar Bey ya da Özkan Bey beni ilgilendirmez ama hükümetin bunun üzerine kurulduğunu görebiliyorum. Halka hizmet eden bir hükümet modeli yok. Bunu zaten satır aralarında da okursunuz. CTP'den bazı üyeler de bu söylemi dillendiriyorlar ama mucize yapıp çok başka işler mi yaparlar orasını bilemem” dedi.

Özgürgün “Yerel seçimlere bakıldığında UBP yükselişe geçmişti zaten. Şu an %40’lara ulaşması da sürpriz değil çünkü hükümete olan güven kayboldu. Mesela hapisteki birinin müdür olarak devam etmesi gibi basit bir olayda bile bu pervasızlık sergilendiği için UBP'ye halkın yüzlerini dönmesi gayet normal” değerlendirmesinde bulundu.

GÖREVİ YAPAMAYANIN GİTMESİ GEREK

Görevi yapamayanın gitmesi gerektiğini söyleyen Özgürgün, “Bir buçuk yıl geçmiş, Özkan Bey’in bu görevi yapamayacağı açık açık görülmüş. Halkın güvenini de kaybetmiş, dolayısıyla gidecek” diye konuştu.

Göç Yasası konusunda da görüşlerini açıklayan Özgürgün, “Özkan Bey’in en büyük hatası muhalefetteyken davrandığı gibi iktidar olunca o şekilde davranmaması oldu. UBP neyi yaptıysa ve neyi yapıyorsa aynısını yapıyor. Ben çok mutluyum çünkü Özkan Bey UBP'nin yaptıklarının arkasında. göç yasasını beğenmemişti. Peki şuan ki durum ne? Mesele göç yasası değil zihniyettir. Yasanın içeriği değil halkı kandırması asıl sorundur” şeklinde konuştu. 

İstihdamlar ve üçlü kararnamelerle atamalar konusuna da değinen UBP Genel Başkanı “Biz bu sistemin sıkıntılı olduğunu biliyoruz. Bugünkü yasalar ve kanunlarla bunu değiştirmek imkansız. Müşavir ordusu yarattınız dendi ama CTP ile DP başa geçince müşavirleri 2 katına çıkarttı. Siyasete olan güveni sarsan budur. Kamu Reformu yapacağız diyorlar, Kamu Reformu şu an atananları korumaktır, Kamu reformundan anladıkları budur…  Kamu reformunun doğrusu eşitlik çerçevesi içinde olduğu zaman olur” dedi. 

Su Projesi ile ilgili de açıklamalarda bulunan Özgürgün “Hükümet suyun gelmesini de pek istemiyor. Bu durumu hareketlendirecek olan hükümettir. Bu anlamda bir hazırlık yok. Halkı heyecanlandıracak bir mesaj verilmiyor.

Türkiye bu durumu prestij meselesi olarak görüyor ama Türkiye de heyecanını kaybetmek üzere. Hükümet Türkiye'nin de heyecanını kaybettirmek istiyor. Bu gerçekten çok üzücü bir durum” şeklinde konuştu.