UBP Genel Başkanı Hüseyin Özgürgün Kıbrıs konusunda 1950’lerden 2015’ kadar bir arpa boyu yol gidilmediğini söyleyerek, Rumların halen daha Kıbrıslı Türkleri eşit olarak kabul etmediğini, azınlık olarak gördüğünü kaydetti.

Katıldığı bir televizyon programında soruları yanıtlayan Özgürgün, müzakerenin al-ver demek olduğunu, halk için bir şeyi kazanmak için mücadele etmek gerektiğini fakat Cumhurbaşkanı Akıncı’nın yalnızca vermeyi düşündüğünü iddia etti ve Cumhurbaşkanının halkı için dirayetli olması gerektiğini söyledi.

Cumhurbaşkanı’nın iç politikada da sınıfta kaldığını ileri süren Özgürgün, Cumhurbaşkanına 1 Nisan’dan itibaren çok iyi niyetli yaklaştıklarını, hiç eleştirmediklerini ifade ederek, fakat eleştirmedikçe daha ileriye gittiğini gördüklerini öne sürdü.

Müsteşarlık ve Bakanlıklar konusunda Cumhurbaşkanının kriz yarattığını iddia eden Özgürgün, şu andan itibaren Turizm Bakanlığında olabilecek her şeyden Cumhurbaşkanının sorumlu olduğunu savundu.

“CTP-UBP HÜKÜMETİYLE İÇ SİYASİ BARIŞ SAĞLANDI”

Özgürgün CTP ile geniş tabanlı bir hükümet kurulması konusunda şunları söyledi:

“Hükümet kurma konusunda CTP’den teklif aldık. Ekonomik sektör temsilci kurumları peş peşe partimizi ziyaret etti. Geniş tabanlı hükümet konusunda ısrarcı oldular. Parti içinde değerlendirdik, bölge ziyaretlerinde partililerimizin görüşlerini aldık, halkımızın erken bir seçimde sandıklarına gitmeyeceklerine inandık. Yapılan anketler erken bir seçim isteyenleri %3 geniş tabanlı bir hükümet isteyenleri ise %70’in üzerinde görüyordu. Parti meclisimizde de iki kişi dışında tüm üyelerden onay aldık, elimizi taşın altında koyduk ve bir ilki gerçekleştirdik. 40 yıl birbiriyle yarışan partiler ilk defa birlikte hükümet kurdu. Biz bu durumda iç siyasi barışı da sağlamış olduk.”

“ÜYELERİ BEN YAZSAM % 45 YERİNE EN AZ % 70 OY ALIRDIM”

UBP kurultayı için üye tartışmasının tamamen yanlış ve kasıtlı olduğunu söyleyen Özgürgün, “Üyelerin hepsini ben yazsaydım üyelerin %45’inin değil en az %70’inin oyunu alırdım” şeklinde konuştu.

Partililerin çoğunun teknik hatalardan dolayı üye yazılamadığını belirten Özgürgün, “Benim öz dayım da üye olamadığı için oy kullanamamıştır. Önümüzdeki günlerde bu tür teknik aksaklıkların da düzeltileceğine inanıyorum” dedi.

“88 KİŞİ BİZİM BOYNUZUMUZUN BORCUDUR”

Özgürgün, CTP- DP hükümeti döneminde işten çıkartılan 88 kişi için “bizim boynuzumuzun borcudur” ifadelerini kullanarak, bunun hükümeti bozma noktasına da gelebileceğini ifade etti.

2016 yılında açılacak olan münhallerde önce bu 88 kişinin işe gireceğini kaydeden Özgürgün, 88 kişi işe girmeden başka kimsenin işe alınmayacağını söyledi.

Özgürgün yarınki kurultayda kazanması halinde hükümetin görevine devam edeceğini ülkenin istikrara halkın da hizmete kilitlenmiş olduğunu ifade etti. Özgürgün bakanlıklarda zaafiyet görmesi halinde bakanları da değiştirebileceğini kaydetti.

“% 23 OYLA NEDEN ISRAR EDİLDİ”

Kendisinin %40’ın altında oy alması halinde Genel Başkanlıktan çekileceğini söyleyen Özgürgün, “Ersin Tatar’ın % 23 oyu ile niye ikinci turda ısrarlı olduğunu ve partiyi ve partilileri hem maddi hem manevi sıkıntıya soktuğunu anlamadığını” ifade etti.

İkinci turun gereksiz olduğunu ve yapılmaması gerektiğini kaydeden Özgürgün, partinin büyüdüğü bu durumda Genel Başkanın görevine devam etmesi gerektiğini düşündüğünü söyledi.

Özgürgün, ikinci turdaki guruplaşmanın kendisini üzdüğünü söyleyerek, bu tavırların partiye zarar verebileceğini ve devam ettirilmemesi gerektiğini kaydetti.