Ulusal Birlik Partisi (UBP) Genel Başkanı Hüseyin Özgürgün, parti kurultayının 31 Ekim’de yapılacağını yineledi ve tarih ertelemesine yönelik çalışmanın resmi olmadığını vurguladı. Özgürgün, “Ertelenirse ve üye yazımı yapılacaksa tüzük gereği ancak 6 ay sonra olabilir” dedi.

UBP’nin ciddi ve köklü bir değişimden geçtiğini belirten Özgürgün, CTP-BG ile koalisyon konusunda  ise, “Hiçbir sıkıntı olmadan yürüyeceğini gördüm. Uyum beklenenden iyi” ifadelerini kullandı.

CİDDİ, KÖKLÜ DEĞİŞİM…

UBP’den yapılan açıklamaya göre, bir televizyon programında konuşan Özgürgün, sağın lider partisi UBP’nin her hükümete geldiğinde daima bölünmelere uğradığını, partiden kopmaların ve geri dönmelerin olduğunu  kaydetti.

Özgürgün,  “Bu kaçınılmaz bir dinamik süreçtir. Bunlar olurken de bazı değişimleri görmezlikten gelemeyiz. UBP ciddi ve köklü bir değişime uğruyor. Tüzük değişikliğiyle reform niteliğinde bir döneme girdik. Bu dönem hem hükümete girmeye, hem de parti içi köklü değişikliğe denk gelmiştir. Zor atlatılabilecek bir sürece girdik” dedi.

UBP’de 2006 yılında yaşanan süreci de değerlendiren Özgürgün, “O dönemde herkes geri çekildi ve  bu görev (genel başkanlık) bana kaldı. Eğer Salih Miroğlu hayatta olsaydı bu sıkıntılar yaşanmayacaktı. Ben de Genel Sekreter olarak kalacaktım.  Her şey daha farklı olacaktı”  diye konuştu

EROĞLU’NA SAYGIMIZ SONSUZ

3. Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu ile ilişkilerine ilişkin soruları yanıtlarken da Özgürgün, “Sayın Eroğlu yıllarca parti genel başkanlığı, Başbakanlık ve Cumhurbaşkanlığı yaptı. Onu yok saymamız, dikkate almamamız düşünülemez. Saygımız sonsuzdur. Ben zor bir süreçte Genel Başkan oldum. O süreç gittikçe de zorlaşıyor. Yalnız Eroğlu ile değil, birçok kişiyle temas kuramaz oldum. Başımı kaldıramaz oldum. Herkesi bir araya getirerek partimizi toparlamaya çalışıyorum” ifadelerini kullandı.

SIKINTILARI GÖRDÜĞÜM İÇİN GÖREV ALMADIM

Özgürgün, başka bir soruya karşılık, sıkıntıları gördüğü için hükümette makam almadığını yineleyerek, ”Ben isteseydim bugün Başbakan Yardımcısı olurdum. Partideki sıkıntıları aşmak için, partimizi yeniden toparlamak için makam almadım. Ama Genel Başkanlığa aday olan arkadaşlar bunu anlamadılar” dedi.

Tüm bakanları istişareler sonrası atadığını belirten Özgürgün,şunları kaydetti:

“Keşke imkan olsaydı da tüm arkadaşlara bakanlık verebilseydik. Ben tüzüğün bana verdiği yetkiye göre bakanları belirledim. Kurultay hesabı ile bakanlık ataması yaptığım da söyleniyor. Bu böyle olsaydı bu kadar aday çıkmazdı… Ben bu süreçte partimize faydalı bir hale getirmek noktasında hiçbir kararı almaktan çekinmem. Koltukta kalma hırsım da yoktur. Genel Başkanlıkta kalma niyetim de yoktur… Ben beş dönemdir seçime giriyorum ve kazanıyorum. Artık bir beklentim de yoktur. Beni tanıyanlar tanıyor. Burada da niyetim kalmaktan çok, doğru dürüst bir kurultay yapmaktır.”

KURULTAY 31 EKİM’DE… ERTELENİRSE 6 AY SONRA…

Üye sisteminde kurultayın ilk kez yapılacağına dikkat çekerek, “8000’i aşkın üye ile kurultayın neticelerinin ne olacağını bilmiyorum” diyen Özgürgün, şöyle devam etti:

“Kurultayımız 31 Ekim’dedir. Bazı çevreler ertelenmesi için çalışıyormuş. O resmi bir çalışma değil. Bu konuda ben de MYK üyelerinin bazıları ile görüşmeler yaptım. Eğer bu kurultay ertelenirse ve yeni üyeler yazılacaksa parti tüzüğümüze göre yapılacak kurultaydan 180 gün evvel üye yazılmalarının durması gerekir. O zaman da şimdi bu kurultay ertelenirse ancak 6 ay sonra yeni bir kurultay yapılabilir.”

ERKEN SEÇİM BEKLİYORUM

Aday çokluğunun “demokratik bir kaos” olduğunu belirten Özgürgün, “ Tek niyetleri mevcut genel başkanı götürmek. Ben zaten ‘ilk seçimde partimi birinci parti yapmazsam giderim’ demiştim. Bu seçimin de erken bir tarihte olacağına inanıyorum. Ben erken seçim bekliyorum. İki buçuk yıl sonra değil, bir - bir buçuk yıl sonra erken seçim bekliyorum” ifadelerini kullandı.

HÜKÜMETTE HİÇ BİR SIKINTI YOK

Erken seçim beklentisinin hükümette anlaşmazlık konusuyla ilgili olmadığını da söyleyen Özgürgün, “Hükümet konusunda Başbakan ile her gün görüşüyorum. Parti konusunda Talat’la devamlı görüşüyorum. Ben hükümetin hiçbir sıkıntı olmadan yürüyeceğini gördüm. Sayın Kalyoncu’nun, Sayın Talat’ın emanetçi Başbakanı olacağını asla kabul etmiyorum” dedi.

Hükümetin karşısında çok zorlu sorunlar olduğunu ifade eden Özgürgün, şunları ekledi:

“Hükümet ne kadar iyi niyetli olursa olsun, üstesinden gelinemeyecek sorunlarla hükümet gitmez. Diğer konular çözülür,ekonomik konular zordur. Hukuk ön plana çıkarılırsa her şey çözülür. Doğrular da bulunur. CTP ve UBP koalisyonu şu anda beklenenden daha iyi bir durumdadır. Ama parti içi sıkıntılar hükümeti etkiler. Bunları geçmiş çok adaylı kurultaylarımızda da gördük. Ben şimdi adaylıktan çekilirsem aday sayısı dokuza çıkacak diye düşünüyorum.”

ÇÖZÜM KOLAY DEĞİL

Özgürgün, Kıbrıs konusunda ise şunları söyledi:

"Sayın Cumhurbaşkanımız bizimle yakın olması gerekir. Bizimle yakın olmazsa neticede bizden nasıl destek isteyecek? Ben çözüme söylendiği kadar yakın olunduğuna inanmıyorum. Bu konuya olumsuz baktığımdan değil, çözümün çok kolay olmadığını söylüyorum. Kıbrıs konusunda partisel değil, Kıbrıs Türkü’nün birlikte hareket etmesi gerektiği bir noktadayız. Halkın beklemeye tahammülü yoktur. Halk bir an önce çözüm istiyor. Ama her ne pahasına olursa olsun bir çözüm değil; neler getirir, neler götürür iyi düşünülmelidir… “