Ulusal Birlik Partisi (UBP) Genel Başkanı Hüseyin Özgürgün, Güzelyurt’a kazandırılacak üniversite haberi üzerine üzüntülerini dile getiren Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’i eleştirdi.

UBP basın bürosundan yapılan açıklamaya göre, Özgürgün, her fırsatta adada çözümün Türkiye’nin garantörlüğünün sonlandırılması, Türk askerinin adadan çekilmesi, 100 bin  Rum’un kuzeye geri dönmesi, adada Türk-Rum nüfusun bire dört olarak korunmasına bağlı olduğunu tekrarlayan Rum Lider Anastasiadis’in dün de Güzelyurt’a yeni bir üniversite kazandırılacağı haberiyle ilgili üzüntülerini dile getirerek, “bölgenin ekonomik sosyal kalkınmasına tahammülsüzlüğünü açık olarak sergilediğini” kaydetti.

“Kıbrıs Türk halkının spor dahil her türlü sosyal ve ekonomik ambargolar altında çöküşünü sağlayarak Kıbrıs Cumhuriyeti’ne mahkum etme zihniyeti taşıyanlardan daha farklı bir yaklaşım beklenemez. Rum Liderin bu konudaki hazımsızlığını nasıl gidereceğine elbette kendisi karar verecek” diyen Özgürgün, ancak UBP’nin KKTC’nin her köşesindeki yatırımlara, geçmişte olduğu gibi bugün ve yarın da devam etme kararlılığının kesin ve herkesin malumu olduğunu ifade etti.

“RUM TARAFININ ENOSİS’İN ÖNÜNÜ TIKAYAN; ADİL, KALICI, YAŞAYABİLİR BİR ANLAŞMA GİBİ HEDEFLERİ YOK”

Rum tarafının ‘Enosis’in önünü tıkayan; adil, kalıcı ve yaşayabilir bir anlaşma gibi hedefleri bulunmadığını savunan Özgürgün, açıklamasında şunları ifade etti:

“Rum Savunma Bakanı’nın Rum ordusuna Yunanlı olanların da müracaat edebileceği 3000 gönüllü askerin alınacağını ve silahlanma için 100 Milyon Euro harcanacağını açıklaması ve Rum tarafının AB garantisine ek olarak başta Yunanistan olmak üzere çevre ülkelerle adanın tek hâkimiyeti gibi yaptığı ‘ortak savunma anlaşmalarının’ muhtemel çözüm sonrası sürecin hazırlıklarına yönelik olduğu yadsınamaz bir gerçektir. Açıkça görülmektedir ki, Rum tarafının niyetleri değişmemiş, ENOSİS’in önünü tıkayan adil, kalıcı, yaşayabilir bir anlaşma gibi hedefleri yoktur, hiç  olmamıştır. Her fırsatta koro halinde gerçek niyetlerini açıkça belirten ve Anavatan Türkiye’yi çözüm istemeyen taraf olarak göstermeye çalışan bu zihniyetle ucu açık müzakerelerde daha fazla zaman kaybetmek Kıbrıs Türk halkına yapılan en büyük haksızlıktır. Öte yandan 2014 yılında Rum İstihbarat Örgütü (KİP) raporlarına alınarak Rum Ulusal Konseyi’ne taşınan, Anavatan Türkiye’den ülkemize ulaştırılan ‘su projesi’ni kabul edilemez gören, hatta anlaşmanın Kıbrıs Cumhuriyeti ile Türkiye arasında yapılması gerektiğini söyleyen AKEL sözcüsüne göre ‘Anlaşmaya Kıbrıs Türklerinden yoğun tepkiler’ olduğu yönündedir.”

Açıklamasında Türkiye’den gelen su konusuna da değinen Özgürgün, konuyla ilgili şunları söyledi:

“UBP, Anavatan Türkiye’nin maddi manevi her türlü fedakarlığı göstererek hayata geçirdiği ve KKTC için hayati öneme haiz bu tarihi projeye, Rum tarafının düşmanca tavırlarını, o tavırlara çanak tutan eylem ve söylemleri sergileyen içimizdeki işbirlikçileri şiddetle kınarken, KKTC ile Anavatan Türkiye ilişkilerimizi olumsuz etkilemeyi hedef alan her girişimin karşısında olmayı kararlılıkla sürdüreceğini önemle yineler.”