BRT'de Sabah Rotası’na konuk olan, koalisyon ortağı Ulusal Birlik Partisi’nin Genel Başkanı Hüseyin Özgürgün, koalisyon hükümeti, müzakere süreci ve Partisinin 31 Ekim’deki kurultayı ile ilgili soruları yanıtladı.

Özgürgün, CTP-UBP Koalisyon hükümetinin protokolündeki en önemli maddenin iki partinin ülke yönetiminde “eşit söz ve sorumluluk sahibi” olacağı maddesi olduğunu kaydetti.

“Bu hükümet eşit ve ortak yönetme düşüncesiyle oluşturulmuş bir hükümettir” diyen Özgürgün, Bakanlar Kurulunda alınacak kararlara her iki partinin bakanlarının katılması ilkesinin varlığını anımsattı.

Hükümet ortakları arasında uzlaşmazlık çıkması halinde izlenecek yöntemi de anlatan Özgürgün, “Hükümet ortakları arasında uzlaşmazlık çıkması halinde, bir kurul oluşturularak sorunlar orada çözülecek” dedi.

Devam eden müzakere sürecine ilişkin soruları da yanıtlayan Özgürgün, Düzenli olarak bilgilendirilme ve
ne olup bittiğini birinci ağızdan duyma ihtiyacında olduklarını vurguladı.

Son günlerde yoğun şekilde tartışılan mülkiyet konusuna da değinen Özgürgün, mülkiyet konusunun sulanması iadenin fazla olmasının, 2 kesimliliği ortadan kaldıracağını bunun da çözümün özüne aykırı olduğu uyarısında bulundu.

Özgürgün, mülkiyette izlenecek yöntemin tazminat ve takas ağırlıklı olması gerektiğini söyledi.

“Mülkiyet konuşulurken Yönetim ve Güç Paylaşımı bağımsız konuşulamaz. Mülkiyet konuşulurken topraktan bağımsız konuşulamaz” diyen Özgürgün, herhangi bir başlığın bağımsız değerlendirilmesinin mümkün olmadığını kaydetti.

Garantiler konusundaki hassasiyetin altını çizen Özgürgün, “Garantiye ihtiyacı olan taraf Kıbrıs Türk Halkı’dır. Garantiler benim için konuşulamaz değil, ama vazgeçilemezdir” dedi.

UBP Genel Başkanı Özgürgün, başka bir soruya yanıt verirken de partisinin Kıbrıs konusundaki kırmızı çizgilerini tekrarladı.

Özgürgün, “2 Kesimliliği sulandıracak, 2 kurucu devletin oluşturmadığı, 2 halkın siyasi eşitliği ve Türkiye’nin fiili garantisinin olmadığı bir anlaşmaya UBP’nin evet demesi mümkün değildir” dedi.

Özgürgün, partisinin Ekim ayında yapılacak olağan kurultayına ilişkin değerlendirmesinde ise, kurultay sonucunun hükümeti de etkileme ihtimalinin var olduğunu söyledi.

“Partide birlik beraberliği sağlamak için çok uğraştık, gelinen noktada buna imkan olmadığını görüyorum. 22 ay önce ben bu görevi devraldığımda tek adayla çıkılması ve kurultay kavgalarıyla partinin yıpratılmaması konusunda arkadaşlarla hemfikirdik” diyen Özgürgün, partinin eşit ortak olarak hükümette olduğu bir dönemde kurultayda 3-4 aday çıktığını anlattı.

Özgürgün, “Ülke sorunlarını çözmek üzere geniş tabanlı bir hükümet oluşturduk. Bu dönemde parti içi meselelerle uğraşmak zorunda kalmamalıydık ancak uzlaşamadık” dedi.