Kıbrıs Türk Kamu Görevlileri Sendikası (Kamu-Sen) Genel Başkanı Mehmet Özkardaş, “asgari ücrete mahkûm edilenlerin” açlık sınırının çok altında bir ücretle çalıştırıldıklarını söyledi.

Asgari ücretin, haftalık 40 saat çalışma karşılığı ve dört kişilik bir ailenin insanca yaşayacağı kadar olması gerektiğini kaydeden Özkardaş, “Oysa bizde özel sektörde sendikasız çalışan bir çok emekçi haftada 50-60 saat, cumartesi de dahil çalıştırıldığına göre, aslında aldığı asgari ücreti çalıştığı toplam saatlere böldüğünüzde aldığı asgari ücret, 1100 TL'den daha azdır.” ifadelerini kullandı.

Özkardaş yaptığı yazılı açıklamada, kamu çalışanları ve emeklilerin de son sekiz yıldır gerçeği yansıtmayan ve üstünden vergide alınan Hayat Pahalılığı’ndan başka hiçbir artış alamadıklarını ifade etti.

Sadece son bir kaç aydır dövizdeki artışın %30'ları bulduğunu, Türkiye'deki en düşük memur maaşının çoktan KKTC’dekileri geçtiğini belirten Özkardaş, Türk Lirası’nın son beş yılda yarı yarıya değer kaybettiğini bildirdi.

Evler, araba, okul harçları vb. döviz borcu olmayan vatandaş bulunmadığını söyleyen Özkardaş, Başbakan’ın dövizle ilgili açıklamalarını eleştirdi.

Yılda yaklaşık 500 Milyon dolar olan vergi hırsızlığını ve kayıtdışılığı önleyecek tedbirleri hemen alma çağrısı yapan Özkardaş, buna kontrol edilemeyen 300'ün üzerindeki özel antrepoların da dahil olduğunu söyledi.

Özkardaş şöyle devam etti:

“On yıldan fazla bir süredir hesabı sorulmayan ve kimler tarafından hortumlandığı herkesçe bilinen, toplamı faizleriyle birlikte 700 Milyon doları aştığı söylenen batık bankalardan çalınan paraları alabilirsiniz. Kalkınma Bankası’ndan ve diğer kamu bankalarından alınan ancak geriye dönmeyen kredileri alabilirsiniz. Devletin bir takım muafiyetler ve yatırım imtiyazları da tanıdığı, devlet ve özel üniversitelerinin kreşlerinden tutun da, anaokulları kolejleri ve üniversitelerinin harçları hep dövizle, bu harçların karşılığı dövizi aşağılara çekip, sabitlemek için üniversiteleri ikna edebilirsiniz.

Tapu harçlarından, rıhtım ve liman ücretlerinden tutun da, ithalattaki hemen tüm harçlar, fonlar, vergiler dövize endekslidir. Bunlardan alınan döviz kurlarını aşağıya çekip sabitleyebilirsiniz. Maaş ve ücretlere seyyanen artış getirerek, alım gücünün yarısından fazlasını kaybeden çalışanların biraz olsun nefes almalarını ve dolayısıyla çarşının da nefes almasını sağlayabilirsiniz.

Ama bunları yapmak için irade ve kararlılık ister. Yoksa sadece ‘elektriğe nasıl zam yaparım’ diye düşünür ve bazı yandaş gazete ve kalemşörlerinizin alışagelmiş kamu çalışanı düşmanlığı desteği ile günü geçiştirmeye çalışırsanız, halkın sokaklara dökülme zamanı yakın demektir.”