Kıbrıs Türk Kamu Görevlileri Sendikası (Kamu-Sen) Başkanı Mehmet Özkardaş, süte yapılan zammı eleştirerek, “tüm sendikaların, örgütlerin, tüketicilerin, hayvancıların, çiftçilerin, üreticilerin kısacası düzenden şikayetçi olan herkesin tenceresini tavasını alıp yollara düşmesi gerekir” dedi.

Özkardaş yaptığı yazılı açıklamada, süt ve süt ürünlerine yapılan %15 oranındaki zamla, hükümetin, çocukların içtiği süte de el koyduğunu; evine zaten hellim, peynir, kaşar gibi gıda maddesini ölçülü alabilen vatandaşın sofrasından bunların da çalındığını savundu.

Özkardaş, “biranın, sütten daha ucuz olduğu bir ülkede bunu başaran bir hükümete, halk düşmanı, emek düşmanı ve sermaye yandaşı denilebileceğini” ileri sürdü.

Halkın alım gücünün %60 eridiğini, insanların borç batağına düşürüldüğünü ve mahkemelerde binlerce alacak-verecek dosyası bulunduğunu iddia eden Özkardaş, özel sektör çalışanlarının ise, iş güvencesinden yoksun, düşük ücret ve her türlü sosyal güvenceden yoksun olarak, günde 10-12 saat çalıştırıldığını savundu.

“Göç Yasası ve Özelleştirme Yasası kapsamında kamuya istihdam edilenlerin maaş ve ücretlerinin özelde çalışanların seviyesine indirildiğini, özlük ve sosyal haklarının ortadan kaldırıldığını” öne süren Özkardaş, döviz son beş yılda neredeyse ikiye katlandığına dikkat çekti.

Bankaların adeta devlet eliyle tefecilik yaptığı görüşünü dile getiren Özkardaş, “batık bankaları soyanlar, vergi kaçırıp, kayıt dışılıkla devletten yılda 500 milyon dolarlık para götürenlere vergi ve stok affı çıkartıldığını” savundu.

Özkardaş, kamu çalışanlarının ve emeklilerin son sekiz yıldır artış almadığı bir yana, eşel-mobilin dondurulduğunu, piyasanın zamlandığını aktardı. Özkardaş şöyle devam etti:

“Hepimiz, ideolojik görüş ve sloganlarımızı bir tarafa bırakıp, yıllardır yolsuzluklara seyirci kalan, yolsuzluk dosyalarını örtbas eden, yıllık 500 milyon dolara yaklaşan kayıt dışılık ve vergi hırsızlığına seyirci kalan, batık bankalardan hortumlanan yüz milyonlarca doları çalanları bildiği halde bunları almayan, ihalelerde yaşanan yolsuzluk iddialarına kulaklarını tıkayan, partizanlıkta sınır tanımayan bu düzene karşı birlikte mücadele etmek zorundayız.”