Kubilay Kurçer

Avukat Ayşe Öztabay, toplumun ekonomik anlamda sıkıntılarını gidermek için formül üretilmediğine dikkat çekerek, ekonomik sıkıntıların giderilmesi konusunda işverenlerle sivil toplum örgütlerinin çalışma yapması gerektiğinin altını çizdi. 

“Memurların yeteri kadar çalışmadığı” yönündeki görüşlerle kamuoyunda “kurumları özelleştirilmeli” yönünde algı yaratılmaya çalışıldığını ifade eden Öztabay, kamuoyunda yaratılmaya çalışılan bu algının ve dedikoduların yalan olduğunu beyan ederek “Kurumları özelleştirme lüksümüz yoktur” dedi. ADA TV’de Cansu Örmeci’nin sunduğu Öğlen Ajansı programına konuk olan Avukat Ayşe Öztabay, dövizle borçlanan kesime şans verilmediğine değindi. 

“İVME YAKALANILAMAMASININ SEBEBİ YANLIŞ YÜRÜTÜLEN POLİTİKALARDIR” 

Avukat Ayşe Öztabay, yasaların insanlara hangi noktalarda imkan sağladığıyla ilgili bilgi vermeye çalıştığını ifade ederek, toplumun ekonomik anlamda sıkıntılarını gidermek için formül üretilmediğini söyledi. Ekonomik sıkıntıların giderilmesi konusunda işverenlerle sivil toplum örgütlerinin çalışma yapması gerektiğinin altını çizen Öztabay, kur sabitleme noktasında çaresiz kalındığını vurguladı. 

Türkiye bağlantılı siyasi manevralardan dolayı kurların sabitlenemeyeceğini ve kaynakların üretilemeyeceğini aktaran Öztabay, “Dövizle borçlanan kesime şans verilmiyor. Vergilerin düşürülmesiyle devletin kazancında kayıp söz konusu olabilir ama toplumsal menfaatler açısından bir noktadan başlanılması gerekir” dedi. 

İkametgah noktalarında sağduyunun canlandırılmasının doğru olacağını belirten Öztabay, ivme yakalanılamamasının sebebinin “yanlış yürütülen politikalar” olduğuna işaret ederek, sözlerini şöyle sürdürdü: 

“Bankalar döviz borcunun ödenmesi şartında vadeleri uzatabilirler. Hukuksal yapılanma önemsenmedi. Yasalarda yapılmayan değişikliklerin toplum düzeyine etki ettiğini savundum. Yanlış politikalar, yapılmayan analizler, alınmayan önlemler, ülke yapısının fizibilite raporlarının hazırlanmaması yakalanamayan ivmeyle doğrudan bağlantılıdır.” 

“SİVİL TOPLUM ÖRGÜTLERİ NEREDE?” 

Öztabay, “toplumun sendikacılara karşı güvenin azaldığı” görüşleriyle ilgili şunları söyledi:

“Sendikalara kimse laf söylemesin. Sendikalar toplumun haklarını savunmak için vardır. 

Sendikalar ön plana çıkıyor fakat demokrasinin en önemli maşası olan sivil toplum örgütleri nerededir? Ülkede demokrasinin olup olmadığını halkla devlet arasındaki sıcak bağı tutan sivil toplum örgütleriyle anlarsınız. Sivil toplum örgütleri, kuruldukları amaç uğruna sıkıntı yaşanırsa müdahalede bulunur.” 

“ÖZELLEŞTİRME GİRİŞİMİNİN ZEMİNİ YAPILIYOR, FAKAT BÖYLE BİR LÜKSÜMÜZ YOK” 

“Memurların yeteri kadar çalışmadığı” yönündeki görüşlerle kamuoyunda “kurumları özelleştirilmeli” yönünde algı yaratılmaya çalışıldığını ifade eden Öztabay, kamuoyunda yaratılmaya çalışılan bu algının ve dedikoduların yalan olduğunu söyleyerek, şunları kaydetti: 

“Özelleşme konusu kamuoyunun çok fazla diline düşmüş durumdadır. Özelleştirme girişiminin zemini yapılıyor diye düşünüyorum. Özelleştirme yapma gibi lüksümüz yoktur. Memurların çalışmadığı yönündeki dedikodular yalandır. Sendika başkanlarının yaptığı açıklamalar yakından takip edilmelidir.” 

“YASALAR DENETLENMELİ” 

Öztabay, hazırlanan yasaların denetlenmesi gerektiğine vurgu yaparak, sözlerini şöyle sürdürdü: 

“Ülkede iş güvenliği yok, iş gücü ucuza mal edilsin diye yurtdışından gelen işçiler çalıştırılıyor. TC, yasa hazırlarken ekonomistlerden, üniversitelerden ve hukukçulardan yararlandı. KKTC’de yasa hazırlanırken toplumbilimciler, sosyologlar ve hukukçulardan destek alarak büyük çember içerisinde olması lazım. Yasalar güzel olsa da uygulama noktasında sıkıntı olabilir. Adaptasyon problemi atlatılamazsa dünyanın en mükemmel yasası da olsa, denetlenemedikten sonra bir şey ifade etmez.”