Ceren Ercih

Avukat Ayşe Öztabay, Cansu Örmeci’nin sunduğu Öğlen Ajansı programının konuğu oldu. Türkiye’de Özgecan Aslan’ın bıçaklanarak, elleri kesilerek ve öldüğünde ise cesedinin yakılarak nehre atılmasını değerlendiren Öztabay, dünya üzerindeki şiddeti, tecavüzü ve tacizi değerlendirdi. ‘bu insanların hiç var olmamasını dilerdim’ diyen Öztabay her şeyin başının aile içi eğitim sonrasında ise okuldaki eğitimlerden geçtiğini savundu. 

“SAVUNMASIZ BİREYLERE KÖTÜ MUAMELE SÜRÜYOR” 

Özgecan Aslan cinayetini değerlendiren Öztabay , toplumun nereye gittiğine cevap aradı ve şiddet ve tecavüzün hala daha savunmasız bireyler üzerinde sürdüğünü şu sözlerle dile getirdi; “Özgecan’ın başına gelenler bu zaman süreci içinde birçoğunun başına geldi. Maalesef biz şiddeti engellemek için konuşuyoruz, çeşitli projeler ile uğraşıyoruz. Görüyorum ki, maalesef bir şey ifade etmiyor. Görüyorum ki, toplumlar da hala daha kadına, çocuğa, savunmasız bireylere kötü muamele sürüyor.” 

“KEŞKE BU İNSANLAR HİÇ YAŞAMASAYDI” 

Sapkın davranışların dünyada azalmadığına da değinen Öztabay, şunları kaydetti; “İnsanların bu önlenemez sapkın davranışları dünyada azalmıyor. Birilerinin istemediği halde ırzına geçmek, tacizde bulunmak, özgürlüğünden alıkoymak maalesef önlenemiyor. Sosyal ortamda pek çok sert yorum gündeme geldi, idam cezası getirilsin, asılsın. Peki, onları asacağız, ben de yok olmalarını istiyorum, keşke yaşamasalardı, böyle insanlar toplumun içinde olmasın diyorum ama bunu caydırabilecek miyiz?” 

Ayşe Öztabay, “Bana göre eğitimle biz bir şeyler aşmak zorundayız artık, eğitim bakanlıklarının müfredatlarında cinsellik ile ilgili kadın vücudu, erkek vücudu ile çocuğun kendi vücudu ile barışık olacağı, psikologların, sosyologların, toplum bilimcilerinin de ön planda olacağı bir çalışma olması lazım” dedi. 

“ÇOCUK YETİŞTİRMEYİ BİLMİYORUZ” 

Eğitimin yalnızca okullarda verilemeyeceğini kaydeden Öztabay, önceliğin aile içi eğitim olduğuna vurgu yaptı ve çocukların eğitilirken herhangi bir cinsiyet ayrımcılığına dayanmadan yetiştirilmesini gerektiğini şu sözlerle aktardı; “Biz çocuğumuzu büyüyünce çok canlar yakacak, büyüyünce hepsi peşine düşecek vs. gibi poh pohlarak büyütemeyiz. Erkek çocuğunu nasıl seveceğimizi bilmiyoruz, kız çocuğunu nasıl seveceğimizi bilmiyoruz. Kız çocuğunu saklıyor, erkek çocuğunu ise daha ön plana çıkararak çocuk yetiştiriyoruz. Gördüğüm kadarıyla biz çocuk yetiştirmeyi de bilmiyoruz.