Cumhuriyet Meclisi Genel Kurulu’nda Sayıştay Komitesi’nin yıllar sonra Sayıştaylık raporlarını okumaya başlamasının yapanın yanına kar kalmayacağının görülmesi ve toplum vicdanının rahatlayacağı noktasında önemli bir adım olarak nitelendiren Avukat Ayşe Öztabay, bundan sonrası için Sayıştay ve Savcılığa daha çok görev düştüğünü ifade ederek, bu raporların takibinin yapıldığı sonuçlarını da görmek istediklerini ifade etti. 

“Bizi yıllarca öğrenilmiş çaresizliğe mecbur bıraktılar”

Sosyal hukuk devletinin insanların daha modern ve eşit yaşaması için ihtiyacı olan yönetim tarzı  ve çok önemli olduğunu söyleyen Avukat Ayşe Öztabay, “Hukuk devletinin olmazsa olmazı denetleme mekanizmasındır. Yasların uygulanıp uygulanmadığının denetlenmesi hem yasların düzenlenmesini sağlar hem de toplumsal barışın sağlanması noktasına ciddi katkısı vardır. KKTC’de bize yıllarca yapanın yanına kar kaldığı öğrenilmiş çaresizlik olarak öğretildi. Çoğu zaman birçok olay şaibe altında kaldı ve yargılanması gereken insanlar yargılanmadı ve kamu vicdanı yara aldı. Güvensizlik oluştu” dedi.

“Sisteme inanmayan insanlar yaratılarak, olaylar normalleştirildi”

Güvensizliğin inançsızlığı doğurduğu noktasına da değinen Öztabay, “Sisteme inanmayan birçok insan hiçbir şey olmaz, fasulyenin yahnisi gitti geldi aynısı düşüncesine inandırıldı ve buna inanmaya mecbur bırakılarak, bunlar normalleştirildi. Bu korkunç ve trajik bir cümle olmasına rağmen biz hep bunu gülerek söyledik” dedi.

“Obudsman’ın icraatları cesaret verdi”

Emine Dizdarlı'nın Obudsman mevkiinin atandıktan sonra faal bir şekilde yolsuzlukların ve halkın şikayetleri doğrultusundaki olayların üzerine eğilmesinin de ülke sistemindeki bazı birimleri harekete geçirdiği görüşünü  ifade eden Öztabay, “Süratli bir şekilde yapmış olduğu değerlendirmelerle halkı bilgilendirmesi çok iyi bir adım ve umut vericiydi. Şeffaflık ilkesi bu toplumun uzaklaştığı bir olaydı ve bu halk bununla tekrardan karşılaştı. Nasıl olması gerektiği ve nasıl olmaması gerektiğinin halka paylaşılıp, ilgili kurumların göreve çağırılması son derece önemliydi” diye konuştu.

“Kamu vicdanı için son derece önemli”

Obudsman’ın halka devlet arasındaki bağı kuran bir görevi olduğunu ve aksaklıkları tespit ederek, ilgili kurumları göreve çağırdığını ifade eden Öztabay, Ombudsman'ın yaptırım gücü olmasa bile kamu vicdanı ve kamunun gücünü artırma adına son dere önemli olduğunu söyledi.

“Toplumsal sorunlarımız normalleştirildi”

Sayıştaylık raporlarının yıllar sonra Meclis’in gündemine gelmesini ülkede art arda yaşanan ve ortaya çıkan yolsuzluk olaylarına bağlayan Öztabay, “Halktan biri olarak konuşacak olursam, bizim toplum sorunlarımız yıllarca önemsizleştirilip, normalleştirildi. Toplum sorunlarından ziyade aslında hükümet entrikalarına şahit oldu bu toplum. Halbuki bizim ihtiyaçlarımız vardı. Hukuk sistemimizin değişmesi gerekiyordu, değişen hukuk sisteminin denetlenmesi gerekiyordu. Ama maalesef biz sadece siyasi entrikalara ve bu entrikalardan menfaat bekleyenlere tanık olduk ” ifadelerini kullandı.  

"Partilerin iktidara gelme kaygısı her şeyin önüne geçti"

Bir ülkenin kalkınması için toplumun nasıl yapılandırılması gerektiği ve nasıl bir sisteme ulaştırılması gerektiğinin KKTC’de hiçbir zaman önemsenmediğini ve sorgulanmadığını söyleyen Öztabay, “Yaşanan toplumsal olaylar önemsenmedi. Tek şey partilerin iktidara gelme kaygısıydı, milletvekillerinin tekrardan seçilme kaygısıydı, önemli olan yandaşların ne kadar çok yedirilirse aynı milletvekilini tekrar seçme potansiyeliydisadece bunlar önemsendi.

"Kocaman bir enkaz yarattılar"

KKTC’de sağlık, eğitim ve nüfus yapısının da hep göz ardı edildiğini  ifade eden Öztabay, “Kocaman bir enkaz, dağ bulduk. Mahkemelerin aldıkları kararların halk tarafından tepkiye neden olduğunu görüyoruz. Yasaların olaylara cevap veremediğini görüyoruz. KKTC yasaları güncellenmeli. Mahkemeler de olan yaslara göre karar verdiği için halk da bu defa mahkemeleri sorguluyor” diye konuştu.  

“Sayıştaylık raporlarının sonucu da önemli”

Sayıştay raporlarının tekrar Meclis’te görüşülmeye başlamasının toplumda yapanın yanına kar kalmayacak düşüncesinin oluşmasında önemli bir adım olduğuna işaret eden Öztabay, “Bu noktada Sayıştaylık ve Savcılığıa çok iş düşüyor. Şeffaf yönetimler ve hesap verilebilmesi için ve yasal çerçevede ilerleyişinin de takibi ve yaptırımın da sağlanması gerekmektedir. Tamam güzel şeyler çıkıyor ortaya ama sonuç da görmek en büyük temennimiz” şeklinde konuştu.