Toplumcu Demokrasi Partisi (TDP) Genel Başkanı Cemal Özyiğit, “5 yıl önce Doğa Okulları’na devredilen Doğu Akdeniz Koleji (DAK) ile Doğu Akdeniz İlkokulu'nun (DAİ) mutlaka geri alınması gerektiğini” vurguladı.

Milli Eğitim Bakanı Kemal Dürüst'e,  bu okulların hissesinin Doğa tarafından Nişantaşı Üniversitesi’ne  devir işleminden haberdar olup olmadığını soran Özyiğit, Özel Okullar, Dershaneler ve Kurs Yerleri Tüzüğü gereği, Eğitim Bakanlığı'nın devir işleminden bilgilendirilmesi gerektiğini, bilgilendirme olmaması halinde de, öğretime başlama izninin iptali ve geçici olarak kapatmanın yapılabileceğini açıkladı.

Özyiğit, DAÜ'nün “demokratik, özerk, şeffaf ve hesap verebilir bir devlet üniversitesi” haline gelmesi gerektiğini, bunun için de Meclis Komitesi’nde görüşülmekte olan DAÜ ile ilgili Yasa Tasarısı’nın çok önemli olduğunu belirtti.

Özyiğit,  “ DAÜ'yü siyasilerin çiftliği olmaktan kurtarırken, belirli zümrelerin çiftliği haline getirecek yapıları oluşturmamak için de dikkatli olunması gerektiği” uyarısında bulundu.

DAÜ’de inşası devam etmekte olan yurtlarla ilgili izinden onaya kadar sorunlar yaşandığını iddia eden  Özyiğit, “DAÜ Kampüs Master Planı ve gelecek planlamasının olmadığı bir yerde, bu tür kararların ve icraatların olması doğru değildir” dedi.

TDP’den yapılan açıklamaya göre,  Genel Başkan Cemal Özyiğit, Merkez Yönetim Kurulu üyeleri Ayşe Öztabay, Ercan Hoşkara ile Gazimağusa İlçe Başkanı Mustafa Emiroğluları'ndan oluşan TDP heyeti, DAÜ Rektör Vekili Necdet Osam, Vakıf Yöneticiler Kurulu (VYK) Başkanı Mehmet Bayram ile DAÜ’de yetkili DAÜ-SEN  DAÜ BİR-SEN  Başkan ve yetkililerini ziyaret ederek, üniversite ile ilgili bilgi aldı, sorunları dinledi, görüş ve düşüncelerini aktardı.

HİSSE DEVRİ

DAİ ile DAK'ın, Doğa Okulları tarafından hisse devri yapmak suretiyle Nişantaşı Üniversitesi’ne devredilmesini eleştiren  Özyiğit,  Kuzey Kıbrıs'ta üniversite açma çabasında olan bir başka üniversitenin, DAÜ içerisine girmesinin ciddi bir endişe kaynağı olduğunu belirtti.

DAİ ile DAK'ın Doğa Okulları’na devri konusunda, TDP olarak zamanında yaptıkları tespit ve uyarıların doğru çıktığını, iddia edildiği gibi eğitim kalitesinin artırılmadığının görüldüğünü savunan   Özyiğit, gelinen aşamada, Meclis Araştırma Komitesi’nde de usulsüzlüğü tespit edilen uygulamanın, Doğa Okulları ile yapılan ve bu yıldan itibaren feshedilebilecek olan sözleşmenin en kısa sürede feshedilmesi gerektiğini ifade  etti.

Özyiğit, DAÜ'nün demokratik, özerk, şeffaf ve hesap verebilir bir devlet üniversitesi haline gelmesi gerektiğini, meclis komitesinde görüşülmekte olan yasa tasarısının belirleyici olacağını kaydetti ve önemli olanın yasanın doğru bir içerikle geçmesi olduğunu söyledi.

Üniversiteyi siyasilerin elinden kurtarayım derken, belirli zümrelerin eline geçmesine olanak sağlamamak gerektiğini belirten Özyiğit, "Görüşülmekte olan yasa tasarısının içeriğinde bu var, yağmurdan kaçarken, doluya yakalanmayalım, bu konuda çok dikkatli olunmalı" diye konuştu.

Özyiğit, bilim yuvası olması gereken DAÜ'nün öğrenci yetiştirmenin yanı sıra, ülkenin amiral gemisi rolünde olarak, ekonomik, sosyal, çevresel ve siyasal alanda da yön gösterici olması gerektiğini kaydetti.

1458648466.jpg

MASTER PLANI

DAÜ’de büyük bir rant olduğunu, yaşanan tartışmalar ile sorunların büyük bölümünün de bunun üzerinden şekillendiğini ileri süren  Özyiğit, özellikle yurtlar konusunda ciddi iddiaların olduğunu belirtti.

Özyiğit, DAÜ'ye eğitim-öğretim amaçlı olarak verilen arazilerin, planlama çerçevesinde amacına uygun olarak kullanılması gerektiğini söyledi.

Geçmişte yurt ve inşaat izinleri konusunda onayların ortak akılla değil, belirli odaklar tarafından alındığını öne süren Özyiğit, “Geçmişten gelen yanlışlar devam ettirilmemeli, DAÜ’de yatırım yapılırken, özellikle bölgedeki esnaf ile küçük ve orta boy işletmeler göz ardı edilmemeli, gelecekleri tıkanmamalıdır" diye konuştu. 

Özyiğit şunları kaydetti: 
“Gelişme planlı olmalı. Şehircilik, Belediye ve tüm paydaşların ortak aklı ile DAÜ Kampüs Master Planı hazırlanmalıdır. Gelecek planlamasının olmadığı bir yerde, bu tür kararların ve icraatların olması doğru değildir. Kimse, keyfi olarak 'ben buraya yurt yapıyorum’ diyememeli. DAÜ doğru rotada gitmeli,  kendi içinde de doğru organize edilmeli ve planlama açısından da ülkeye örnek olmalıdır."

“TAŞERONLUK SİSTEMİ SAPTIRILDI”

Genel Başkanı Özyiğit, DAÜ’de “taşeronluk sisteminin amacından saptırıldığını” ve bu konuda çok ciddi sorunların yaşandığını kaydetti.

Özyiğit, çalışanlara büyük zarar veren ve kemikleşen bu sorunu aşacak acil ve radikal önlemler almanın zorunlu olduğunu savundu.

Özyiğit, "Aynı görevi yapan kişilerin tıpkı “göç yasasında” olduğu gibi farklı maaş alması ve aynı haklara sahip olmamaları kabul edilebilir değildir. İhtiyaç varsa münhal ilan edilir ve şeffaf yöntemlerle alım yapılır" dedi.

Özyiğit, DAÜ'de ekonomik açıdan geçmişe göre ilerleme olması ile özellikle yarı zamanlı  çalışanlar konusunda yapılan iyileştirmelerin de olumlu gelişmeler olduğunu kaydetti.

1458648467.jpg