Kamu-Sen ve KTAMS yetkilileri, TC ile görüşülen protokol metninde yer aldığı iddia edilen “Devlet Planlama Örgütü’nün lağvedileceği” konusundaki endişelerini aktarmak ve destek istemek amacıyla Toplumcu Demokrasi Partisi’ni (TDP) ziyaret etti.
TDP Genel Başkanı Cemal Özyiğit ile görüşen Kamu-Sen ile KTAMS yetkililerine DPÖ çalışanları da eşlik etti.
ÖZKARDAŞ
Ziyarette ilk sözü alan Kamu-Sen Başkanı Mehmet Özkardaş, ülkenin kritik safhalardan geçtiğine işaret ederek, bir taraftan çözüm süreci, bir taraftan coğrafyada yaşanan sıkıntılar, diğer taraftan da içte yaşanan sıkıntılar bulunduğunu kaydetti.
Türkiye’yle yürütülen 2016-2018 ekonomik protokolünde yer alan bazı maddelerden dolayı endişeleri bulunduğunu ifade eden Özkardaş, protokolün içeriğinden ne muhalefet, ne sendikalar, ne de sivil toplum örgütlerinin haberi olduğunu söyledi.
Kendilerinin de protokolün bazı maddelerinden basına sızdığı kadarıyla haberdar olduklarını belirten Özkardaş, “protokolde Telekomünikasyon Dairesi, Limanlar, Elektrik Kurumu’nun bir kısmının özelleştirilmesi, Devlet Planlama Örgütü’nün ortadan kaldırılması gibi maddeler bunduğuna” dikkat çekti.
Bu maddelerin protokole kimin tarafından konulduğunun bilinmediğini belirten Özkardaş, DPÖ’nün önemine dikkat çekerek, DPÖ’de çalışan mevcut personelin alanında profesyonel ve AB uyum çalışmalarını yürüten kişiler olduğunu anlattı.
DPÖ’nün kapatılarak, siyasi başka dairelerin kurulmasını doğru bulmadıklarını vurgulayan Özkardaş, Kamu-Sen ve KTAMS olarak, bunun önüne geçilmesi konusunda TDP’den destek istedi.
Özkardaş, ayrıca hükümetten bu konuda halka açıklama yapmasını istedi.
KAPTAN
KTAMS Başkanı Ahmet Kaptan da, sivil toplum örgütleri olarak, siyasi partilerle görüş alışverişinde bulunmanın kendilerini mutlu ettiğine dikkat çekerek, bu görüşmeleri “ülkenin geleceğini nasıl iyi yaparız” çerçevesinde gerçekleştirmek istediklerini, ancak buna fırsat kalmadığını söyledi.
Siyasi partilerle, her protokol döneminde yaşanan sıkıntıları görüşmek için bir araya gelebildiklerini belirten Kaptan, ülkeyi yönetenlerin gelecekle ilgili kaygılar yerine, koltukta kalma çabası içerisinde bulunduklarını savundu.
DPÖ’nün daha güçlü ve bağımsız bir yapıya kavuşturulmasını beklerken, ortadan kaldırılmaya çalışılmasıyla büyük bir hayal kırıklığı yaşadıklarını ifade eden Kaptan, ekonomik protokolün içeriğinin kimse tarafından bilinmemesini eleştirdi.
Kaptan, DPÖ’de çalışan kişiler ve ülkenin geleceği için endişelerini dile getirerek, TDP’den destek istedi.
ÖZYİĞİT
TDP Genel Başkanı Cemal Özyiğit de, ülkeyi yönetenlerin “bir devlet nasıl çökertilir” anlayışı içerisinde bulunduğunu ileri sürerek, DPÖ’nün devletin ayakta kalması ve geleceği için çok önemli olduğunu vurguladı.
Geleceğini planlayamayan bir devletin ayakta kalmasının mümkün olmadığına işaret eden Özyiğit, hükümetlerin dayatmalarla protokollere imza attıklarını, bunun en önemli örneğinin bir süre önce imzalanan su protokolünde de yaşandığını savundu.
Türkiye’den gelen su yanında, ülkenin kendi kaynaklarının da “peşkeş” çekildiğini ileri süren Özyiğit, “bu şekilde belediyelerin işlevi ortadan kaldırıldı” dedi.
Ercan, Elektrik Kurumu, DAİ ve DAK olaylarını örnek gösteren Özyiğit, hükümetlerin “maaş istiyorsanız bu protokolleri imzalamamız gerek” dediğini, bu yaklaşımla ülkenin yönetilemeyeceğini söyledi.
Özyiğit, bir ülkenin kurum ve kuruluşlarıyla ayakta kalabileceği, ülkenin elinin çözüm sürecinde ancak bu şekilde güçlendirilebileceği görüşünü dile getirdi.
DPÖ’nün önemine işaret eden Özyiğit, “DPÖ’yü devretmek, devleti devretmek anlamına geliyor. Maaş korkusuyla vatandaşı tehdit etmek doğu değildir” dedi.
Kaynakların doğru kullanımıyla ekonomik sıkıntıların giderilebileceğine inanç belirten Özyiğit, en tepeden başlayarak özveride bulunulursa, yeri geldiğinde halk ve çalışanların da gerekli sağduyuyu göstereceğini düşündüğünü söyledi.
Hükümet edenleri göreve davet edip, halkın önünün açılmasını isteyen Özyiğit, TDP olarak geçmişte olduğu gibi, bundan sonra da çalışanlarla mücadele etmeye devam edeceklerini sözlerine ekledi.
