TDP’den yapılan açıklamaya göre, hükümet programına uyulmadığı gibi, verilen sözlerin de tutulmadığını savunan Özyiğit, “Halk, CTP ile DP’ye, UBP’nin yolundan gitsin diye değil, ülkedeki çarpık yapıyı değiştirecek, halkın beklentilerine cevap verecek adımları atsın diye onay verdi” dedi.

Hükümet programında yer alan ancak uygulanmayan konuların yansıra UBP benzeri icraatlardan örnekler veren Özyiğit, “Türkiye ile imzalanan ekonomik paket revize edilecekti, aynen uygulanmaktadır” ifadesini kullandı.

Cemal Özyiğit, “Göç Yasası” ile KTHY konusundaki gelişmelerin, CTP ile UBP’nin benzeştiğini gösteren en somut örnekler olduğunu belirtti.

“Göç Yasası”nın, 2008’de, CTP hükümette olduğu dönemde hazırlandığını, UBP hükümeti döneminde ise Meclis’ten geçirildiğini anımsatan Özyiğit, şöyle devam etti:

“2013 genel seçimlerinin ardından CTP hükümete geldi, UBP ise muhalefete düştü. Yasayı geçiren UBP, şimdi tıpkı CTP’nin muhalefette yaptığı gibi, ‘yasanın kaldırılmasına destek oluruz’ derken, CTP de tıpkı UBP’nin hükümette yaptığı gibi yasayı kaldırmamak için kılıf uyduruyor. Aslında her iki parti de bu konuda samimi davranmıyor. Ancak her ikisi de yasanın kaldırılmaması noktasında birleşiyor”

Özyiğit, hükümet programında yer alan, “Siyasi Partiler Yasası, Seçim ve Halkoylaması Yasası, polisin sivile bağlanması, 3’lü kararnamelerin kaldırılması,  Kıb-Tek ve Telekomünikasyon Dairesi’nin özerkleştirilmesi” gibi konularda adım atılmadığını söyledi.

Cemal Özyiğit, bunların yanı sıra, İlahiyat Koleji konusunda ikiyüzlü davranıldığını, üreticilere verilen sözlerin tutulmadığını, Ercan Havaalanı’nın geri alınmasına dair edilen büyük lafların yutulduğunu, ‘Yeni Hava Yolu Şirketi kurulacak’ sözünün havada kaldığını savundu.

TDP Genel Başkanı Özyiğit, asgari ücrete yapılan son zammı da eleştirerek, ‘gülünç’ olarak niteledi. 

Hayatın her geçen gün pahalılaştığı, temel tüketim maddelerine okkalı zamların yapıldığı,  dövizin patlama yaptığı, çalışanların alım gücünün yüzde 40 kayba uğradığı bir dönemde asgari ücrete 115 TL zam yapıldığını kaydeden Özyiğit, “Bu resmen sefalet içinde yaşayın demektir” ifadelerini kullandı. 

Sıkça gündeme gelen rüşvet olaylarına da değinen Özyiğit, bakanlık yapmış bir kişinin 2 ayrı şirketten 3 milyon dolar rüşvet aldığı yönünde mali polise ihbar yapıldığını anımsatarak, bu olayın susarak geçiştirilemeyecek kadar ciddi bir olay olduğunu söyledi. Rüşveti alan bakan ile rüşveti veren şirketlerin polis ve hükümet tarafından bilindiğine dikkat çeken Özyiğit, bu konuda kamuoyuna açıklama zorunluluğu olduğunu vurguladı.

Özyiğit, “Rüşvet olayları, saklayarak ve gizleyerek değil, ancak üzerine gidilerek ve gerekmesi halinde hesap sorularak yok edilebilir. CTP-DP Hükümetinin görevi de bunların üzerine giderek, gerekeni yapmasıdır” dedi.