Özyiğit, NAVTEX konusunda değerlendirme yaparak, “Kendi NAVTEX’lerini uzatma kararı alan Rum liderliği ile Türkiye Cumhuriyeti’nin yanı sıra, Türkiye’ye bu hakkı tanıyan Kıbrıs Türk tarafı da çözüme değil, gerginlik politikası ile çözümsüzlüğe hizmet ediyor” iddiasına bulundu.

TDP Basın Bürosu aracılığıyla bir açıklama yapan Özyiğit, partisinin baştan beri krizin aşılması için eş zamanlı hareketlere ihtiyaç duyulduğunu belirttiğini kaydetti.

Özyiğit, bu bağlamda 9’uncu parselde yapılan sondajdan sonuç alınmaması, Türkiye’nin de NAVTEX’i 30 Aralık 2014’te sonlanmasının ardından Barbaros Hayrettin Paşa Gemisi’nin geri çekilmesinin, müzakerelerin yeniden başlaması için bir fırsat olduğunu, ancak bu fırsatın iyi değerlendirilemediğini iddia etti.

Rum Yönetimi’nin sondaja devam etme kararı alması, Rum lider Nikos Anastasidis’in de masaya dönmek için yeni şartlar ileri sürmesinin “Kuzey’deki fırsatçıların adeta ekmeğine yağ sürdüğünü” öne süren Özyiğit, Dışişleri Bakanlığı’nın Eylül 2011’de varılan anlaşma uyarınca TPAO’ya verilen yetkiye dayanarak, Türkiye’ye KKTC adına yeni bir NAVTEX ilan etmesi yetkisi verdiğini kaydetti.

“CTP, DÜN KARŞIYDI, BUGÜN SAHİP ÇIKMAKTA”

CTP’nin 2011 yılında muhalefette olduğu dönemde bu anlaşmaya şiddetle karşı çıktığını, bugün ise sahip çıktığını savunan Özyiğit, “Bu durum hükümetin koltukta oturması uğruna, ne derece teslimiyetçi olduğunu ve Kıbrıs Türk halkının iradesini nasıl devrettiğini gözler önüne serecek ibret belgesidir” iddiasında bulundu.

Rum lider Nikos Anastasidis’in yeni şartlar ileri sürmesi ve Dışişleri Bakanı Özdil Nami’nin “Kıbrıslı Türklere ait olan iradeyi TC’ye devretmesini” onaylamadıklarını belirten Özyiğit, “Bu karar ve uygulamaların çözüme değil, gerginlik politikasına hizmet ettiğini kendilerine hatırlatmak isteriz. Çözüme hizmet bu şekilde olmaz” ifadelerini kullandı.

Özyiğit, Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu’nu da eleştirerek, durumdan memnun olduğunu, sadece seçimleri düşündüğünü iddia etti.