Deniz Abidin

DP Genel Başkanı Cemal Özyiğit, hükümetin dağılmasına neden olan reform paketinin içinde tek eksik noktanın "vali" olduğunu belirterek, "Tüm kurum ve kuruluşlar peşkeş çekilecekse, yargı da içine dahil edilecekse, bir de vali getirilsin de bitsin. Abdülhamit yasalarının bu ülkede işi yok" dedi

Özyiğit, Kıbrıs Türkünün geleceğini ipotek altına alacak bir yapıda yer almayacaklarını ifade ederek,  "Eğer biz yeni oluşuma ortak olacaksak, Ekonomik Paket değil  bir çıkış programı hazırlanıp ülkenin kalkınması için bunun üzerinden kafa yorulması gerekecek" şeklinde konuştu

TDP Genel Başkanı Cemal Özyiğit, CTP,UBP koalisyon hükümetinin ardından ortaya çıkan yeni durumu ve partisinin yeni oluşacak hükümet konusunda tavrını anlattı.

Özyiğit, hükümetin reform adı altında kurulduğunu, ancak ülkedeki herşeyin deforme edildiğini,  hükümet ortaklarının da dayatma paketleri nasıl imzalayacaklarının arayışı içine girdiklerini söyledi. Özyiğit, refom paketini  ele geçirdiklerini belirterek, paketin içindeki eksik noktanın vali olduğunu kaydetti. Özyiğit, "Tüm kurum ve kuruluşlar peşkeş çekilecekse ve bu paketin içine  yargı da  dahil edilecekse bir de vali getirilsin de bu iş bitsin"diye konuştu.

"Hukuk sistemi, TC'nin hukuk sistemiyle değiştirilecek" diyen Özyiğit,  "Abdülhamit yasalarının bu ülkede işi yok"diye konuştu.

Özyiğit konuşmasını şöyle sürdürdü: "Halkı dar boğaza itiyorsunuz. Zaten  geçimi derdinde olan halkın maaşından da kesiyorsunuz. Sonuçta bu halkı daha da dar boğaz edip yaşamı çekilmez hale getiriyorsunuz. Bu paket bunun göstergesidir. Elektrik kurumunu biz de eleştiriyoruz.  İhalede yolsuzluk, vurgun yapmayın diye. Ancak, elektrik kurumunu devredin demiyoruz. Özerk bir yapıya kavuşturun diyoruz. DPÖ daha da güçlensin, bize yol versin. Bir ülkenin geleceğini planlamadan nereye gidiyoruz biz? Yardım heyeti buraya çivi çakın, buraya çakmayın diyecek, üniversite açın ya da açmayın diyecek, biz de buna uyacağız. Santraller, fiber optikler atıl vaziyette duruyor, elinizi tutan mı vardı? Biri yap dediğinde mi yapacaksınız? Eğitimi nasıl planladınız? Sağlık alanında ise herkes uyardı, daha geçen gün 14 Mart Tıp Bayramında aynı şeyler konuşuldu. TC'nin Cumhurbaşkanı anayasayı tanımam dedi, siz de Sağlık Bakanı olarak anayasa mahkemesi kararını tanımam dediniz. Hala daha orada oturmaya devam ettiniz. Bu nasıl bir aymazlıktır. Bunu anlamakta zorlanıyorum"

"Geleceği ipotek altına alacak bir yapıda yokuz"   

Açıklamalarında yeni bir koalisyon oluşumuna yönelik değerlendirmelerde de bulunan Cemal Özyiğit, koalisyon için TDP dışında da seçenekler olduğunu belirterek, "birileri pakete imzacı arıyorsa, birileri parayı alalım gelelim dağıtalım anlayışındaysa, amaçları, elektrik kurumunu, limanları, telefonu devredip de çalışanları sendikasızlaştırıp sokağa atıp göç yollarına düşürmekse biz böyle bir senaryoda yer almayacağız" diye konuştu.

Özyiğit, Kıbrıs Türkünün geleceğini ipotek altına alacak bir yapıda yer almayacaklarını ifade ederek,  "Eğer biz yeni oluşuma ortak olacaksak, Ekonomik Paket değil  bir çıkış programı hazırlanıp ülkenin kalkınması için bunun üzerinden kafa yorulması gerekecek" dedi.

"Çıkış programı hazırlanmalı"

Özyiğit, şöyle devam etti: "Sıkıntıların nedenlerini ortaya koymadan çıkış yapamazsınız. Daha çok vergi toplarsak, kayıt dışılığı kontrol altına alırsak, ille de birilerinin kapısını çalmak zorunda kalmayız. Bir çıkış programı hazırlanacaksa, sendikalar, sivil toplum örgütlerini de içine katalım.  Gemi battı ve su alıyor sonunda hep birlikte batacağız. Bu konudaki duruşumuz nettir. Barış için, sivil demokratik bir düzen için konuşmak istiyorsanız, gelin konuşalım. Geçtiğimiz akşam Sayın Talat ile de görüşmemiz oldu, ben orada da bunu söyledim. Esas konu DP'dir. Öyle görülüyor ki, Serdar Bey pazarlık yapıyor. Kim ortaya çıkacaksa biz ilkelerimizle konuşmaya varız. TDP bu akşam Parti Meclisini topluyor. Görelim, belki de bir karar almamıza gerek kalmayacak. Bir iddia var ki, UBP, DP ile görüştü ve hükümeti bozdu. Diyelim ki bizim çizgimize geldiler, bize doğru adım atarlarsa varız. Ama bu şekilde olmaz. Biz halk adına sorumluluk hissediyoruz"

"Karar üretebilecek bir parti görmüyorum"

TDP Genel Başkanı Özyiğit, CTP Parti Meclisinin  su konusunda ürettiği kararı desteklediğini ancak  CTP'nin  bir süre sonra su koyverdiğini kaydetti. Özyiğit, parti olarak seçim çağrısında bulunduklarını ancak meclis içinde bu çağrıya yanıt verebilecek bir parti görmediklerini kaydetti.

"CTP görüşlerini netleştirmeli"

Özyiğit, TDP'nin dik duruşunun yıllardır sürdüğünü, 81 ruhuyla devam ettiklerini, halkın kimin tutarlı politika yapıp yapmadığını görmesi gerektiğini kaydetti. "Özellikle CTP görüşlerini netleştirmeli"diyen Özyiğit, Kıbrıs konusu dahil her konuda TDP'nin duruşunun net olduğunu söyledi. Özyiğit, geçici 10'ncu madde orada o şekilde duruyorsa, sivil demokratik bir düzenin  kurulamayacağını belirtti. "10'ncu maddeyi oradan çekip almak lazım"diyen Özyiğit, her dayatma paketin gündeme gelmesiyle de bir hükümetin dağıldığını belirtti.

"Nüfus gizleniyor, üretilen değerler yetmiyor"

Özyiğit şunları söyledi: "Kendi ev ödevimizi yapmazsak, elde avuçta birşey her kalmadığında gidip el açarsak, her şeyi hor kullanırsak, el etek öpersek, biz para istediğimizde onlar da bu dayatma paketleri bize göndereceklerdir. Nüfus konusuna gelince. Nüfusu gizliyorsunuz. Bugüne kadar yapılan budur. Nüfus gerçek değil. Gizleniyor. Sonra da üretilen değerler yetmiyor. Rakamları doğru koyalım. Böyle belirsiz bir nüfus varken ortada, birileri bize çıkıp da 26 bin kişiyi daha vatandaş yapacaksınız diyemez. Bu ülkede 20 yaşında olan doğup büyüyen çocuklar var. O çocuklar vatandaş olmadı. Şimdi üniversitededirler. Burs alamıyorlar. Ben onların vatandaş yapılmasını doğru buluyorum. Ama bu ülkeye hiç gelmeyen, sermaye yatıracağız diye ülkenin kanını emmeye gelenlerin vatandaş yapılmasını kınıyorum. 220 bin nüfus konusunda Rum Tarafıyla bir anlaşma var masada. Nasıl Akıncı'ya destektir bu. 26 bin kişinin daha vatandaş edilmesini istemek ne demektir? Gerçek niyetlerini ortaya koysunlar"

Özyiğit, gelinen aşamada meclisin de rüştünü yitirdiğini ve seçimin kaçınılmaz olduğunu söyleyerek, halkın bu çirkinliği hak etmediğini vurguladı.