oplumcu Demokrasi Partisi (TDP) örgütlenme çalışmaları çerçevesinde Yeniboğaziçi ve Mormenekşe örgüt kongrelerini gerçekleştirdi.

TDP’den yapılan açıklamaya göre, TDP Genel Başkanı Cemal Özyiğit TDP'nin ülke genelinde sağlam bir örgüt ağı oluşturma yolunda çok ciddi mesafe katettiğini, son 40 günlük dönemde 8 bölgede örgüt kongresi gerçekleştirdiklerini belirterek, kısa dönem içerisinde kurulacak birçok örgütün daha duyurusunu yapacaklarını belirtti.

TDP YENİBOĞAZİÇİ İLE MORMENEKŞE ÖRGÜT KONGRELERİ GERÇEKLEŞTİRİLDİ.

Genel Başkan Cemal Özyiğit, milletvekili Hüseyin Angolemli, Mağusa İlçe Başkanı Ece Balcı ile bölge üyelerinin katıldığı kongrede TDP Yeniboğaziçi örgüt başkanlığına Aydın Özdirenli, Mormenekşe örgüt başkanlığına ise Cemal Bengisoy getirildi. Yönetim Kurulları ise şu isimlerden oluştu: Ayşe Şentan, Hasan Sezerli, İsmail Karaşahin, Mustafa Asildağ, Buse Bengisoy, Ümit Emin.  

TDP Genel Başkanı Cemal Özyiğit son 2 aylık dönemde  neredeyse her hafta yeni bir örgüt kurduklarını, kısa dönem içinde planlanmış yeni örgüt kongrelerinin daha olduğunu belirterek, kurulan yeni örgütler ve yeni katılımlarla birlikte yollarına emin adımlarla yürüdüklerini kaydetti. Özyiğit, ana hedeflerinden birinin 41 yıllık sosyal demokrat düşüncenin daha da kökleşmesini sağlamak olduğunu belirtti.

"TOPLUM GÜNDEN GÜNE FAKİRLEŞİYOR"

Konuşmasında gündemdeki konular ile hükümetin icraatlarına da değinen Özyiğit, toplumun büyük çoğunluğunun gün geçtikçe fakirleştiğini, fakirleştikçe borçlandığını, daha da kötüsü borcunu ödeyemez duruma geldiğini belirtti. Özyiğit, "Kişi başına borç 19 bin TL'ye çıkmıştır. Yani, her doğan çocuğumuz 19 Bin TL borçla doğmaktadır" dedi.

Ekonomiye ilişkin rakamların iç karartıcı olduğuna dikkat çeken Özyiğit, buna karşı önlem alması gereken hükümetin ise tam tersine savurganlığa ve partizanca uygulamalara devam ettiğini ifade etti.

“ÖZELLEŞTİRME DEĞİL, ÖZERKLEŞTİRME"

TDP Başkanı Cemal Özyiğit, UBP-DP koalisyon hükümetinin, halkın malı olan özellikle de stratejik kurumları “özelleştirme” adı altında “devretme” yönünde çalışma yapmasının ise kabul edilemez olduğunu kaydetti. Özyiğit, yapılması gerekenin özelleştirme değil, özerkleştirme olduğunu savundu.