Özlem Çimendal

Su anlaşması, Koordinasyon Ofisi ve Ekonomik Protokole yönelik açıklamalarda bulunan Toplumcu Demokrasi Partisi (TDP) Genel Başkanı Cemal Özyiğit, Koordinasyon Ofisi için gençlerin tepkisini olumlu bulduğunu ifade etti.

Reddediyoruz platformu adı altında Kıbrıs gençliği üzerinden Türkiye’yi dövme eleştirilerini değerlendiren Özyiğit, “Hem Başbakan hem Başbakan Yardımcısının  açıklamalarındaki gibi gençlerin kullanıldığına katılmıyorum. Kim kullanıyor gençleri? Çıkıp söylesinler. Gençler kullanılmıyor, gençler ayağa kalktı. Kendi geleceklerine tehdit olarak gördükleri adımlara karşı durarak, geleceklerine sahip çıkıyorlar. Asıl  Hüseyin Özgürgün ve Serdar Denktaş kimin piyonudur, açıklasınlar. Bunları konuşalım” dedi.

“Kendilerine bakıp, öncelikle kendi asli görevlerini yapsınlar”

CTP-DP hükümetinin düşmesi konusunda birçok söylenti ortaya atıldığını anımsatan,  Özyiğit, “Serdar Bey çıkıp Yardım Heyeti kapatılmalıdır dedi. Şimdi ise tam tersi Yardım Heyeti duruyor bir de Koordinasyon Ofisi geliyor. Kimseye yakıştırma yapmasınlar, kendilerine bakıp, öncelikle kendi asli görevlerini yapsınlar. Ülke gençliğine ne kadar saygı duyuyorlar bubu açıklasınlar?” şeklinde konuştu.

“Anayasa’ya uygun olup olmadığı yönünde görüş istendi”

Koordinasyon Ofisinin Anayasaya uygun olup olmadığı tartışmalarına yönelik ise Özyiğit, “Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, anlaşmanın 1., 2., 3. 4. ve 7. Maddelerinin Anayasa’ya uygun olup olmadığı yönünde görüş istedi” ifadelerini kullandı.

“CTP’den bizim gibi biraz dik durmalarını beklerdik”

Hükümet edenlerin suyu yönetemeyiz dediğini, anlaşmanın imzalandığını ve imzalayan hükümetin başının CTP'nin olmasının üzüntü verici  olduğunu anlatan Özyiğit, “En azından CTP’den bizim gibi biraz dik durmalarını beklerdik. Koltuktan gitmesinler diye her şeyi yaptılar ama koltuktan düşünce de koltuktayken söylediklerini inkar etmeye başladılar. Bu ofisin 2 yıl önce Özkan Yorgancıoğlu’nun Başbakanlığı döneminde Bakanlar Kurulu tarafından onaylandığını bilmeyen var mı?” diye sordu.

“Büyükelçilik mensubu birileri, yardım ettikleri spor kulüplerinden destek istedi”

Hüseyin Özgürgün’ün Başbakan olmasının ardından 2 yıl önce CTP öncülüğünde Bakanlar Kurulundan onay da alınan Koordinasyon Ofisinin yürürlüğe sokmaya çalıştığını belirten Özyiğit, “Özgürgün CTP’nin geçirdiği ve onayladığı ofisi yürürlüğe koyacağını açıkladı. Diplomasiye uymayan gelişmeler de yaşandı. Büyükelçilik mensubu birileri yardım ettikleri bazı spor kulüplerinden destek istediler. Arayan kişinin de Büyükelçilik’te görevli olan Semaattin Öztürk olduğu iddia ediliyor. Bu basit bir olay değil, gençliğin ve sporun yeniden koordinesini amaçlıyor” diye konuştu.

“Farklı lanse ediliyoruz”

Ülke gençliğini spor alanındaki başarılarına da işaret eden Özyiğit, Kıbrıslı gençlerin Olimpiyatlarda Türkiye ya da başka ülkeler adına yarışmalarından örnekler verdi. Kıbrıslı Türklerin, biz yönetemeyiz, yapamayız şeklinde lanse edildiğinin altını çizdi.  

“İş insanlarının şu anki itirazı yersiz”

Türkiye'den KKTC'ye gelen suyla ilgili DSİ'nin Türkiye'de açtığı ihaleye de değinen Cemal Özyiğit, KKTC’deki iş insanlarının destek verdikleri konularda ihalelerin Türkiye’deki şirketlere verildiğini duyunca rahatsızlık yaşamalarının yersiz olduğunu vurguladı. Özyiğit, o zamandan bunların bilindiğini ifade ederek, “Önümüzde elektrik, liman var, buna kader olarak bakmamalıyız. Önemli olan neden ısrarla devredilmesi gerekiyor? Kıbrıs Türkü artık bıktı usandı bu çözümsüzlüklerden” şeklinde konuştu.

"Sendikaları ortak mücadeleye davet ediyorum"

Açıklamalarında  Ercan olayına da değinen Özyiğit,  “Bakanlar Kurulunda gizli kapaklı Türkiye’den gelecek bir şirketin denetlenmesi kararı alındı. Hatta maaşları da KKTC’nin ödeyip ödemeyeceği belli değil. Neden biz kendi kurumlarımızı denetleyemiyoruz, başkasını bekliyoruz gelip bizi denetlesinler diye. Bunu beceremeyen bu hükümetlerdir CTP de dahil. Meclis şu an halkın iradesini temsil etmiyor diyorum ve sendikaları ortak mücadeleyle erken seçime davet ediyorum” dedi.

Ertuğruloğlu, inanç turizminin önünü kesiyor

Açıklamalarında UBP'li bakanlara da eleştirilerde bulunan TDP Genel Başkanı Cemal Özyiğit, Tahsin Ertuğruloğlu’nun Dışişleri Bakanı olduktan sonra Rumların ayinlerinin sınırlandırma getirmesini, “Bu davranışlar yanlış, İnanç turizmiyle bunu kazanca çevirebiliriz. Turizmin bakanı turizm patlaması yaşanacak diyor, kumarhane turizmi mi patlayacak? Turizm böyle patlamaz. Turizm kültürel ve inanç turizmiyle patlar” şeklinde konuştu.

“Sunat Atun Din İşleri Başkanı gibi davranıyor”

Ekonomi  Bakanı Sunat Atun’un da görevine dönme çağrısında bulunan Özyiğit,  Atun'un  Din İşleri Başkanı gibi davrandığı ve din tüccarlığı yaptığını ileri sürdü. Özyiğit, “Camileri, Kızılayı belediyeleri kullanarak kimse iftar yemeği veremez. Devletin kasasından değil, kendi ceplerinden ödesinler. Oruç tutana, namaz kılana ve dinini yaşayana saygım sonsuz ama dini istismar edene itirazım var” ifadelerini kullandı.

“Güvenlikle ilgili endişeler yok olana kadar mevcut garantiler devam etmeli”

Rum Basınına verdiği bir demecin Ada'nın iki tarafında da farklı farklı yorumlandığını anlatan Cemal Özyiğit, TDP’nin İngiliz üsleri de dahil adanın askersizleştirilmesini savunduğunu ifade etti. Özyiğit, “Güney’de  bunu dile getirdim. Kıbrıs’ta yaşanan acı olayları da göz ardı edemeyiz. Hiçbir şey tabu değil her şeyin tartışılması gerekiyor. Yaşanan bunca acı olaydan sonra toplumların güvenlikle ilgili endişeleri yok olana kadar mevcut garantiler devam etmelidir. Biz iki toplum geçmişteki olayları görerek, karışmayın bize diyorsak birbirimize sarılacağız ve bu uzlaşıyı dünyaya gösterirsek bu konuma gelirsek bu garantiler kalkabilir” dedi.