Özlem Çimendal

KKTC’de domatesten sonra  patates kıtlığı baş gösterdi. Birçok işletme ve restoranda tek başına porsiyon patates kızartması servislerinin durduğu ülkede, piyasadaki patates eksikliğinden dolayı sadece menünün yanında kızarmış patates verilmeye başlandı.

KKTC Patates Üreticileri Birliği Başkanı Ahmet Yeşilada ise, ülkedeki sıcaklık ve kuraklık nedeniyle istenilen randımanın yakalanamadığı patateslerin soğuk hava depolarında muhafaza edilmesi ve bunun da  maliyetinin fazla olması nedeniyle istenilen ucuz fiyata ürünün verilmesinin mümkün olmadığını kaydetti. Yeşilada ayrıca piyasadaki patates eksikliğinin bir aya yeni yerli üretimin sağlanması ile giderileceğini ön gördüklerini dile getirdi.

“Aylardır soğuk hava deposunda”

Patates üreticilerinin üretim maliyetinin yüksek olması nedeniyle ve patatesleri soğuk hava depolarında muhafaza etmeleri sebebiyle, giderlerini karşılayacak şekilde patates satışı yapmak istediklerini ifade eden Yeşilada, “Üreticilerin ürettikleri patateslerin giderlerinin ve bu kadar zamandır soğuk hava depolarında muhafaza etmelerinin bir bedeli var. Haliyle ucuza verme gibi de bir lüksü olmuyor” şeklinde konuştu.

“Dışarıdan gelen donmuş ithaline artış yapıldı”

 İthal donmuş patates oranında da artışa gidildiğini anlatan Yeşilada, “Daha önce yüzde 50 yerli, yüzde 50 ithal sınır varken, şimdi bu oranı  40’a 60 yaptılar ve ithali daha da artırdılar” dedi.

“Amaç ülkede üretim yapılmasın, her şey dışarıdan gelsin”

KKTC’de ithalatçıların ülkede üretimin durması ve her şeyin yurt dışından ithal edilmesini istediklerine de vurgu yapan Yeşilada, “İthalatçılar her şeyin serbest bırakılmasını ve ithalatla karşılanmasını istiyor. Böyle bir şey söz konusu olmaz. Bizim de üretim yaparak geçimimizi sağlamamız gerekmektedir. Onların amacı bu memlekette hiçbir şey üretmeyelim ve dışarıdan getirelim. Bu doğru bir yaklaşım değil” diye konuştu.

“Üreticilerin maliyeti Mayıs’tan bu yana artıyor”

Yerli üretimin fiyatının yüksek olmasının normal olduğunu çünkü üreticilerin Mayıs ayından bu yana patatesleri soğuk hava depolarında beklettiğini ve maliyetlerinin artığını söyleyen Yeşilada, “Mayıs ayından bu yana patatesler soğuk hava deposunda bekletiliyor ve bunun bir maliyeti var. Mayıstaki patates fiyatı ile şimdiki patates fiyatının da doğal olarak aynı olması beklenilemez. Haliyle de fiyat artıyor” dedi.

“Sıcaklık ve susuzluk hem Kuzey’i hem Güney’i etkiledi”

Ülkedeki üretimin en büyük sıkıntısının bu yılki sıcaklık ve kuraklık olduğunun altını çizen Yeşilada, “Bu yıl müthiş derecede sıcaklık ve kuraklık yaşandı. Susuzluk ve yağmursuzluktan dolayı gerekli rekolteye ulaşılamadı. İstenilen verim alınamadı. Sadece bizde değil, Güney Kıbrıs’ta da durum aynı. 45 derece sıcaklıkta bu ürünlerin yetiştirilmesi hiç kolay değil” şeklinde konuştu.

“Kasım’dan sonra patateste rahatlanma yaşanacak”

Aşağı yukarı bir ay sonra yerli patates üretimin çıkmaya başlayacağını da dile getiren Yeşilada, “Bir aya kadar yerli yeni üretimlerin toplanması yapılacak, doğa şartları normal giderse umuyoruz ki istenilen randımanı yakalayacağız. Kasım başı taze ürün çıkacak” dedi.

“Yerli üretim ülkeye yetecek yeterlilikte”

Piyasadaki patates kıtlığının geçici bir sıkıntı olduğunu vurgulayan Yeşilada, bir aya kadar normale dönüşün ardından yerli patatesin ülke ihtiyacını karşılamaya yetecek nitelikte ve miktarda olacağını ifade etti.

“Her şey dışardan gelirse, biz üreticiler nasıl geçineceğiz?”

Taşıma su ile değirmen dönmeyeceğini ifade eden Yeşilada, “Bu memlekette üretmekten başka şansımız yok” dedi. Yeşilada, her şeyin yurt dışından ithal edilmesine de karşı çıkarak, “Her şey dışardan gelirse, biz üreticiler nasıl geçineceğiz?” diye sordu.

“Fiyatta iklim şartları belirleyici”

İthal ürünlerin geldiği bölgelerin sürekli yağmur alan ve uygun üretime sahip olan bölgeler olduğuna dikkat çeken Yeşilada, doğal olarak da bu ürünlerin daha ucuza mal edilebildiğini ifade etti. KKTC’de durumun tam tersi olduğu için tarımsal üretimde sıcaklık ve susuzluğun önemli bir belirleyici olduğunu söyleyen Yeşilada, fiyatın da ithale göre pahalı olduğuna değindi.

“Zam üstüne zam yapıyor, sonra da ucuza mal istiyorlar”

Mazota üst üste yapılan zamların da üreticinin belini büktüğünü dile getiren Yeşilada, “Başka ülkelerde mazot üreticilere vergisiz veriliyor. KKTC’de de zam üstüne zam yapıyorlar sonra da  üreticiden ucuza mal vermesini bekliyorlar. Bu şartlarda ucuza mal üretmek kolay mı?” diye sordu.

“Yapılan her zamla üretim daha da azalacak”

Üretimi doğrudan etkileyen her zam sonrası üretimin gittikçe azalacağı ve artık üretim yapılamayacağı bir tablo ile karşı karşıya kalınacağı gerçeğinin de gözler önünde olduğunun altını çizen Yeşilada,  “Bu sistem hem üretici hem tüketici mağdur oluyor. Biz Kıbrıs üreticileri ürettiğimiz takdirde vatandaş da uygun fiyata ve rahatlıkla ürün yiyebilir. Aksi takdirde dışarıdan ithal geldiği ölçüde yenilebilir” dedi.

“Aracılar ve bazı çevreler, ithal ürünle kazançlarını katmerliyor”

Patatesle aynı kaderi paylaşan ve ülkede eksikliği oldukça hissedilen domates sıkıntısına da dikkati çeken Yeşilada, “Şimdi piyasaya bakın yerli üretim 1 TL iken ithal edilince 5-6 TL’yi buluyor. İşte ithaldeki yüksek fiyat ile bazı çevreler yükseliyor” şeklinde konuştu.

Hükümet edenlerin ve bazı çevrelerin ülkedeki üretimin önünün kesilmesi ve ithalin artması ile aracılar ve dükkanlara sağlanan kazancın katmerlenmesi amacı taşıdığını da dikkat çeken Yeşilada, “İstiyorlar ki biz üretmeyelim, dışarıdan ithal ürün gelsin aracılar, dükkanlar ve bazı çevreler kazansın. Tek amaçları bu” ifadelerini kullandı.