Polis Örgütü’ne 42 yılını veren ve ilk bölümü dün yayınlanan röportaj ile Mağusa Polis Müdürü Yardımcılığı, Polis Okulu Müdürlüğü, Lefkoşa Polis Müdürlüğü, Trafik Polis Müdürlüğü, İdari Polis Müdürlüğü gibi görevlerde bulunan Şenay Kebapçı, polislik mesleğindeki deneyimlerini, meslekten kazanımlarını ve müdürlük görevlerini gazetemize anlattı. Şenay Kebapçı, çok tartışılan polis yasası ve polislik mesleği ile ilgili de ilk kez Detay’a özel açıklamalarda bulundu. Kebapçı polisin halktan koptuğunu ifade ettiği açıklamasında polisin sivile bağlanmasının mümkün olduğunu da kaydetti…

Polis örgütünün en deneyimli isimleri arasında bulunan Şenay Kebapçı hiç bilinmeyen, hiç konuşulmayan birçok alanda açıklamalarda bulundu. Detay Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Oshan Sabırlı’ya konuşan Kebapçı, kendisine koyduğu ilk hedefin Lefkoşa Polis Müdürlüğü olduğunu söyledi. Kebapçı teşkilatta geçirdiği 42 yılın ardından hiçbir kırgınlığının olmadığı da dile getirdi ve polis olmanın 6 ayda mümkün olamayacağının altını çizdi. Kebapçı, “6 ayda, polis elbisesini giydirmek imkânsızdır” ifadelerini kullandı. Polis Genel Müdürü olamadığını da dile getiren Kebapçı, eğer olabilseydi neleri değiştirmeyi hedeflediğini de kaydetti.

‘MÜDÜRÜM SANA ALIŞMAK ÇOK ZOR AMA KAYBETMEK DAHA ZOR’

Şenay Kebapçı polis teşkilatında geçen zamanlarını değerlendirirken kendisinden birçok kişin en başta çok çekindiğini kaydetti Kebapçı kendisinin bir yere tayin olduğunda, önce herkesin çok tedirgin oluğunu vurguladı. Kebapçı “Benim disiplinimden, aşırı duyarlılığımdan ötürü herkes gerilirdi. Çünkü herkes toparlanacak, herkes belli bir disiplin altına girecek, yalana dolana tevessül etmeyecek ve çalışacak… Buna kendisini şartlaması lazım. Bunu biliyorlar, bildikleri için de benim gideceğim yer önce tedirgin olur ama zaman içerisinde görüyorlar ki bu kendilerine çok şey kazandırır. Bilgi kapasiteleri yükselir, disiplinli bir hayat ilerisi için çok önemli ve bundan mutluluk duyarlar. ‘Müdürüm seninle çalışmak çok zor ama seni kaybetmek daha zor’ lafını ben arkadaşlarımdan çok duydum.”

“İLK HEDEFİM LEFKOŞA POLİS MÜDÜRÜ OLMAKTI”

“Polis olduğum gün, Lefkoşa Polis Müdürü olmayı hedeflemiştim. En büyük o gibi gelmişti bana. Ve Allah bana kısmet etti, çok rahat ve çok kolay Lefkoşa Polis Müdürü oldum. Önce Polis Okulu Müdürü oldum. 3 yıllık görevden sonra direk Lefkoşa Polis Müdürü oldum. Belli makamlara geldiğimde, Ast ve üstlerime kolayca ulaşabileceğime ve planladıklarımı çok rahat bir şekilde yapabileceğime inanıyordum. Ama bunun böyle olmadığını Lefkoşa Polis Müdürlüğü görevimde anladım. Bu nedenle, Polis Genel Müdürü olunduğum takdirde, genele daha iyi hizmet verebileceğim düşüncesiyle Polis Genel Müdür olmayı hedefledim. Ama ilk hedefim yıllarca, Lefkoşa Polis Müdürü olmaktı, Polis Genel Müdürü olmak değildi.

“KENDİME 3 YILLIK BİR PLANLAMA YAPMIŞTIM”

“Polis Genel Müdürü olma ihtimalini düşünerek, kendime 3 yıllık bir stratejik planlama yapmıştım. Yakın Doğu Üniversitesi’nde master yaptığım 2008-2010 yılları arasında, stratejik yönetim, stratejik planlama ve stratejik iletişimle ilgili ekstradan dersler aldım. Bu dersleri alırken, polis örgütünü 3 yılda, bir yapılanma ile nasıl daha verimli hale getirebilirim, geliştirebilirim, neleri değiştirmem lazım, bunları proje olarak hazırlamıştım.”

“ŞUANDA GENEL MÜDÜR OLSAYDIM”

Kebapçı bugüne kadar teşkilatta hemen her istediği şeyi elde etini kaydetti ve “Genel Müdürlük hariç” ifadesini kulanı. “Eğer bugün genel müdür olsaydım, biraz önce sözünü ettiğim bu 3 yıllık süre sonunda, polis örgütünün değişimi ve dönüşümünü tamamlamış, ileriye çok güçlü adımlarla yürüyen bir polis teşkilatı bırakmış olacaktım. Bunun yanında, Polis Okulu’nun, İki buçuk sene eğitim veren bir yapıya kavuşması, polis alımları, terfiler, tüm ailelerin perişan olduğu, boşanmalara neden olan nakil sistemini yeniden düzenlenmesi ve daha iyiye dönüşünün sağlanması ve tüm bunların halka iyi hizmet olarak yansıması sağlanacaktı. Polis Örgütü kendi içerisinde toparlanırsa, bu halka yansır, halk polise daha fazla güven duyar ve bu da polisin suçluları daha kolay yakalamasına yardımcı olur. Şu anda Polis arkadaşların moral ve motivasyonları çok düşük. Dolayısıyla da bu halka olumsuz şekilde yansıyor”

“BENİM İÇİN SON DEĞİL”

“ Bu gün meslek hayatımı 42 yıl hizmetten sonra sonlandırıyorum, ancak bu benim için bir son değil. Bu günden itibaren yeni bir hayata başlayacağım. Belki de, poliste geçirdiğim hayattan çok daha güzel, çok daha farklı, çok daha mutlu bir hayatım olacak diye umut ediyorum. Onun için de elimden geleni yapacağım. 42 yıllık süreçte bu meslek bana Şenay Kebapçı olabilmeyi ve halkın, arkadaşlarımın saygısını, sevgisini, hürmetini kazandırdı. Belki bazı kişilere zaman zaman kızmış, gücenmiş olabilirim ama polis örgütüne asla kırgın ve kızgın değilim, Yaşananlar o gün oldu ve bitti.”

“HİÇBİR KIRGINLIĞIM YOK”

‘Siyasete kırgınlığınız var mı?’ sorusu üzerine ise, “hiçbir kırgınlığım yoktur. Herkes elinden geleni yaptı. Bazı şahıslar Polis Genel Müdürü olmama engel olmuş olabilir. Onların da kendi doğruları vardı belki. Ama günü gelir, her şeyin doğrusunu herkes öğrenir” dedi.

“EMEKLİLİK DÖNEMİMDE YAPACAKLARIM…”

“Bundan sonra, eşimin ve kızımın şirketlerine katkı koymayı düşünüyorum. Ancak bu devletin, bu milletin, polis örgütünün günü geldiğinde bana ihtiyaçları olursa, ben her zaman karşılıksız olarak katkı koymaktan mutluk duyacağım. Bugüne kadar şansım olmadı, düşündüklerimi yapamadım, belki dışarıdan polis örgütüne daha fazla katkım olur diye de düşünüyorum. “Kitap yazmayı açıkçası düşünüyorum. Gerekli materyale de sahip olduğumu biliyorum. 42 yıl biriktirdiklerimi odalar sığmaz, bakalım. 29 Nisan’da Brüksel’den oğlum gelecek. 4 Mayıs’ta oğlum ve eşimle Avrupa’ya, gideceğiz. İtalya İspanya, Fransa’yı gezmeyi düşünüyoruz. Geldikten sonra bakalım.”

“ÜZÜLDÜĞÜM VE SEVİNDİĞİM ŞEYLER OLDU”

“42 yıldır bu yaşadıklarımdan, zaman zaman üzüldüğüm, zaman zaman sevindiğim şeyler de çok olmuştur tabi ki. Ama geldiğim noktadan gerçekten mutluyum. Hem Polis Örgütü hem de halkın nezdinde kendime bir yer edinmiş olmaktan da çok mutluyum. Arkadaşlarıma, polis örgütüne ve halkımıza da çok teşekkür ediyorum beni buralara kadar getirdikleri için.”

“6 AYDA, POLİS ELBİSESİNİ GİYDİRMEK İMKÂNSIZDIR”

En büyük eksiklik, Polis Okulu’nun 6 ay süreli olmasıdır. Polis Okulu’nda verdiğimiz eğitim, yasal anlamda ve davranış kazandırma anlamında yeterli değildir. Ben 10 senede polis olabildim. Beyin olarak, davranış olarak, fizik olarak kendimi 10 yılda polis olarak konumlandırdım. 6 ayda bir polise polis elbisesini giydirmek imkansız gibidir.

“POLİS YASASI KESİNLİKLE DEĞİŞMELİ”

Polis yasası ile polis nakili tüzüğü, kesinlikle değişmelidir. Her ikisi de günümüz koşullarına uygun değildir. Çünkü zaman zaman kişilere uygun yasalar ve tüzükler yapıldı. Birilerini bir yerlere getirmek için düzenlenen pek çok madde vardır. Bunların kesinlikle değiştirilmesi ve yeniden düzenlenmesi lazımdır. Özellikle terfilerle ilgili maddelerin yeniden düzenlenmesi zorunluluktur. Polis sicilleri ile ilgili maddelerin de performansa göre yeniden düzenlenmesi ve sicil kriterlerinin belirlenmesi terfilerin verilmesinde rehber olacaktır. Cezalandırma ağırlıklı değil, başarıya odaklı, motivasyonu artırıcı olarak düzenlenmesi gerekiyor. Özellikle polisin değişimi ve dönüşümünü sağlamak için genelin eğitilmesi lazımdır. Yani bir polis mensubu, polis örgütüne girdi, 25 sene hizmet yaptı, çıkacak ama bir kursa bile gitmedi. Tüm polislerin yılda en az 2’şer kez değişik kurslara gidip eğitilmesi ve yeni donanımlarla görev yapması zorunluluk olmalıdır. Yani, idarenin/sistemin öğretici olması gerekir. Kişinin kendi kendini geliştirmesi değil idarenin, kişinin kendisini geliştirmesi için planlama yapması ve bunları uygulaması gerekmektedir.

KÖY KARAKOLLARI’NIN KAPANMASI YANLIŞTI

Polisin halktan koptuğunu da kaydeden Şeneya Kebapçı neden olarak köy karakollarını kapanmasını gösterdi. Kebapçı şunları kaydetti; “Köy karakollarının kapatılmasının yanlış olduğuna inanırım. Yeniden köy karakollarının oluşturulması gerektiğine inanırım. Çünkü polisler halka yakın olmalıdır. Halka yakın olmayan polis, suçları önlemede, suçluları yakalamada ve adalete teslim etmekte yetersiz kalır. Şuanda karakolları da kapattıktan sonra bizim polis örgütü olarak halktan uzaklaştığımıza inanırım.”

“POLİS SİVİLE BAĞLANABİLİR”

Polisin sivile bağlanıp bağlanamayacağı konusunda ise Kebapçı bunun mümkün olduğunu kaydetti. Kebapçı, “Öncelikle Polis örgütünün yapılanmasını tamamlaması gerekiyor. Tam bir yapılanma gerçekleşmesi lazım. Polis örgütü kendi ayakları üzerinde durabilecek, kendi kararlarını verebilecek, hiçbir etkileşim altında kalmadan kendi yürüyüşünü yapabilecek konuma gelirse neden olmasın, olabilir, olması da gerekir. Ama bunu tamamlaması, bu kurumsal yapının yeniden re organize edilerek güçlendirilmesi gerekir.”

DIŞARIDAN ATAMAYLA OLMAMASI LAZIM

Dıştan atamalara ise çok sıcak bakmadığını kaydeden Kebapçı “Polis örgütünün yara alması demek, halkın yara alması demektir. Polise olan güvenin azalması demek, suçun fazlalaşması demektir. Bu da halkın zararınadır. O nedenle Polis Örgütü’nü korumak zorundayız. Polis Genel Müdürü makamına gelebilmeyi görev yapan her polisin hayal edebilmesi gerekir. Bu anlamda Polis yasasında yeniden düzenleme yapılarak sınıflandırılmaya çalışılan polis mensuplarının önünün açılması ve polis mensubu olduktan sonra sınavlarını geçerek başarılı olması halinde Polis Genel Müdürü olma hakkının korunması gerekmektedir. Yani her polis mensubunun belirlenen şartlara haiz olması halinde Polis Genel Müdürü olabilme fırsat eşitliğine sahip olması gerekir. Bana göre bu hedefin dışarıdan atama ile kapanmaması gerekiyor. Polislik mesleği tecrübe ederek kazanılan bir meslektir. Bir karakter mesleğidir. Okuyarak polislik mesleği öğrenilemez. Evet, okumak önemli ama tecrübe de edilecek. Her ikisi birleştirilirse ancak o zaman iyi polis olunur.”