Deniz Abidin

Uluslararası İlişkiler Uzmanı Prof. Dr. Mehmet Hasgüler, Fransa'da önceki gün kamyonla insanların üzerine dalarak ateş açan ve 84 kişinin ölümüne neden olan terör olayını değerlendirdi. Hasgüler,terör denilen şeyin küresel güçler tarafından imal edildiğini belirterek, kontrollü bir şekilde belli ülkelerde yüzlerce kişinin ölümüne neden olduğunu söyledi. Hasgüler, terörün tamamen labaratuar çalışmalarıyla küresel bir takım aktörlerin ellerindeki bir araç olduğunu ifade ederek, amaçlarının gerek dünyadaki nüfus dengesini gerekse belli bölgeleri istikrarsızlaştırmak ve güvenlik devleti haline getirmek olduğunu kaydetti. Hasgüler, küresel terörün temelinde, eskiden olduğu gibi büyük savaşların olmamasından dolayı yeni güvenlik ihtiyacı çerçevesinde silahlanma harcamalarının devam edeceğini belirtti. Hasgüler, ülkelerin yeni güvenlik ihtiyaçlarının şekilleneceği bir sürecin kod adına terör denildiğine dikkat çekti.

"Silah tüccarlarının çalışmasına hizmet ediyorlar"

Hasgüler şunları söyledi, "Masum birçok insanının ölümüne seyirci kalınıyor. Bana hiç kimse Fransa gibi önemli bir imparatorlukta  bomba yüklü kamyonla habersiz rolünü oynamaları inandırıcı gelmiyor. Yaşanılan,  küresel istihbarat örgütlerinin ve silah üzerine çalışan bu aktörlerin biçimlendirdiği, kavramsallaştırdığı ve bize de bunu terör olarak yutturdukları bir olaydır. Hedefleri silahtır. Ülkeler arası artık büyük savaşlar çıkmıyor. Örgütlerin ellerinde enerji kaynakları vardır. Bu örgütlere bu enerji kaynakları sağlandı, sermaye de verildi. Bu örgütler bildiğimiz örgütler değil. Ellerinde para da var, silah da var. Silah tüccarlarının çalışmasına hizmet ediyorlar. Sistem artık bu şekilde işliyor. Fransa'da göz göre göre bu kadar insanın ölümüne seyirci kalınıp sonra da üzücü mesajlar verilmesini çok samimi bulmuyorum"

"Bu işin terör olduğuna inanmıyorum"

Hasgüler, "Bu işin terör olduğuna inanmıyorum" diyerek, bu işin tamamen nüfusu azaltmaya, devletlere güvenliği dayatmaya ve insanlara korku salmaya  yönelik olduğunu kaydetti. Hasgüler, "Küreselleşme şeffaflık getirecek deniliyor. Ancak bana göre,  küreselleşmenin farklı güçleri ve farklı odakları şu anda bu durumu büyük bir keyif içerisinde izliyor. Yeni güvenlik ihtiyaçlarını nasıl karşılayacakları konusunda bütçeler hazırlıyorlar ve bizim de bunun adını  terör olarak kabul etmemizi istiyorlar" diye konuştu. Hasgüler, "Ben bunu kabul etmiyorum" dedi.

"Fransa'nın silah ticaretinde kaçıncı sırada olduğuna bakmak lazım"

Hasgüler, Türkiye'de yaşanan 'terör'olarak adlandırlan olayların da bundan farklı olmadığını ifade ederek, Fransa'nın silah ticaretinde kaçıncı sırada olduğuna bakmak gerektiğini söyledi.

Hasgüler, Fransa'nın hangi ülkeleri ne kadar sömürdüğüne bakmak gerektiğine vurgu yaparak, tüm bunların bir gösterge olduğunu kaydetti. Hasgüler, terörün son zamanlarda bir takım işleri biçimlendirmenin adı olduğunu belirterek, büyük silah kuvvetlerinin, büyük savaşlar çıkmaması nedeniyle bir takım kundakçı örgütlere petrol ve para karşılığında  devletlerin aldığı silahların bu örgütler tarafından alınmaya devam ettiğini  dile getirdi.

Hasgüler, yaşanan tüm olumsuzluklar nedeniyle geleceği karanlık gördüğünü ifade ederek, Fransa gibi bir ülkenin milli gününde Fransız istihbaratının bir takım olaylara seyirci kalmasını ve bu şekilde komik duruma düşmesini halkın değerlendireceğini kaydetti.

"Fransız istihbaratı bu işin içinde"

Hasgüler, bu işte Fransızların da ortak olduğunu, çünkü silah işi yaptıklarını söyleyerek, "bu işin kontrolünü yapanlar da bir süre sonra bu irin  yuvasında  boğulacaklardır, kurtulamayacaklardır. Fransız istihbaratının bu işin içinde olmadığını düşünmüyorum" dedi.

Hasgüler,  'terör' adı verilen bu olayların artacağına dikkat çekerek, Kıbrıs'ın da tehlike altında olduğunu söyledi. Hasgüler, şunları belirtti, "Geçtiğimiz gün bir Nijeryalı Hava Alanında 6 kilo esrar ile çıkış yaptı. Bu Nijeryalı kişinin ismini verdiler. Ben söylüyorum ki bu kişinin dört ayrı pasaportu vardır. Bu insanların akışını, öğrenci olarak gelmişse, okula gidip gitmediklerini kontrol eden bir merci var mı? Hayır yoktur. Bu şekilde adaya giriş yapanların tek bir tanesini sınır dışı edebildik mi? Hayır edemedik. EOKA, beş yüz militanı ile Kıbrıs'ı Birleşik Krallığa zindan etti. Beş yüz Nijeryalı bugün ülkede  dolaşıyorsa ve biz yakalayıp sınır dışı edemiyorsak demek ki bizim güvenlik açığımız var"

"Kıbrıs da tehlike altında olabilir"

"Ülke olarak hiçbir şeyin farkında değiliz"diyen Hasgüler, Kıbrıs'ın da tehlike altında olduğunu söyledi. Hasgüler, bu örgütlerin buraya yuvalanıp yuvalanmadıklarının bilinmediğini , ancak burada olmaları durumunda burada da bir bombanın patlamayacağını kimsenin garanti edemeyeceğini kaydetti.  Hasgüler, "6 kilo esrarla birisi elini kolunu sallayarak dışarı çıkıyor ve bulamadık diye açıklamalar yapılıyor. Tabii ki bulamazanız. Çünkü bu gibi kişilerin en az dört pasaportu var, en az dört ayrı ismi var. Ancak devlet bunun farkında değil" şeklinde konuştu.

"Güvenlik açığına işaret ediyor"

Hasgüler, tüm bunların ciddi bir güvenlik açığına işaret ettiğini söyleyerek, Kıbrıs'ta da bir gün bu tarz olayların yaşanmasına neden olacağını ve yüksek öğrenim sektörünün birinci derecede etkileneceğini belirtti. Hasgüler, "Bizde olmaz demeyin. Biz önlemlerimizi her zaman alalım ve güvenlik açığı vermeyelim" dedi.