Eniz Orakcıoğlu

Doğu Akdeniz Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Yücel Vural, Güney Kıbrıs'ta, DİSİ tarafından hazırlanan ve okullarda kutlanacak anma günlerinin belirlenmesi yetkisini Rum Meclisi’nden alarak Eğitim Bakanlığı’na veren yasa tasarısı onaylanması ile ilgili Yeni Bakış’a değerlendirmelerde bulundu. Güney meclisinin oyladığı konunun Enosis karşıtlığı veya Enosis yandaşlığıyla alakalı olmadığını belirten Vural, “Güneydeki meclisin 30 üyesi okullardaki bu tür etkinliklerin meclisin değil eğitim bakanlığının yetkisinde olması yönünde oy kullanmıştır. 20 üye ise bu yetkinin meclisin elinde kalması yönünde oy kullanmıştır. Yeni düzenlemeyle yapılan şey okullardaki kutlamalarla ilgili yetkinin eğitim bakanlığına devredilmesidir. DİSİ bir ölçüde ‘sağ eliyle sol kulağını işaret etmiştir’” dedi.
 
“Benzer krizler kapıda”

Vural, “Kıbrıs Kilisesi tarafından 15-22 Ocak 1950 tarihleri arasında düzenlenen ve Enosis'in talep edildiği imza kampanyasının yıldönümünde devlet okullarında kutlama yapılmasını öngören meclis kararı DISI ve AKEL' in desteklediği yasal değişiklikle artık etkisiz hale getirilmiştir. Böylece, ELAM'in müzakere sürecini baltalamaya hizmet eden ve diğer küçük partilerin de Anastasiadis'e muhalefet tutkusuyla destek verdiği anlamsız ve günümüz siyasal gerçekleriyle bağdaşmayan bir girişim engellenmiş oldu. Böyle bir sonuç olumlu olmakla birlikte, bu süreç içinde iki toplum liderlikleri arasında yaşananlar benzer krizlerin kapıda olduğunun da habercisi niteliğindedir. Daha açık bir ifadeyle söylemek gerekirse, krize neden olan olguların sunuluşu, krizin ele alınma tarzı ve krizin aşılmasında uygulanan yöntemler yeni sorunların habercisi konumundadır” dedi.
 
“DİSİ, ‘sağ eliyle sol kulağını işaret etmiştir’”

Rum meclisinin oyladığı konunun Enosis karşıtlığı veya Enosis yandaşlığıyla alakalı olmadığını belirten Vural, “30’a 20 şeklinde açıklanan meclisteki oylama sonucunun ‘30 milletvekilinin Enosis'e karsı çıktığı ve 20 milletvekilinin de Enosis'e destek verdiği’ şeklinde yorumlanarak yanıltıcı imalarda bulunulması eğer samimi bir cehaleti yansıtmıyorsa kasıtlı bir saptırma girişimidir. Güneydeki meclisin 30 üyesi okullardaki bu tür etkinliklerin meclisin değil eğitim bakanlığının yetkisinde olması yönünde oy kullanmıştır. 20 üye ise bu yetkinin meclisin elinde kalması yönünde oy kullanmıştır. Yeni düzenlemeyle yapılan şey okullardaki kutlamalarla ilgili yetkinin eğitim bakanlığına devredilmesidir. DİSİ bir ölçüde ‘sağ eliyle sol kulağını işaret etmiştir’. Yani meclisin önceden aldığı kararı doğrudan iptal etmek yerine bunu dolaylı olarak yapmıştır” dedi.
 
“ELAM’ın saldırgan tutumu barış ve çözüm talebiyle çatışma halindedir”

Kıbrıs’ta her iki toplumun barış içinde yaşamasını öngören bir çözüme karsı çıkan çevrelerin var olduğun bir gerçeklik olduğunun altını çizen Vural,  “Bu çevreler arasında anavatanlara siyasi bağlılık ifade ederek bir çözümü bu bağlılığı zayıflatacak bir adım olarak görenler ve sırf bu nedenle barış talebine destek verenleri hain olarak sunanlar da vardır. Kıbrıslı Rumların da siyasal gündemlerinde olmayan Enosis kutlaması gibi bir konuyu gündeme getiren ELAM, bunlardan biridir ve henüz demokratik siyasal ortamla ne kadar barışık olacağı belli olmayan bir gruptur. ELAM’ın Kıbrıslı Rumları da rahatsız eden saldırgan tutumu barış ve çözüm talebiyle çatışma halindedir” şeklinde konuştu
 
“Liderler arasındaki ilişki ciddi derecede hasar görmüştür”

Vural, sözlerine şöyle tamamladı; “Kriz boyunca iki lider sorunu ortadan kaldıracak ortak bir girişimden her nedense kaçınmışlardır. Şimdi sorulması gereken şey veya her iki liderin ortaklaşa yanıtlaması gereken bir soru vardır: Benzer krizler bundan sonra nasıl aşılacaktır? Müzakerelerin başarılı bir şekilde devam edebilmesi için iki liderin her alanda işbirliği ve dayanışma içinde olması gerekmektedir. Aksi halde her kriz sürecin ertelenmesine neden olacaktır. Şu anda liderler arasındaki ilişki ciddi derecede hasar görmüştür ve tamir edilmesi için de ciddi çaba gerektirmektedir.”