Anestezi Uzmanı Dr. Ömer Taşargöl, halk arasında “gülme veya kahkaha gazı” dediğimiz Azot Protoksit Gazı konusunda BRT’ye bilgi verdi.

Gülme gazının etkileri 1800’lü yıllarda İngiltere’de bulundu. Renksiz ve kokusuz bir yapıya sahip gülme gazı, günümüzde belli başlı yerlerde kullanılıyor.

Dr. Taşargöl, gazın ameliyathanelerde anestezi amaçlı, gıda sektöründe krema yapımında, diş hekimleri tarafından ağrı kesici olarak, otomotif sektöründe araçlara yüksek enerji sağlamak amacı ile kullanıldığını anlattı.

Gazın solunarak alınması halinde aşırı mutluluk, heyecan ve enerji verdiğini kaydeden Dr. Taşargöl, bu sebeple alkol ve uyuşturucu yerine tercih edildiğini söyledi. Ancak Dr. Taşargöl gazın psikolojik bağımlılık yapma etkisinin çok yüksek olduğu uyarısını da yapıyor. Gülme gazı, kontrolsüz ve bilinçsiz kullanılması halinde baş dönmesi, mide bulantısı, kemik iliği depresyonu, solunum yetmezliği, hücre hasarı ve nerolojik olaylara yol açabiliyor. Hamilelerde ölü doğum, bebeklerde de anomalilere neden olabiliyor.

Solunum yetmezliği ilerleyerek ve bilinç kaybı artarak ölüme dahi sebebiyet verebiliyor.

Dr. Taşargöl, gaz ile maruz kalınması halinde ortamdan uzaklaşılması ve gerekli görülmesi halinde de tıbıbi destek alınması gerktiğini vurguladı. Dr. Ömer Taşargöl, gülme gazının gerekli ekipmanı olan, gerekli solunum desteği sağlayabilecek klinik ve hastanelerde kullanılabileceğini sözlerine ekledi.