Yayın Yüksek Kurulu (YYK)  Başkanı İlkay Diren, RTÜK Başkanı’nın Sufi TV yayınlarını aktaramayacakları yönündeki kararı YYK’ya bildirdiğini belirtti ve “Bir kanalımızın platform işletmecisi tarafından aktarımının sonlandırılması bizler için de üzücü bir durum olmasına karşın, kuruluşun aleyhimize yapmakta olduğu yayınların aksine, bu konuda kendilerinden çok konuya ilgi gösterip çözüm için çaba sarf etmiş bulunmaktayız. Tüm girişim ve desteklerimize rağmen RTÜK’ün yasal hakkını kullanmasıyla meydana gelen bu sonuçtan Kurulumuzun mesul tutulması kabul edilir bir durum değildir” ifadelerini kullandı.

Diren yazılı açıklamasında,  Yayın Yüksek Kurulu’nun, yaşanan her türlü sıkıntıda öncelikli olarak kuruluşların haklarını korumak, sorunlarını çözmek amaçlarıyla kuruluşlar için ve bu kuruluşlarla birlikte hareket ettiğini vurguladı.

Diren, “Star Kıbrıs Televizyon Yayıncılık Ltd.’e bağlı tematik uydu lisanslı Sufi TV yayınlarının Türksat Uydu Platformundan çıkarılması konusu örneğinde olduğu gibi, anılan kuruluşun kurulumuz hakkında, gerçeği yansıtmayan bilgiler paylaşılması üzücüdür. Bu nedenle özelde ‘Sufi TV’, genelde tüm tematik uydu yayınlarıyla ilgili yaşanan sıkıntıların nedenlerini ve bu süreçte Yayın Yüksek Kurulu’nun yürüttüğü çalışmaları kamu oyuyla paylaşmak ihtiyacı duymuş bulunmaktayız” dedi..

Diren, RTÜK’ün 2013 yılı başlarında bir çalışma yaparak yasasını değiştirdiğini,  dünyadaki uyduya sahip diğer ülkelerdeki benzer yasalar gibi, Türkiye Cumhuriyeti’ne yönelik Türksat’ı kullanarak yayın yapan ve hedef kitlesi Türkiye’de yaşayan tüketiciler olan tematik içerikli uydu yayınlarının, RTÜK’ten lisanslı olmalarını zorunlu hale getirdiğini anlattı.

Diren, aksi halde Türkiye’yi hedef alan içerik ve/veya reklam yayınlarının bulunduğu tematik yayınların Türksat Uydu Haberleşme Kablo TV ve İşletme AŞ tarafından aktarılmasının mümkün olmayacağı şekilde düzenleme yapıldığını da  belirtti.

Diren açıklamasında şu ifadelere yer verdi:

“Bilindiği gibi Türksat bir uydu platform işletmecisidir ve platform işletme iznini kendisine RTÜK vermiştir. Bu nedenle RTÜK, Sufi TV örneğinde olduğu gibi (Star Medya Grubu’nun kasıtlı olarak yanlış aktarmaya çalıştıklarının aksine) yayın kuruluşlarına herhangi bir müdahalede bulunmamış, kendi izni ile ve kendi yasal koşullarıyla işletme izni verdiği Türksat Uydu Platformu’na müdahalede bulunmuştur.  Sufi TV her ne kadar tematik uydu lisansını Yayın Yüksek Kurulu’ndan almış ve YYK yasasına bağlı bir kuruluş olsa da, Türksat Uydu Platformu’ndan yayın yapabilmek için Türksat’la aralarında hazırlanan ve karşılıklı imzaladıkları bir sözleşmenin de hükümlerine uymak zorundadır”.

“TÜRKSAT’IN İZİN KRİTERLERİNE AYKIRI”

Sufi TV’nin  yayınlarını incelediklerinde  dini içeriğin yanı sıra, yapılan reklamlarda ürünlerin tamamen Türkiye telefonları verilerek ve açıkça Türkiye pazarı hedef alınarak (bilindiği kadarıyla her türlü satış ve faturalama işlemi de Türkiye’de gerçekleşerek) yapıldığının tespit edildiğini kaydeden Diren, bu durumun Yayın Yüksek Kurulu’nun yürüttüğü yasaya “reklam modeli açısından” aykırı olmamakla birlikte RTÜK’ten izin alarak platform işleten Türksat’ın izin kriterlerine aykırı olduğunu vurguladı.

Diren, tüm bu bilgilere rağmen 2013 Mayıs’ında RTÜK’le yaptıkları ilk görüşmede bu konuda KKTC kanallarına toleranslı davranılması ricalarıyla RTÜK,’ün yaklaşık 1 yıl tespit ettiği 44 kanaldan 39 tanesini kapatırken KKTC’ye ait tematik uydu yayınlarına 1 yıl tolore ettikten sonra 2014 Haziran ayı başında YYK’ya bilgi vermek suretiyle ile bahse konu tematik uydu yayınlarının aktarımına engel olunması için Türksat’a talimat verdiğini anlattı.

Diren, RTÜK’ün bu adımı atmasının hemen ardından YYK’nın kuruluşlarla defalarca toplantılar yaparak, yapılması gerekenlerle ilgili istişarelerde bulunduğunu, konuyu Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanlığı ve Başbakanlık nezdinde ilerlettiğini, Türkiye Cumhuriyeti Büyükelçiliği ile görüşmeler yaparak konunun Ankara’daki birçok makamda gündeme getirilmesini sağladığını ve tüm bunlarla da kalmayıp RTÜK Başkanı ve heyetini KKTC’ye davet ederek ilgili kuruluşlarla konunun yüzyüze görüşülmesini sağladığını da kaydetti.

KKTC’de misafir ettikleri RTÜK Başkanı’yla yapılan toplantıda, tüm kuruluşlarla yüz yüze görüşerek anılan tematik yayınların içeriğindeki reklamların, gerek içerik, gerek süre olarak RTÜK’ün yasasına uygun şekle getirilmesi gerektiği, söz konusu satışların  doğrudan Türkiye’ye yönelik değil KKTC’yi de içerecek şekilde iyileştirilmesi gerektiği, bu konunun Türkiye’deki RTÜK lisanslı kuruluşları haksız rekabet nedeniyle rahatsız ettiği, RTÜK’ün zaman açısından KKTC kanallarına yine toleranslı davranacağını aktardıklarını ifade etti.

Türksat’ın RTÜK’ün izni ile işletilen bir platform olarak, 6112 sayılı RTÜK Kanunu’na tüm yayınların uyumlu hareket etmesi veya RTÜK’ten lisans almaları gerekeceğinin bizzat RTÜK Başkanı tarafından kuruluşlara aktarıldığını da belirten Diren, “Tüm kuruluş temsilcilerinin bulunduğu bu toplantı sonrasında yaklaşık 4 ay daha RTÜK toleransını sürdürerek ‘yüzde 100 uyum sağlanmasa da” birtakım iyileştirmeler yapılabilmesi için beklemiştir. Ne var ki bizlerin de gözlemlediği üzere tematik uydu yayınlarında, Türksat Uydu Platform işletmecilik iznindeki kriterlere uyma yönünde bir iyileştirme yaşanmamıştır. Ekim ayı içerisinde reklam sürelerini baz alarak bir çalışma yapmış ve Kasım ayı başında Türksat’a bu kriterlere aykırı durumda olan Sufi TV yayınlarını aktaramayacağı kararını tebliğ etmiştir” dedi.

YYK’nın bu konuda bizzat RTÜK Başkanı tarafından bilgilendirildiğini kaydeden Diren, “Bir kanalımızın platform işletmecisi tarafından aktarımının sonlandırılması bizler için de üzücü bir durum olmasına karşın, kuruluşun aleyhimize yapmakta olduğu yayınların aksine, bu konuda kendilerinden çok konuya ilgi gösterip çözüm için çaba sarf etmiş bulunmaktayız. Tüm girişim ve desteklerimize rağmen RTÜK’ün yasal hakkını kullanarak meydana gelen bu sonuçtan Kurulumuzun mesul tutulması kabul edilir bir durum değildir” ifadelerini kullandı.