Çiğdem AYDIN

Dünyaca ünlü “The Economist” dergisinin  son sayısında yer alan bir makalede  Kıbrıs’ta “İki Devletli” bir yapıyı gündeme getirmesinin yankıları sürüyor. Dışişleri Bakanı Özdil Nami ile Eski Dışişleri Bakanı Kenan Atakol  haberi Diyalog’a değerlendirdi.

“Çözüm için Rum tarafını zorlamaya devam edeceğiz” diyen Dışişleri Bakanı Nami, bunun sonsuza kadar sürmeyeceğine de vurgu yaptı. Dışişleri Eski Bakanı Kenal Atakol ise The Economist’te yer alan makaledeki iki devlet vurgusunu 40 yıldır savunduklarını belirterek, dünyanın bu gerçeği artık görmesi gerektiğini kaydetti.

Nami: Uluslararası camiada bu soruyu soruyor

Diyalog’a konuşan Özdil Nami The Economist Dergisi’ndeki makale ve Kıbrıs sorununda yaşanılan tıkanıklık hakkında şunları söyledi:

“The Economist dergisi bütün dünyanın takip ettiği çok önemli bir dergi ve kullandıkları başlıkta da  “Tıkanıklık mı var yoksa sorun çözülemez mi” sorusunu gündeme getiriyorlar, bu önemli bir soru. Sanırım 50 yıllık bir çabanın geride kalması ve  Şubat ayındaki ortak açıklamadan sonra ümitlerin yeşermesine rağmen şu anda Rum liderin müzakere masasını terk etmesi böyle bir makaleye sebebiyet verdi. Şu anda The Economist dergisi değil uluslararası camiada bir çok çevre bu soruyu soruyor. 

“Federal çözüm daha ne kadar tartışılacak...”

Acaba Kıbrıs sorunun tekrar mı tanımlanması lazım, Federal bir çözüm daha ne kadar tartışılacak, soruları biz istesek de istemesek de Uluslararası camia tarafından soruluyor. Bizim politikamız bellidir o da, BM nezaretinde yürütülen kapsamlı müzakerelerin başarıyla sonuçlanması ve yeni bir referandumun yapılması... Bizler elimizden gelen bütün çabayı sarf edeceğiz. Bu süreci yaşamadan spekülatif yorumlar yapmak bizim açımızdan doğru değil. Bunları yaparsak Rum tarafını biliyorsunuz çeşitli vesilelerle bunları Türk tarafının aleyhine kullanmak isteyecektir. Onun için Türk tarafı müzakere masasını zorlayan ve Rum lideri müzakere masasına davet eden taraf konumundadır. 

“Şu anda pozisyonumuzda değişiklik yok...”

Şu anda bu pozisyonumuzda herhangi bir değişiklik yok. Bütün bu çabalar tüketildikten sonra eğer hala beklenen neticeye ulaşamıyorsak, o günün konjonktürü reel politiği  neyi gösterecek önümüze neyi koyacak onu hep bir arada yaşayıp göreceğiz. Şimdi bu durumun ilanihaye devam edemeyeceğini BM Genel Sekreteri zaten kendisi söyledi. Bunun ucu açık bir süreç olamayacağını müzakerelerin sonsuza de süremeyeceğini BM kendisi söylüyor zaten. Diğer taraftan BM Genel Sekreterinin Kıbrıs Özel Danışmanı Espen Barth Eıde, iki gün öncesine kadar ülkemizde idi ve ayrılırken Rum devlet kanalına verdiği bir beyanatta kendisinin bu göreve getirilen son danışman olduğunu tahmin ettiğini ifade etti. Dolayısıyla o da bu çabanın artık bir nihai çaba olduğunun altını çizdi. Bu yüzden çabaların sona erdiği , tarafların bir tanesinin anlaşmazlığı ilan etmesi değil, Uluslararası camianın kabul etmesi gerekiyor. 

“BM’yi karar için zorlamalıyız”

BM’nin artık bu konuda biz daha fazlasını yapamıyoruz noktasına gelmesi önemli. Eğer gerçekten o noktaya gelinirse biz sürekli olarak bunu zorluyoruz. 15 Şubat anlaşması oradadır, ortak açıklama oradadır, yakınlaşma kağıtları oradadır, bunlar temelinde bu işi bitirelim diyoruz. Rum tarafı sürekli müzakere masasından kaçarsa elbette BM’nin bu konuda artık bir karar üretmesi gerekecek. Türk tarafı da bunu zorlayacak.” 

Atakol: Bunu 40 yıldır savunuyoruz 

Dışişleri Eski Bakanı Kenal Atakol, “The Economist’te yer alan makaledeki İki devlet vurgusunu 40 yıldır savunduklarını belirtti.

Atakol sözlerini şöyle sürdürdü:

“Dergi makaesinde, Kıbrıslı Türkler ve Rumlar arasındaki çatışmanın yarım asırdan  önce başladığını, Barış Harekatının 40 sene önce gerçekleştiğini ve çözüm için hazırlanan Annan Planına Türklerin  “Evet” Rumların ise “Hayır” demesinin üzerinden 10 yıl geçtiğini  belirtilmektedir.  Makalede bir alternatifin olup olmadığı soruluyor ve  birçok Kıbrıs takipçisinin alternatif arayışı içerisinde olduğu vurgulanıyor.  Bu alternatif arayışların da “AB içerisinde iki Devletli çözüm formülü” de dillendiriliyor.  Makale devamla, çözümden ümitli olmadıklarını ve yeni yayınlanan bir kitaptaki birçok makalenin gevşek bir federasyon hatta Taksim’den bahsettiklerini ifade ediyor.  

“Artık gerçeği herkes görmeli”

Yıllardır bizim savunduğumuz iki devletli çözüme karşı çıkanların artık gerçeği görmeye başladıklarına inanmak istiyoruz.  46 yıldır Kıbrıs sorununu çözmek için Rumlarla müzakere ediyoruz.  Anastasiadis’in son hareketleriyle çözümden ne kadar uzak oldukları bir kez daha açıkça görülmüştür.  En hayati konu olan egemenlik hakkımızı tanımak istemeyen bir Rum zihniyeti ile karşı karşıya bulunduğumuzu dünyanın görme zamanı çoktan gelmiş ve geçmiştir.”