Ana muhalefet Ulusal Birlik Partisi Genel Başkanı Hüseyin Özgürgün, Rum tarafının sadece Kıbrıs’ın tek egemeni olarak değil, Akdeniz’in doğusunun hakimi gibi davranmasına ve “münhasır ekonomik bölgeler” yaratarak, araştırmalar yapmasına seyirci kalanların, Kıbrıs Türk halkının hak ve hukukunu arayan Türkiye’ye karşı sorumlu davranması ve “saçma” Rum talebini geri çevirmesi gerektiğini söyledi.

Hüseyin Özgürgün yaptığı yazılı açıklamada, Güney Kıbrıs’taki resmi ağızların, Kıbrıs’ın tümünü Yunanistan’la birleştirme hedefindeki mücadelelerini ölümüne sürdürecekleri ve bunun ilk adımını AB üyesi olmakla attıklarına ilişkin açıklamalarına atıfta bulundu.

Özgürgün, “Gerçekler böyleyken, Kıbrıs sorununun her iki halkın eşitliği temelinde çözümüne ilişkin yarım asra varan müzakere sürecinde beklenen sonuca ulaşılamamasının gerçek nedenlerini görmezden gelme saflığını sergileyenleri anlamakta güçlük çekmekteyiz” dedi.

Birleşmiş Milletler’in çözümün anahtarı olarak sunduğu “Annan Planına” yüksek oranda “hayır” demesine rağmen Güney Kıbrıs’ı AB üyeliğine kabul eden anlayışı asla haklı görmediklerini ve göremeyeceklerini söyleyen Özgürgün, “Kaldı ki,  adada varılacak bir çözümün müzakere masasının ürünü olmasını hiç düşünmeyen bir Rum-Yunan zihniyetinin prim görmesinin hakkaniyetle bağdaşan tarafı asla olamaz” şeklinde konuştu.

Özgürgün, şöyle devam etti:

“Görüşme masasından kaçmak için fırsat kollayan Rum tarafının kaçış mazeretlerini önemseyenlerin, Güney Kıbrıs’ı daha da şımarttıkları, çözümden uzaklaştırdıkları gerçeğini görmeleri; dahası Rum liderliğinin ‘hem suçlu, hem güçlü’ durumlarını tespit etmeleri,’adil olma- eşit davranma’ ilkeleri bakımından esas olmalıdır.”
 
Hüseyin Özgürgün, bir süre önce Rum Yönetimi Lideri Nikos Anastasiadis’in Anavatan Türkiye’nin KKTC ile yapılan anlaşma uyarınca ada sularında sismik araştırma yapma girişimini sebep göstererek, görüşme masasını terk ettiğine işaret ederek, Ulusal Konseyi’nin aldığı kararla da Türkiye’yi  “fasıllar” temelinde AB ye şikayette bulunduğunu anımsattı.

Özgürgün, dün Ukrayna konusunda Rusya’yı sert bir dille uyaran ve ambargo girişiminde bulunan AB ve ABD’nin, Kıbrıs Rum Yönetimi’yle “sözde” ortak tatbikat düzenleyen Rusya’nın tek yanlı tutumu karşısında sessiz kalmasını da eleştirdi.

Özgürgün şöyle devam etti:

“Kıbrıs’taki çözüm sürecine Birleşmiş Milletlere üye ülkelerin katkı koymaları hususunda alınan kararlara rağmen Doğu Akdeniz’de Güney Kıbrıs, İsrail ve Rusya’nın yaptığı ortak arama-kurtarma tatbikatının yarattığı gerginliği görmezden gelmek, bölgede uzlaşı formüllerini reddetmek ne denli akılcıdır sorgulanmalıdır.”