İŞAD Başkanı Metin Şadi, Türkiye’den KKTC’ye Su Projesi konusunda devletin düzenleyici ve denetleyici, özel sektörün de belediyelerle birlikte veya tek başına suyun işletmesinde sorumlu olması gerektiğine inandıklarını belirtti.

Yazılı bir açıklama İŞAD Başkanı Metin Şadi, derneğin su konusundaki önerilerini anlattı.

“Türkiye’den KKTC’ye Su Getirilmesi Projesi”nin başarı ile gerçekleştiğini, suyun kaynağından Kıbrıs’taki baraja kadarki bölümünün finansmanının maddi karşılık beklemeden, hibe yoluyla sağlandığını belirten Şadi, suyun küçük de olsa bir bedeli olması ve bunun da kullanıcılar-tüketiciler tarafından ödenmesi gerektiğini kaydetti.

Türkiye ve KKTC’nin ortak hedefinin; gelen suyun kesintisiz, yer üstü-yer altı ve tüm atık suların en verimli ve en iyi alt yapı-teknoloji ile kullanılması, en verimli yönetimle, en iyi fiyatla vatandaşa ve sektöre sunulması olması gerektiğini kaydeden Şadi, bunun gerçekleşmesi için tahmini yatırımın 100 milyon ABD Doları civarı olduğunu belirtti.

Şadi, belediyelerin içinde bulunduğu mali, idari ve yönetsel şartlar göz önünde bulundurulduğunda, “bu yatırımın belediyeler tarafından yapılmasının zor olduğunun ortaya çıktığını” savundu.

“DÜZENLEYİCİ-DENETLEYİCİ SU ÜST KURULU OLUŞTURULMALI”

Şadi, İŞAD’ın su ile ilgili önerilerini; “Düzenleyici-Denetleyici Su Üst Kurulu oluşturulması” ve “Suyun işletmeciliği de yap-işlet-devret modelinde ihale ile yapılması ve bu ihalenin KKTC’de açılması” olarak iki başlıkta açıkladı.

Şadi, “Düzenleyici-Denetleyici Su Üst Kurulu Oluşturulması” konusundaki önerilerine ilişkin şu ifadeleri kullandı:

“Bu üst kurul; ülkedeki tüm yer üstü- yer altı ve TC’den gelen  su ile ilgili kamu menfaatini koruyarak ilgili piyasa düzenlemelerini yapacak, su ile ilgili her konuyu düzenleyecek, özel su  piyasasını da  düzenleyip- denetleyecektir. Bu kurul, su ile ilgili her konuda söz sahibi olacak, suyun nasıl kullanılacağını, su sektörüne giriş-çıkış koşullarını, zorunlu prensipleri (tüketiciler dâhil), su ile ilgili fiyatlama politikasını (gerektiğinde üst fiyat belirleme), özel işletmelerin çalışma kurallarını, vs her konuyu düzenleyip-denetleyecektir. Bu kurulda belediyelerce kurulmuş olan BESKİ’den de katılımcı olmalıdır.”

“YAP-İŞLET-DEVRET MODELİNDE İHALE YAPILMALI”

Suyun işletmeciliğinin, yap-işlet-devret modelinde ihale ile yapılması ve bu ihalenin KKTC’de açılması gerektiğini belirten Şadi, şunları kaydetti:

“Su Üst Kurulunun görevi, suyun en verimli ve en iyi fiyatla tüketiciye ulaştırılması için en doğru ihale yöntemini ortaya koymasıdır. İhalenin neleri kapsayacağı baştan çok iyi kurgulanmalıdır. İhale; şeffaf ve fırsat eşitliğine dayalı olarak herkese açık olmalıdır. Tercihe göre farklı açılımlar olabilir. Buna göre; ihaleye girecek özel (tercihen yerli-yabancı konsorsiyumlar olmalı  ) şirketler; 
i- Belediyelere su satış performansına göre pay verebilir
ii-Veya ihaleye girecek şirketler BESKİ’e hisse ve belediyelere su satışından performansa göre de pay verilebilir. Açıkçası, Belediyeler suyun işletilmesinde farklı tercihlerle yer alabilir.
iii-Belediyelerin yasal gelirlerinin toplanmasında su bedeli tahsilatı içine entegre  edilecek bir tahsilat modeli de bulunabilir.  
Ayrıca bilinmelidir ki; KKTC halkına suyun fiyatı bu ihalenin en akılcı yapılmasına bağlı olarak değişecektir. Çünkü suyun fiyatını; Kuzey’de yapılacak yatırımının finansman geri ödemesi, enerji maliyeti, işletim bedeli ve TC-KKTC arasındaki borunun bakım-onarım vs. gibi maliyetler belirleyecektir.”

İŞAD olarak su konusunda devletin düzenleyici ve denetleyici; özel sektörün de belediyelerle birlikte veya tek başına suyun işletmesinde sorumlu olması gerektiğine inandıklarını belirten Şadi, derneğin bu konuda her tür inisiyatifi almaya ve konunun çözümüne yapıcı katkı yapmaya hazır olduğunu vurguladı.