Özlem Çimendal

Ekonomist Okan Veli Şafaklı, banka borçlarına yönelik alınan af kararlarının mevzuat eksikliği nedeniyle beklenin aksine olumsuz sonuç vermesinin bilimsel adının ahlaki zafiyet olduğunu söyledi. Şafaklı, aftan sonra borçların azalacağı yerde giderek arttığını kaydetti.

Gün geçtikçe borç batağına saplanan vatandaşın istismarının önlenmesi için bir an evvel “Tüketici kredilerine ve borçlara yönelik mevzuat”ın hayat bulması gerektiğine dikkat çeken Şafaklı, yüksek kazanç elde etme gailesi ile geri dönülmeyecek kredi vermeye yeltenen finans kurumlarının da bu mevzuat kapsamında denetlenmesinin mümkün olacağını kaydetti.  Şafaklı, bu şekilde haksız istismarın da önüne geçileceğini savundu.Ekonomist Okan Veli Şafaklı, banka borçları ve kredilere yönelik alınan af kararlarının beklenin aksine olumsuz sonuç verdiğine dikkat çekti. Söz konusu olumsuz gidişatla ilgili önemli analizlerde bulunan

Şafaklı, KKTC’nin brüt krediler ve takipteki alacaklarının değişim oranlarına bakıldığına, banka borçlarına yönelik alınan af kararlarının mevzuat eksikliği nedeniyle beklenin aksine olumsuz sonuç vermesinin bilimsel adının ahlaki zafiyet olduğuna vurgu yaptı. Şafaklı, aftan sonra borçların azalacağı yerde giderek arttığını kaydetti.

Ayrıca Şafaklı, gün geçtikçe borç batağına saplanan vatandaşın istismarının önlenmesi için bir an evvel “Tüketici kredilerine ve borçlara yönelik mevzuat”ın hayat bulması gerektiğini vurguladı.

“Borçlar için 3 kez yasal düzenleme yapıldı”

Ekonomist Okan Veli Şafaklı, toplumda infiale neden olan borçlar ve borçlarından dolayı mazbata mağdurları için 2012-2014 yılları arasında “Borç İlişkilerinden Kaynaklanıp Tahsili Geciken Ve/Veya Tahsil Edilemez Hale Gelen Borçların Ekonomik İyileştirme Kapsamında Yeniden Yapılandırılması Yasası” adı altında üç kez yasal düzenleme yapıldığını kaydetti.

“Yasalar donuk krediler konusunda etkili olmadı”

 Bu düzenlemelerin 12/2012 (20 Şubat 2012), 29/2013 (5 Aralık 2013), ve 48/2014 (17 Haziran 2014) şeklinde yasalaştığını hatırlatan Şafaklı, “Peki, bu önlemler donuk krediler üzerinde ne ölçüde etkili olmuştur. Bu sorunun yanıtını bulmak için KKTC Merkez Bankası tarafından temin ettiğimiz verileri değerlendirmemiz yeterli olacaktır. Buna göre öncelikle brüt kredilerin ve tahsili gecikmiş akacakların yıllar itibari ile gelişimine bakmamız gerekir” şeklinde konuştu.

“KKTC’de kredi ve borçlar sürekli arttı”

KKTC’de brüt kredilerin devamlı suretle arttığından bahseden Şafaklı, 2012 yılının esas alındığı incelemelerde 6.7 Milyar TL olana brüt kredilerin 2012 yılından sonra 12.7 Milyar TL’ye ulaştığının görüldüğüne dikkat çekti.

“491.9 Milyon TL iken 842.5 Milyon’a fırladı”

2012-2014 yılları arasında alınan önlemlere rağmen tahsili gecikmiş alacakların hızla artmaya devam ettiğinin altını çizen Şafaklı, “2012 yılında 491.9 Milyon TL olan takipteki alacaklar her yıl itibariyle artarak 2016 yıl Aralığında 842.5 Milyon TL’ye ulaşmıştır” dedi.

“Aftan sonra krediler ilginç şekilde yükseldi”

Banka borçlarına yönelik alınan af kararlarının etkisini anlamak için öncelikle brüt krediler ve takipteki alacaklarının değişim oranlarına bakmak gerektiğini söyleyen Şafaklı, “İlginç bir şekilde aflar uygulanmaya başlanmadan 2012 yılına kadar brüt kredilerdeki artışa göre takipteki alacak oranları düşük seyide idi. Örneğin 2011 yılında brüt krediler %27 artarken takipteki alacaklar % 4.3 artmıştır. Ancak, af söylemleri başlamaya ve uygulamaya geçildiği anda beklenen iyileşme yerine kötüleşme kaçınılmaz olmuştur. Şöyle ki, 2012’de brüt krediler %15.5, takipteki alacaklar ise % 8.9 artarken, 2014 ve 2015 yılına geldiğimizde takipteki alacaklardaki değişim brüt kredilerdeki değişimden daha fazla olmuştur. Özellikle 2015 yılında brüt krediler % 16.8 artarken takipteki alacaklar %24.5 artmıştır” şeklinde konuştu.

“Aftan önce devamlı düşüş gösteriyordu”

Borçlara yönelik af kararlarına başvurmadan Takipteki alacaklar/brüt krediler oranı devamlı düşüş gösterirken afların hemen ardından 2013 yılında bu oranların yükselmeye başladığına dikkat çeken Şafaklı, “2009 yılında  %11.9 olan bu oran devamlı düşerek 2013 yılında % 6.4 olan en düşük seviyeye ulaşırken bu yıldan sonra yükselmeye  başlayarak 2015 yılında %6.9 seviyesine çıkmıştır” dedi.

“Hükümetler, borçların ödenme motivasyonunu düşürüyor”

Gerek banka gerekse borçları açısından afların beklenin aksine olumsuz sonuç vermesinin bilimsel adının ahlaki zafiyet olduğuna vurgu yapan Şafaklı, “Bizim gibi ülkelerde her ne kadar son dense de her hükümetin af yaptığı gerçeği devamlı olarak af beklentisi yarattığından borçların ödenme motivasyonunu düşürmektedir. Öte yandan, borçlarını düzenli ödeyen kesimlerde ise borç ve vatandaşlık bilincini erozyona uğrattığından onların da ödeme alışkanlığını bozma potansiyeli ortaya çıkmaktadır” ifadelerini kullandı.

“Tüketici kredilerinde müşteriyi koruyan mevzuat hala yok”

Avrupa Birliği ve Türkiye’de uygulamada olan özellikle Tüketici kredilerine yönelik müşterileri koruyan mevzuatın KKTC’de hala hayat bulmadığını hatırlatan Şafaklı, “Şöyle ki, bu mevzuat 2008 yılında AB’de gündeme gelip 2010 yılında tüm AB ülkeleri mevzuatlarında yerini bulmuştur. Türkiye Cumhuriyeti’nde ise Tüketici Koruma Kanunu’nda tüketici kredilerinde yönelik hükümler bulunurken mevzuatın son halkası 22 Mayıs 2015 tarihli ‘Tüketici Kredisi Sözleşmeleri Yönetmeliği’  ile tamamlanmıştır” diye konuştu.

“Vatandaşların istismarının önüne geçilmiyor”

KKTC’de hala yürürlüğe girmemiş olan “Tüketici kredilerine ve borçlara yönelik mevzuat”ın bir tarafından temel ihtiyaçlarını karşılama zaruretinde olan vatandaşların istismarını önlemeye yardımcı olacakken, öte yandan da yüksek kazanç elde etme gailesi ile geri dönülmeyecek kredi vermeye yeltenen finans kurumlarını denetlemeyi de ön gördüğünün altını çizdi.

Şafaklı, afların olumsuz etkisinin mevzuat eksikliği nedeniyle KKTC’de batık kredilerin beklenenin aksine artmasına neden olduğunu dile getirdi.

Dünyada batık kredilerde Güney ilk sırada

Güney Kıbrıs’ın batık kredilerde dünya sıralamasında ilk sırada yer aldığını söyleyen Şafaklı, Kuzey Kıbrıs’ın ise Türkiye, Dünya Ortalaması, Avrupa Birliği  ve Euro Bölgesine göre yükseklik teşkil ettiğini ifade etti ve şöyle konuştu:  “Öncelikle belirtelim dünyanın en yüksek oranı bizde değildir. Dünyada en yüksek batık kredileri sırasıyla Güney Kıbrıs (%47), San Marino (%44.2) ve Yunanistan’a (%37) aittir. Ancak Dünyada batık kredi oranı  %1’in altında olan Macao SAR Çin,  Özbekistan ve Yeni Zelanda gibi ülkeler de bulunmaktadır. KKTC’nin ise batık kredileri maalesef Türkiye (%3.2), Dünya Ortalaması (%3.9), Avrupa Birliği (%5.2) ve Euro Bölgesine (%5.4)  göre yüksektir.”