Özge Kizir

Doğal Kaynaklar ve eski Gıda Bakanı Erkut Şahali görevi devraldığı Önder Sennaroğlu’nun kırgınlığının,  görev teslimine damgasını vurduğunu kaydederek, “Benim görev teslimim arzu ettiğim naiflikte olmadı” dedi. 

Bakanlık sürecini katıldığı televizyon programında değerlendiren Tarım, Doğal Kaynaklar ve eski Gıda Bakanı Erkut Şahali, görevi en yakıcı dönemde aldığını ve kısa bir zaman dilimi içerisinde bulunduğuna dikkat çekti. 

Şahali, “Bu aralar en fazla verdiğim cevap, bakanlık sürecimi nasıl değerlendirdiğim konusundadır. Çünkü gerçekten kısa bir dönemdir. Yani siyasette de kısa bir dönemdir. Toplumların siyasi tarihlerinde de iz bırakması çok güç olacak kadar kısa bir dönemdir. Fakat bu ülkede tarımın günlük hayatımızdaki yerini hesaba katarsanız, hep sorunlarla gündemde olan bir gerçeğimiz vardır. Bu sorunların en yakıcı anında görevi devralmış oldum. Görevi herhangi bir muhalefet partisinden devralmış olmak çok daha kontrollü bir alandı. Kendi partilimden devraldım” şeklinde konuştu.

“Yaşadığımız gerçek son derece olumsuzdu”

Geçmişle ilgili olumsuz konuşma özgürlüğünün olmadığını belirten Şahali, “Yaşadığımız gerçek son derece olumsuzdu. Dolayısıyla, sorun çözme yükümlülüğü olan insanlar olarak, elbette bir taraftan siyasi hayatımıza devam ederken diğer taraftan topluma hizmet görevini yerine getirmemiz gerekiyordu. Devraldığımız her konuda aslında bugünü değil yarını çözmek gibi bir vizyonla hareket ettik” ifadesini kullandı. 

Şahali, sözlerine şöyle devam etti: “Görev sürem içinde yaptığım; Tarımda bugüne yaşadığımız durum günün sorularını cevaplamaya çalışmak ve günün sorunlarına cevaplar üretmeye çalışmaktı. Bunu da hep yarından eksilterek yapmaya çalışmak gibi bir durum söz konusu oldu. Fakat biz bunu tercih etmedik.

“Biz dün karşılaştığımız sorunları bugünün gereksinimleriyle çözmeye çalıştık”

Biz dün karşılaştığımız sorunları bugünün gereksinimleriyle çözmeye çalıştık. Günün sonunda tarım destek bütçesi içerisinde 70 milyonluk bir borç yükü oluşturduk. Bu biriken borç yükü aslında tarımsal üretimde bulunanların geçmiş yıllardaki alacaklarıdır. Hak edişleridir. Dolayısıyla onların bugününden eksilterek dündeki açıkları kapattık. Bugün vereceğiz kararlar yarından eksilterek bugünün konforunu sağlamaya yönelik kararlar olmamalıydı. Biz bu hassasiyetle görev başında bulunduk.

“Biz bugünün sorunlarını popülist bir yaklaşımla yarından eksilterek çözebiliriz”

Çok yakın zamanda süt üreticilerimizin ve hayvancılarımızın bir eylemi oldu. Orada da çok net ifade etmiştim. Biz bugünün sorunlarını popülist bir yaklaşımla yarından eksilterek çözebiliriz. Yarın yine aynı sorunları daha yakıcı bir biçimde yaşamaya devam edeceğiz. Dolayısıyla biz bugünün sorunları bugün çözmeliyiz. Bugün sahip olduğumuz kaynaklar arzu ettiğimiz çözüme ulaşmak konusunda yetersiz olabilir ama emin olunuz ki yarından eksiltmediğimiz sürece bugünden yarına aktaracak kaynaklar oluşturmak gibi bir avantajı da yakalayabiliriz.  

“Gıda güvenliği bakımından risk içermeyen ve istikrarlı pazarlarda alıcı bulması kolay üretim yöntemleri ve ürünler yetişmemiz gerekir”

Bu durum bitkisel üretim alanında da böyle oldu. Bir vizyon ortaya koyduk. Gıda güvenliği bakımından risk içermeyen, rekabet gücü yüksek, gelişmiş ve istikrarlı pazarlarda alıcı bulması kolay üretim yöntemleri ve ürünler yetişmemiz gerekir. 2016 yılı için oluşturduğumuz tarım destek paketinde bunları ön plana çıkardık. Sertifikalandırılmış ürünler yani ürettiğiniz tarımsal ürünleri dünya pasaportu sahibi olması anlamına gelen sertifikasyon sisteminde desteklediğimiz gibi bu unsurları hayatımızın bir parçası olarak bu kısacık dönemde getirmeyi başardık.” 

“Gözüm çok daha açık bir biçimde ardımda bırakacağım izlerin takipçisi olacağım”

Popülizmden ayrı bir yönetim anlayışının süreci devralacağına dikkat çeken Şahali şunları söyledi: “Umarım, popülizmden ayrı bir yönetim anlayışı bizden sonraki süreci devralır. Bu konuda endişelerim olmakla birlikte ummaktan başka bir şey elimden gelmiyor. Fakat şunu altını çizerek belirtmek isterim ki gözüm çok daha açık bir biçimde ardımda bırakacağım izlerin takipçisi olacağım. Bu izler toplumu daha güvenli ve daha üretken bir yarına ulaştırmak açısından son derece önemli unsurlardır.” 

“Tarımın bütçeden aldığı payın hep küçüklüğünden şikayet edilir”

Hükümet programı çerçevesinde çalışmakla yükümlü bir siyasi kamu görevlisi olduğunu belirten Şahali, “Fakat bu çalışmalarımı sadece bakanlığımdaki bürokratlarımla değil, ilgili paydaş, üretici birlikleri veya akademilerle entegre ederek yürütme gayreti içerisinde oldum. Dolayısıyla işin bilimsel zeminini, uygulama pratiğini ve siyasetini birleştirerek farklı açılımlarda bulundum. Umarım ki gelecekte çok daha geniş bütçe imkânlarının oluşması için tarım sektörü ülke ekonomisine çok daha fazla katkı yapar. Tarımın bütçeden aldığı payın hep küçüklüğünden şikâyet edilir. Gelecekte çok daha büyük paylar alması muhtemel olur” şeklinde konuştu.

“Siyasi karşıtınızdan görevi devraldığınızda işe başladığınız nokta onu eleştirmek noktasıdır”

Şahali, sözlerine şöyle devam etti: “Siyasi karşıtınızdan görevi devraldığınızda işe başladığınız nokta onu eleştirmek noktasıdır. Dolayısıyla bu bir konfor alanıdır. Benim geçmişe dönük eleştirebileceğim pek çok konu vardır.  Eleştirerek yol almak yerine değiştirerek yol almayı tercih ettim. O nedenle yaptığımız pek çok uygulama hükümet programında yer alan uygulamalar olmakla beraber bir miktarda irade gerektiren uygulamalardır. 

“Sadece siyasi irade değil, kişisel irade de vardır”

Sadece siyasi irade değil, kişisel irade de vardır. Çünkü benim bakan olduğum dönem yeni bir hükümet programının yazıldığı bir dönem değildi. Hala hazırda yürürlükteki bir hükümet programıydı. Dolayısıyla benim rehberim hükümet programıydı. Fakat hükümet programındaki unsurların yaşam bulmasını sağlamak için katılıma ihtiyaç vardır. Onu sağlamak içinde evet demokratik bir tavırla, üretici birlikleri, meslek örgütleri ve akademiyle entegre bir çalışma yürütmek gibi bir zorunluluk söz konusuydu. Ona uygun davrandığımı düşünüyorum.”

“Sennaroğlu’nun görevden alınmış olması demokratik bir süreç olarak değerlendirilmeliydi”

Atanma ve ayrılma sürecini değerlendiren Şahali, sözlerini şöyle sürdürdü: “Tarım, Doğal Kaynaklar ve Gıda eski Bakanı Önder Sennaroğlu’nun görevden alınışı ve yerine benim atanmam olayını değerlendirmem gerekirse kanaatimce Sennaroğlu’nun görevden alınmış olması demokratik bir süreç olarak değerlendirilmeliydi. 

“Benim görev teslimin arzu ettiğim naiflikte olmadı”

Demokratik süreç bakımından eğer bir eksiklik söz konusu olsaydı bunun öncelikle parti içerisinde net bir biçimde konuşulması ardından da Sennaroğlu’nun istifaya kadar götürecek bir kırgınlık söz konusu olsaydı kamuoyuna çok daha açık olunması gerekirdi diye düşünüyorum. Benim görev teslimim arzu ettiğim naiflikte olmadı. Sennaroğlu’nun kırgınlığının ifadesi görev değişimime ve benim görev teslimime damgasını vurdu. Yaşanan bu durum çok tercih ettiğim bir durum değildi. Fakat ardından benim bildiğim kadarıyla Sennaroğlu’nun kamuoyuna yansıyan somut bildirimleri söz konusu olmamıştır.”