Tarım, Doğal Kaynaklar ve Gıda Bakanı Erkut Şahali, Avrasya Ekonomik İlişkiler Derneği (EkoAvrasya) tarafından gerçekleştirilen “KKTC Su Temin Projesi ve Doğu Akdeniz’de Değişen Dengeler” konulu çalıştaya katılmak üzere bugün Ankara’ya gitti. Türkiye ve KKTC’den siyasi ve akademisyenlerin katıldığı çalıştayın açılışında bir konuşma yapan Şahali, Türkiye’den gelen suyun müzakere sürecine etkilerine değindiği konuşmasında, “Adına “Barış Suyu” denen bu suyun müzakere sürecine pozitif katkıları olacağı inancını dile getirdi. Şahali, barışa istekli duruşlarının yanı sıra, bütün kurumları ile yaşayabilecek ciddi bir devlet yapısı oluşturmak ve bu yöndeki eksiklikleri hızla tamamlamak zorunda olduklarının bilinciyle, “Su Yönetimi” konusunda devlet teşkilatının ve teknik elemanların yetkinliğini kanıtlamanın, kendileri için es geçilemez bir görev ve sorumluluk olduğunu vurguladı.

ŞAHALİ: SU TEMİN PROJESİYLE DOĞU AKDENİZ’DE YENİ BİR DÖNEME GİRİLDİ

Tarım, Doğal Kaynaklar ve Gıda Bakanı Erkut Şahali, çalıştayın açılışında yaptığı konuşmada, “Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Su Temin Projesi ve Doğu Akdeniz’de Değişen Dengeler” başlığıyla gerçekleştirilen çalıştayın, geçtiğimiz ay tamamlanan projenin önemini adıyla gözler önüne serdiğini ve adeta özetler nitelikte olduğunu söyledi. Şahali, “Doğu Akdeniz'de artık yeni bir döneme girilmiş ve bu projeyle dengeler değişmiştir” dedi. Şahali, küresel ısınmaya bağlı olarak dünyamızda yağış rejiminin değişmesi, yer altı su kaynaklarının azalması ve kirlenmesi gibi nedenlerle, günümüzde stratejik bir değer haline gelmiş olan suyun, önümüzdeki yıllarda küresel güçler arasında, bugün enerji kaynaklarında yaşanan mücadeleye benzer bir mücadelenin yaşanacağı öngörüsünü doğurduğunu belirtti. Şahali, Doğu Akdeniz’e kıyısı olan ülkelerin yakın bir gelecekte su sorunuyla karşı karşıya kalacağı ve bu bölgede yer alan ülkelerin su konusunda işbirliği ihtiyacının, önümüzdeki yıllarda kaçınılmaz bir zorunluluk  olarak karşımıza çıkacağı gerçeğiyle karşı karşıya olunduğunu vurgulayarak, “Bu nedenledir ki, Türkiye Cumhuriyeti’nden, Kuzey Kıbrıs'a Su Temin Projesi, sadece ülkemizin sosyo-ekonomik gelişmesine yaptığı katkı açısından değil, aynı zamanda, ülkelerin sahip olduğu doğal kaynakların, barışçıl bir şekilde paylaşılabileceği mesajını vermesi bakımından da önemlidir” dedi.

ŞAHALİ, SU KONUSUNUN KIBRIS MÜZAKERELERİNE ETKİSİNE DE DEĞİNDİ

Su konusunun Kıbrıs adası için yaşamsal olduğu kadar, ekonomik ve politik öneme haiz bir konu olduğunu vurgulayan Şahali, kurak bir iklime sahip olan, yer altı suları azalmış ve tuzlanmış olan Kuzey Kıbrıs’a Türkiye’den su getirilmesi konusunun, yarım asırlık bir özlem ve hedef olduğunu, borularla taşınan yıllık 75 milyon metreküp suyun, Kıbrıs’a katkılarının çok yönlü olacağını ifade etti. Şahali, su temin projesiyle adanın kuzeyine gelen suyun, gerek turizm ve eğitim sektörleri, gerekse tarım sektörünün güçlenmesi bakımından bir fırsat ifadesi olduğunu kaydetti.  Şahali, suyun, adanın yaşam standardını yükseltirken, bir taraftan da ekonomik refahının artması bakımından önemli bir potansiyele sahip olduğunu belirterek bu potansiyelin Kıbrıs’ta üzerinde yoğunlaşılmış olan müzakere sürecine de pozitif etkileri olacağının altını çizdi. Şahali, bu nedenle, adaya gelen suyun siyasi ve ekonomik istikrarın sağlanmasına yönelik bir vizyonla, tek damlası dahi heba edilmeden kullanılması gerektiği anlayışlıyla konuya yaklaştıklarını ifade ederek, “Adına “Barış Suyu” dediğimiz, Türkiye’den gelen su, adanın iki tarafı arasında işbirliği ve güveni tesis etmek için kullanılabilecektir. Bu noktada her fırsatta dile getirdiğimiz gibi, Türkiye’den adamıza gelen suyu, Güney Kıbrıs'la  paylaşmaya her zaman hazır olduğumuzu bir kez daha yinelemek isterim” dedi.  

“SU YÖNETİMİ KONUSUNDA DEVLET TEŞKİLATININ VE TEKNİK ELEMANLARIN YETKİNLİĞİNİ KANITLAMAK BİZİM İÇİN ES GEÇİLEMEZ BİR GÖREV VE SORUMLULUKTUR"

“Barışı kurmak yolunda Kıbrıslı liderler Sayın Akıncı ve Sayın Anastasiades arasında Birleşmiş Milletler gözetiminde sürdürülen ikili görüşmelerdeki ilkeli ve barışa istekli duruşumuzun yanı sıra, bütün kurumları ile yaşayabilecek ciddi bir devlet yapısı oluşturmak ve bu yöndeki eksikliklerimizi hızla tamamlamak zorunda olduğumuzun bilincindeyiz” diyen Şahali, aynı şekilde, “Su Yönetimi” konusunda devlet teşkilatının ve teknik elemanların yetkinliğini kanıtlamanın, kendileri için es geçilemez bir görev ve sorumluluk olduğunu vurguladı.

Şahali, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti hükümeti olarak, suyun rasyonel olarak kullanılmasını ve doğru biçimde yönetilmesini sağlama yükümlülüklerinin bilinciyle, su kaynaklarının etkin, verimli, sürdürülebilir, eşitlikçi, güvenilir ve kaliteli yönetimini uygulamaya geçirmek ve bu alanda etkili denetim uygulamak amaç ve vizyonu ile hareket ettiklerini ifade etti.

“SUYUN AKILCI YÖNETİMİ HEM ADA HEM BÖLGE BARIŞINA KATKI KOYAR”

Bu yöndeki ilk adımlarının, Su Kurumu Yasası’nı hazırlayarak Bakanlar Kurulu’na göndermek olduğunu da belirten Şahali, suyun oluşacak özerk su kurumu tarafından yönetilmesi, dağıtımınınsa belediyelerin stratejik ortaklık temelinde “KKTC Belediyeleri Su ve Kanalizasyon İşletmeleri” adı ile oluşturduğu yapı aracılığıyla devreye girmesi yönünde öngörülerine dikkat çekti. Şahali, bu sürecin ilerletilmesinde, gerekli noktalarda, farklı paydaşların, farklı formüllerle katılımına açık bir yaklaşımı benimsediklerini söyledi. Şahali, Asrın Projesi olarak nitelendirilen su temin projesinin, söz konusu suyun akılcı ve planlı bir şekilde yönetilerek, hem ada, hem de bölge barışına katkı koymasıyla esas amacına ulaşabileceği düşüncesiyle hareket ettiklerini de vurguladı.

ŞAHALİ TÜRKİYE’DEN GELEN SUYUN BARIŞ SUYU OLMASI VE DOĞU AKDENİZ’DE İŞBİRLİKLERİNİ GELİŞTİRMESİ TEMENNİSİNDE BULUNDU

Konuşmasında, su temin projesinin Doğu Akdeniz bölgesine olası etkilerini de değerlendiren Şahali, “su temin projesi, jeopolitik konumu bakımından her zaman önem atfedilmiş olan Kıbrıs özelinde yarattığı etkiler yanında, yüksek bir mühendislik başarısı olması ve geliştirilmeye açık bir proje niteliği taşıması bakımından, su sıkıntısı ile karşı karşıya olan Doğu Akdeniz bölgesinde dengelerin doğal olarak değişmesine neden olacaktır. Dünyada bir ilk olan bu proje, bundan böyle bölge ülkeleri tarafından da örnek alınabilecek ve benzeri işbirliklerini gündeme getirebilecektir” şeklinde konuştu.

Şahali konuşmasının sonunda, Türkiye’den ülkemize gelen suyun, adına yakışır bir şekilde “barış suyu olması” ve Doğu Akdeniz’in, işbirliklerinin geliştiği, güven ortamının inşa edildiği bir bölge olarak anılması için bir ilk adım olması temennilerini dile getirdi.

ŞAHALİ BU AKŞAM ADAYA DÖNECEK

Çalıştay sonrasında adaya dönecek olan Bakan Şahali’nin saat 18.00’de adaya dönmesi bekleniyor. Şahali’ye ziyareti sırsında Özel Kalem Müdürü Volkan Tulga ve Kıbrıs Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Su Komitesi Başkanı Bektaş Göze eşlik ediyor.